Zanlıların şok eden ifadeleri
Abone olÇarşıdan, cevşen, çamaşır ipi ve silah alıp kitapevine gittik. Hz.Muhammed diye peygamber yok deyince saldırdık.
Malatya'da Zirve Kitabevi'nde 2'si Türk, 1'i Alman 3 kişiyi
öldürdükleri gerekçesiyle tutuklanan 4 zanlı, ifadelerinde dehşet
anlarını detaylarıyla anlattı.
İşte polisteki ifade tutanaklarındaki vahşet;
EMRE PSİKOPATTI
CUMA ÖZDEMİR: Emre (Günaydın), sert ve psikopattı. Arkadaş
grubumuzda ciddi ağırlığı vardı. Zirve Yayıncılık'ı hiç
duymamıştım. Emre, 3 ay önce dinimizi, namusumuzu misyonerler
yüzünden kaybedeceğimizi söyledi. Olay öncesi silah,
cevşen, bıçak, çamaşır ipi alındı. Ben ve Hamit, "Başımıza
bir şey gelirse, sorumluları Emre, Salih ve Abuzer'dir" diye mektup
yazdık. 18 Nisan'da Ağbaba İş Merkezi'nin karşısındaki çay ocağında
kahvaltı yaptık. Sonra arabanın içerisinde silah ve bıçaklar
dağıtıldı. 09.00'da kitabevine çıktık, ama kimse yoktu.
ELLERİNİ BAĞLADIK
Camiye gidip ihtiyaçlarımızı
giderdik. Sonra da Emre'nin babasının spor salonunda namaz kıldık.
Geride kalanlara not yazdık. Yeniden kitabevine gittik. Emre,
Necati isimli şahsa sorular sordu.
Necati de (Hz.) Muhammed diye bir peygamber olmadığını
söyledi. Emre'nin talimatıyla hepsinin ellerini arkadan
bağladık. Emre, bir havluyu üçe bölerek, ağızlarına koydu.
"Beni tanıyorlar, öldürmeden gitmem" dedi.
Necati'yi boğarak öldürmesini söylediği Salih bunu
yapamayınca, Emre bıçağı kafa tarafına sapladı. Sesi
kesilince yüzüstü yatan Alman şahsın üzerine çıktı ve Salih adamı
tutarken, boyun kısmına bıçak sapladı. Onun da sesi kesildikten
sonra Emre, Uğur'a "Seni öldürmeyeceğiz, yanımızda
götüreceğiz" dedi. Sonra Uğur'un yüzünü havluyla kapattı.
Emre, Salih ve Abuzer şahsın üzerine çullandı.
ATIŞ TALİMİ YAPTIK
SALİH GÜRLER: 16 Nisan'da
günlüğü 80 YTL'den iki günlüğüne araba kiraladık. Malatyaspor
tesislerinin arkasında atış talimi yaptık. Dönerken polis bizi
durdurdu ve torpido gözündeki tabanca (kurusıkı) için
Emre'ye 58 YTL ceza kestiler. Olay günü Zirve
Kitabevi'ne gittik. Necati bana bir kitap vererek kitaptan
bir paragraf okutturdu. Emre, Uğur'un üzerine yürüyünce
bıçakları çekip ellerini bağladık. Abuzer yüz üstü yatan
Necati'ye vurarak, "İsa mesihmiş, tanrıymış, ne
mesihi, ne tanrısı, Allah var" dedi. Uğur ise,
"Bizleri öldürürseniz buradan çıkamazsınız" dedi.
11.00'de girdik, 13.15 sıralarında olay bitmiş oldu.
BİLGİLER POLAT'TAN
ABUZER YILDIRIM: Emre,
misyonerlik ile ilgili bilgileri, Ruhi Polat adlı,
babasının spor salonuna gidip gelen, devlete rapor yazan bir
şahıstan aldığından bahsetti. Amacımız, kitabevini, misyonerliğin
gizli ilişkilerine yönelik belge bulduktan sonra ateşe vermekti.
Emre topladığı bilgilerle misyonerleri tehdit ederek para
alabileceğini söylüyordu. Malatya Av Pazarı'ndan 160
YTL'ye 3 kurusıkı tabanca aldık. Çarşıdan, 5 çamaşır ipi,
beş bıçak, beş çift plastik eldiven aldık. Benim isteğim üzerine
cevşen de aldık.
EMRE HAREKETE GEÇTİ
Yayınevini yakmak için bidon aradık, ama bulamadık.
Emre, yerel gazetede çalışırken tanıştığı, sonradan misyonerlik,
terörizm işlerine bulaştığı için işten uzaklaştırılan
Mehmet adlı birinin evinde bu konularla ilgili Ankara
Konseyi mühürlü bir belge gördüğünü söyledi.
Emre, misyoner Necati ile Wosfang'ın bacanak
olduğunu da söylemişti. Olay günü hepimiz abdest alıp şükür
namazı kıldık.
Kitabevinde Necati Hıristiyan
olarak doğmayan çocukların beşte üçünün öldürüleceğini
söyleyince Emre harekete geçti.
ALMAN ÇOK SAKİNDİ
Necati, "Hıristiyanlığa geçin, çocuklarınız
ölmesin" deyince, Emre, "Yat yere, Kelime-i
Şahadet getir. Ben seni Müslüman yapacağım" dedi. Alman ve
Uğur çok sakinlerdi. Olay olduğunda ağlıyor ve
misyonerlerin bilgilerini gösteren evrak arıyordum. Yan
odaya geçerken, yerdekilerin tamamının cüzdanının açıkta durduğunu
da fark ettim. Polis geldiğinde balkondan aşağı sarkıp, 2 kat
indim. Emre de inmeye başlamış ve düşmüş.
GANİMET ALACAKTIK
HAMİT ÇEKER: O günden sonra
sık sık bir şeyler organize edip bizi çağırıyordu. "Artık
bu işin içindesiniz, gerekirse kafanıza sıkarım. Bu yoldan
dönemezsiniz. Hepinizin ailesini biliyorum. Size değilse onlara
zarar veririm" diyordu. Emre, misyonerlerin başında
Wosfang'ın olduğunu, onu öldürmek için gereken parayı, Zirve
Kitabevi'nden alacağımızı, büyük ganimet elde edeceğimizi
söyledi...
İP VE ELDİVEN ALDIK
Cinayetten 1 gün önce çamaşır ipi, tanesi 1.5 YTL'den 5
tane bıçak, 5 tane çamaşır eldiveni ve 5 tane muska aldık.
Emre parasını bana ödetti, 11 YTL verdim. Wosfang'ın Ozan isimli
yardımcısı, internetten bağlantı kurduğu Emre'nin "Pastör Necati"
ile temas kurmasını sağlamış.
Hiç endişesi yoktu.
POLİSLER GELDİ
Emre bıçakla Uğur'un üzerine
yürüdü. Uğur bağırmaya başladı. Salih, Abuzer ve Cuma, Uğur'un
üzerine çöktü. Emre baş bölgesinde, Cuma ayak, diğer ikisi gövde
kısmında duruyordu. Kısa süre sonra polisler kapıyı çaldı.
Abuzer ve Emre balkona çıktı ve bize hiçbir şey söylemeden kaçmaya
çalıştılar. Salih'in "Emre düştü" diye bağırdığını
hatırlıyorum. Polis hâlâ çelik kapıyı yumrukluyordu. Gidip açtım.
Hepimizi yere yatırıp kelepçelediler.
(Kaynak: Milliyet)