Zaman yazarı AK Parti'ye oy vermemiş! İlk kez açıkladı
Abone olZaman yazarı AK Parti'yi yerden yere vurdu ve iki seçimde oy vermeme nedenlerini ilk kez açıkladı.
Zaman si yazarı Ali Ünal, AK Parti'yi ulusalcıların
çizdiği senaryolardan da beter senaryolarla eleştirdi ve iki dönem
neden oy vermediğini ilk kez açıkladı.
Ünal'a göre Türkiye'de İslamcı siyaset yok. AK Parti de
İslamcı bir siyaset izlemiyor. Sadece öyleymiş gibi bir görüntü
sergileyerek BOP planının uygulanmasına neden oluyor.
Ulusalcıların da sıkça kullandığı bir malzeme olan
Kürdistan'ın kurulacağı planlarına vurgu yapan Ünal, bu senaryoları
daha da ileri taşıyarak Öcalan için Gülen'in bitirildiğini de iddia
etti. İşte Ünal'ın AK Parti'yi kızdıracak o satırları...
İSLAMCI İKTİDAR BOP'A HİZMET
ETTİ
Birinci sebep olarak, İslâm dünyasını parçalama
planı olan BOP veya GOP’un uygulanmaya konduğu bir dönemde
Türkiye’de “İslâmcı” kökenli bir iktidar, ancak bu
plana hizmet ederdi. Çünkü özellikle Türkiye İslâmcılığı
köksüzdür; ciddî bir fikre istinat etmez ve
üzerinde Kur’ân ve Sünnet temelinde iyi çalışılmış bir plandan
mahrumdur; sloganiktir; devrimci sol karşısında daha çok bir
gençlik hevesi ve kompleks tatminine dayanır. Dolayısıyla bu
İslâmcılığın İslâm’ı dünyevî hedeflere alet etmesi her zaman
mümkündür.
KÜRDİSTAN'I KURUP CEMAATİ
BİTİRECEK
Nitekim genellikle böyle olmuş ve Başbakan, GOP’un eşbaşkanı
olarak, bu planda bir vazifeleri bulunduğunu, bu vazifenin de
özellikle kadın haklarını iyileştirme alanında olduğunu ifade ve
itiraf etmiştir. Bu vazifenin kadın haklarıyla sınırlı olmadığı ve
Başbakan’ın iddia ettiği gibi, planın bitmediği de ortadadır.
Bölgede, bu köşede sürekli ikaz edildiği üzere, büyük bir
Kürdistan’ın kurulması da plana dahildir; PKK, bilhassa bunun için
vardır. Başbakan’ın son zamanlardaki yaygarası, büyük Kürdistan
hedefi istikametinde Türkiye içinde özerk Kürdistan’a hem de
iktidar eliyle gidilmekte olduğu gerçeğini gizlemeye yöneliktir de.
Otuz yıl kendisiyle savaşılan, onbinlerce şehide ve millî varlığın
heba olmasına sebep olan PKK’ya ve arkasındaki güçlere bütün
istedikleri verilmiş görünmektedir. Bir diğer açıdan, gün gibi
ortada bir gerçek olarak, iktidar, Öcalan için Fethullah
Gülen Hocaefendi’yi, PKK için “Camia”yı “bitirme”
kararındadır.
İSLAMİ HEDEFLERİ
YAPMADI
AKP’yi hiçbir zaman benimseyememiş olmamın ikinci
sebebi, İslâmî hedefleri realize etmesi mümkün olmayan bir
iktidarın İslâmî veya İslâmcı temelli olduğunu inkâr için
uygulamalarıyla İslâm’a kesin zarar vereceği düşüncemdi. Nitekim,
Türkiye’nin çok partili hayatın içinde bulunduğu son 64 yılında bu
iktidar döneminde olduğu kadar hiçbir dönemde dinî manevî ahlâkî
aşınma ve bozulma yaşanmamıştır.
FUHUŞ ARTTI AİLE YAPISI
ÇÖKTÜ
Bu iktidar döneminde, bu köşede 12 yıldır zaman zaman ikazda
bulunulduğu üzere, İslâm hassasiyetli bilinen kesimlerin büyük
çoğunluğunda tam bir dünyevîleşme yaşanmış, fuhuş artmış, aile
kurumumuz olabildiğince yıpranıp çökme noktasına gelmiş, aile ve
toplum içi münasebetler İslâmî ve insanî olmaktan çıkmış,
muamelatta, günlük hayatta aldatma ve güvenilmezlik zirve yapmış,
İslâm sadece bir garnitür olma derekesine düşürülmüştür.
Diğer yandan, teknik sahada bazı imkânların üzerini örttüğü acı bir
gerçek olarak, millî eğitim en büyük yarayı bu dönemde almış, lise
gençliğinin % 90’ı sigara, alkol ve uyuşturucu gibi zararlı
alışkanlıkların pençesine düşmüştür. Sadece Türkiye değil, belki
dünya tarihinin eşini görmediği veya az gördüğü bir yolsuzluk,
rüşvet, irtikap ve zimmet suçlarının bu dönemde hem de çok geniş
bir dairede işlenmiş olması da yadırganacak bir husus değildir. Her
biri yüz kızartıcı bu suçlara karşı İslâmcı temelli ve İslâm
hassasiyetli bilinen pek çok kesimden hiçbir tepki gelmemesi, hattâ
destek gelmesi, ülkede İslâmî vicdanın ne kadar tefessüh ettiğini,
İslâmî insanî insafın âdeta kalmadığını ve İslâmî duyarlılığın ne
ölçüde törpülenmiş olduğunu görmeye yeter.
FASIK MÜSLÜMAN
ZEHİRLER
Hz. Bediüzzaman, genel bir kaide olarak “Müslüman’ın
fâsıkı, başka fâsıklara benzemez. Çünkü başka dinleri terk eden,
herhangi bir dinde ışık bulabilir; fakat İslâm bütün hakikatleri
muhtevî olduğundan, İslâm’ı terk eden hiçbir yerde ışık bulamaz.
Başka dinlerin fâsıkları bozulmuş süte benzerken, Müslüman’ın
fâsığı bozulmuş tereyağına benzer, zehirler.”
der.