Zamma yine rüşvet dedi

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hakim ve savcıların maaşlarına yapılacak zamma ilişkin, “Buradan bütün savcılara ve hakimlere sesleniy...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hakim ve savcıların maaşlarına yapılacak zamma ilişkin, “Buradan bütün savcılara ve hakimlere sesleniyorum. Eğer bu ülkede adalete saygı duyulacaksa, o saygıyı önce siz duyacaksınız. Siyasal rüşvete teslim olan bir adaletten adalet beklenemez" dedi.
CHP 18.Olağanüstü Kurultayı’nda seçilen Parti Meclisi (PM), CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplandı. PM öncesinde CHP İstanbul Milletvekili Faik Tunay’ın gönderdiği ‘Tek Hedef İktidar’ yazılı pastayı PM üyesi Mehmet Bekaroğlu ve Bursa Milletvekilli Sena Kaleli kesti. Pasta kesiminin ardından Bekaroğlu, CHP’nin Türkiye’nin önemli sorunlarını çözeceğini belirterek, “Önümüzdeki dönemde yapacağımız çalışmalar var. Umuyorum bende buna katkı sağlayacağım” diye konuştu.
Bekaroğlu, MYK üyelerinin belirleneceği hatırlatılarak, "MYK üyesi olup olmayacağı" sorusuna şöyle karşılık verdi: “Hayır. Ben parti üyesi olarak geldim. Daha sonra Sayın Genel Başkan uygun gördüler. Onun kontenjanından PM’ye girdim. Onun dışında hangi alan açılırsa çalışmak için o alanda çalışacağım. Başka bir beklentim yok.”

“DEMOKRASİNİN ZAYIF OLDUĞU DÖNEMDE KURULTAY DA DÜNYAYA GÜZEL BİR DEMOKRASİ DERSİ VERDİK”
PM toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu da, CHP’de kurultaylar olduğunda mutlaka kavgalarında olduğunu belirterek, “Benim Genel Başkanlık yaptığım dönemde hiçbir kavgaya izin vermeyeceğim. Bu algıyı yıktık, yerle bir ettik. Rakipte olsak demokratik bir ortamda, çağdaş bir anlayışla yarışabiliyoruz” dedi.
Kurultayın bir başka önemi daha olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Demokrasisi felç olmuş bir ülkede bir demokrasi şöleni gerçekleştirdik. Ayaklarımızın altından demokrasi kayıyor ama biz bir demokrasi şöleni gerçekleştirdik. Bu çok önemli. Bu halkın belleğine şöyle bir gelecek bırakır. Eğer bir ülkede demokrasi yoksa, eğer Türkiye’de demokrasi kan kaybediyorsa bunu geriye getirecek olan parti CHP’dir. Demokrasinin en zayıf olduğu dönemde kurultay da dünyaya güzel bir demokrasi dersi verdik.”

“HERKES GÖZLERİNİ ÇEVİRMİŞ CHP’YE BAKIYOR DOLAYISIYLA BİZİM SORUMLULUKLARIMIZ ÇOK DAHA FAZLA”
PM üyelerine sorumlulukları bilincinde hareket etmeleri gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Bizim bir geçmişimiz var. Demokrasi mücadelemiz var. Türkiye’yi içinde bulunduğu girdaptan çekip çıkarmak bizim sorumluluğumuzda. Bu umudu vermeliyiz. Bu yönetimi, bugünkü yönetimi Türkiye hak etmiyor. Amacımız ne? Demokrasisi zengin, ülkesi zengin, insanı zengin bir toplum yaratmak. Genel başkan olarak benim PM üyeleri olarak sizin sorumluluklarınız var. Sadece bizlerin mi, genel başkanından Saadet Parti üyesine kadar, genel merkezinden beldedeki örgüte kadar hepimizin sorumlulukları var. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Herkes gözlerini çevirmiş CHP’ye bakıyor. Dolayısıyla bizim sorumluluklarımız çok daha fazla.”

“SANDIKTAN ÇIKANLARIN ÜLKEYİ YÖNETİRKEN HUKUKA UYMALARI GEREKİR”
Demokrasinin sandıktan ibaret olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sandıktan çıkanların ülkeyi yönetirken, hukuka uymaları gerekir, hukukun üstünlüğüne uymaları gerekir. Hukuk açısından ciddi aşmazlarımız var. Gidelim sokaktaki vatandaşa soralım. Hukuk önünde sen bütün vatandaşların eşit olduğuna inanıyor musun diye bir soru soralım. Emin olun yüzde 90’ı hayır böyle bir eşitlik yoktur der. Eğer vatandaş hukuk önünde herkesin eşit olmadığına inanıyorsa bir sorunumuz var. 12 Eylül Darbe Anayasasında ‘hiçbir sınıfa, kişiye, zümreye imtiyaz tanınamaz’ der. Darbe anayasasında bu yazar. Bugün geldiğimiz noktada darbeden şikayet eden siyasal iktidar yurttaşları hukuk önünde eşit görmüyor. İmtiyazlı bir sınıf yaratıyor. Eğer birilerine yargı dokunmayacaksa, birileri hakkında denetim yapılmayacaksa o zaman bu ülkede demokrasiden söz edemeyiz.”

“BEN TOPLUMUN VİCDANIYIM DİYECEKSENİZ SİYASAL RÜŞVETE KARŞI ÇIKACAKSINIZ”
12 Ekim’de HSYK seçimleri olacağını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “İktidar bütün gücüyle o seçimlere yoğunlaşmış durumda. Başbakanı ziyaret ediyor bazıları. Özel rüşvet taleplerinde bulunuyorlar. Buradan bütün savcılara ve hakimlere sesleniyorum. Eğer bu ülkede adalete saygı duyulacaksa, o saygıyı önce siz duyacaksınız. Siz sağlayacaksınız. Rüşvete teslim olan siyasal rüşvete teslim olan bir adaletten, adalet beklenemez. Adaleti güçlü kılmak istiyorsanız. Ben siyasal erke bile karşı çıkarım çünkü ben yargıcım, ben toplumun vicdanıyım diyecekseniz siyasal rüşvete karşı çıkacaksınız. Bunu yapmayan yargıca yargıç denmez. Savcıya da savcı denmez. Geldiğimiz süreçte bütün bu gerçekler hepimizin önünde duruyor. İmtiyaz vesayeti doğurur” dedi.
Dün 12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümü olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, “AK Parti iktidar olmadan önce ve olduktan sonra hep vesayetlere karşı çıktığını söyledi. Biz de vesayete karşı çıkıyoruz. Hangi siyasi görüşten olursa olsun. Siyasal partinin hukuk dışında egemen bir vesayeti reddetmeleri demokrasi açısından büyük bir kazançtır. Bunu sadece söylemde değil, eylemde de gerçekleştirmeleri gerekir. AK Parti iktidar oldu vesayetten şikayet etti. Şimdi yeni bir vesayetin ta kendisi” ifadelerini kullandı.

YENİ ANAYASA
Anayasayı değiştirmek için uzlaşma komisyonu için 3 kişiyi görevlendirdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, 12 Eylül Anayasasının değiştirilmesi için kanun teklifi verdiklerini fakat yine de değiştirilmediğini anlatarak, "Anayasa için daha fazla maddede uzlaşabilirdik. Dedik ki, başkanlık teklifini geri çekin, geri çekmediler. Anayasayı çağdaş normlara ulaştırmak bizim görevimizdir, bunu yapacağız. Dedik ki darbe hukukunu değiştirelim, teklif de verdik. Kabul etmediler" dedi.

"İNSANLARIMIZ KÂR HIRSINA KURBAN EDİLDİ"
İş kazalarına değinen CHP lideri, “Önce risk tanımlanır, sonra işçi çalışma alanına gönderilir. ‘Madenlerde yaşam odası kurulsun’ dedik. Kâr hırsına insanlarımız kurban edildi. 10 işçi ölüyor hâla sorumlu yok” diye konuştu. Türkiye’nin Ortaçağ’ın vahşi kapitalizmine teslim edilmiş bir ülke olduğunu savunan CHP lideri, “Madende 301 işçi ölüyor, ‘fıtratında var’ diyor. Muhalefet olarak ben oraya gidiyorum, Enerji Bakanı firmayı övüyor. Herkes topu birbirine atıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na bakacaksın, sorumlusu o, şikâyet ediyor. Merak ediyorum o koltukta niye oturuyor? Kâr hırsına,vahşi kapitalizme teslim oldun sen. Bu görevi bırakması, istifa etmesi gerekir” dedi.
(İHA)

Günün Önemli Haberleri