Yüz tipine göre estetik yaptırın
Abone olKimi yumuşak gülüşünü çekici bir gülümseme ile değiştirmek istiyor, kimileri ise “Ben entellektüel bir gülüşe sahip olmayı tercih ederim” diyor.
Gülüş tasarımı diş estetiğinde son yıllarda öne çıkan
bir kavram. Kimi yumuşak gülüşünü çekici bir gülümseme ile
değiştirmek istiyor, kimileri ise “Ben entellektüel bir gülüşe
sahip olmayı tercih ederim” diyor.
Ancak gülüş tasarımında en başarılı sonuç, yüzyıllar öncesinden tüm
göze hoş gelen objelerin üzerinde varlığı kanıtlamış en yeni yöntem
“altın oran” ile elde ediliyor. Memorial Ataşehir Tıp Merkezi Diş
Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Dt. Ezel Yıldız Elmas gülüş tasarımı
hakkında bilgi verdi.
DNA Molekülünde Dahi Altın Oran Gizli
Doğanın, dişlerin veya sanatın güzelliğini araştırmak istediğinizde
ortak bir prensiple karşılaşırsınız. Bu ortak prensip evrensel bir
ideal oranın olduğudur. Bir sanat objesinin iyi veya kötü oranlı
olduğu, bir yüzün çok uzun veya kısa, oransız göründüğü konusunda
kolayca anlaşmaya varırız. İlk çağlardan beri bilinen bu sihirli
bağlayıcı oran, güzellikle ilgili bir fenomen olan ‘altın oran’ın
ta kendisidir. Altın oran vücudun her bölgesi ve hatta çevremizde
estetik olarak algıladığımız her canlı ve cansız varlıkta da
gözlenebilir. Beğendiğimiz bir film yıldızında, kelebekte,
papağanda, DNA molekülünde, hatta sevdiğiniz bir arabada bile altın
oranlar gözlenir. Oran, genellikle büyükle küçük arasındaki
ilişkiyi ifade eder. Gülüş tasarımında altın oranı kullanmak
kaçınılmazdır.
Gülüşünüz Altın Oranlar Hesaplanarak Tasarlanıyor
Yüzdeki tüm organlarla dişler arasında bir uyum ve ölçek oranı
vardır. Bu oranlar sadece dişlerin genişliğini kapsamaz aynı
zamanda dudaklar ve ağız dikey yüksekliğini ve buna bağlı yüz
yüksekliğini de kapsar. İnsan yüzündeki estetik algılama birçok
organın uyumuna bağlıdır. Ancak çoğunlukla güzel ve içten bir
gülümsemenin şekilli bir burundan çok daha pozitif bir etki
oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Yöntem Yeni, Sırrı Yüz Yıllar Öncesinden
Üst ön dişler estetiği belirlemede önemli rol oynar. Yüzdeki birçok
organla orantısı olan bu dişler aynı zamanda alt üst çene
arasındaki ileri geri ilişkiyi de belirler. Bu dişlerin
eksikliğinde rehber olarak yüzün ve ağzın diğer organları
alınır.
Altın oran ilk kez MÖ. 500 yılında Pisagor tarafından
tanımlanmıştır; ancak altın oranın altın oran dikdörtgenini
kullanarak kumpas ve cetvel ile nasıl belirleneceğini MÖ 300
yılında Öklid göstermiştir. En basit şekliyle altın oranı, düz bir
çizginin altın oran pergeli ile bir büyük bir de küçük parçaya
bölünmesi şeklinde algılayabiliriz.
Ağrısız ve Pratik Bir Uygulama
Diş hekimi sadece gözlem ve kayıt alma şeklinde gerçekleştirdiği
muayene ile kişiye özel altın oranları belirler. Dünyada estetik
görünüme sahip binlerce ağız üzerinde yapılan ölçümler belirli
sabit değerlerin ağız ve yüz denkleminde ortaya çıktığını gösterir.
İşte bu sabit değerler, dişler için de aynıdır ve altın oran olarak
tanımlanır.
Gülüş tasarımında altın oran hesaplaması, hastanın yüzünde ve
dişleri üzerinde birtakım özel ekipmanlar sayesinde
gerçekleştiriliyor. Uygulama yalnızca diş kliniğinde yapılabiliyor,
kolaylığı, kişiye ağrı ve acı hissettirecek herhangi bir müdahalede
bulunulmaması ve pratikliği ile dikkat çekiyor.
Altın Oranla Planlanmış Estetik Bir Gülümsemede Değerler
Altın orana göre yan kesici dişler 1 birim kabul edilirse, üst ön
kesici dişin yan kesici dişten 1, 618 oranında büyük olduğu
görülür.
Yan kesici diş diğer yanında bulunan köpek dişinden 1,618 kat daha
fazla gülümseme sırasında görünür.
Aynı şekilde köpek dişi 1,6718 oranında fazlaca 1 küçük azı
dişinden fazla görünmelidir.
Üst ön 6 kesici dişin, alt ön kesici dişlere oranı da aynı rakamı
vermektedir.
Her diş kendi içinde kıyaslama yapıldığında aynı rakama ulaşılır.
Gözün uzunluğu ile gülümseme sırasında ortaya çıkan mesafe
oranlandığında da aynı rakama ulaşılır.
Aslında ulaşılan bu oran vücudun, yüzün hatta dişlerin arasında
yapılan ölçümlerden elde edilen bir sabittir. Önemli olan yüzde bu
tip oranların varlığıdır. Kişi veya hekim estetik bir gülümseme
için ne kadar kişisel bilgi birikim ve değerlendirmelerini kullansa
da bu durum kişisel değil, aslında matematikseldir. Doğru uzunlukta
dişler yapılarak doğru mesafe oranlarıyla çalışılarak kişinin kendi
üzerindeki estetik algısı ve beklentisi risksiz şekilde
planlanır.
Ölçüm Pergeli ile Bilgisayarlı Tasarımlardan Çok Daha Başarılı
Sonuçlar Elde Ediliyor
Bu ölçümler her ne kadar bilgisayar ve fotoğraf üzerinde
yapılabilse de; en sağlıklısı, kayıtların hasta ve hekimin yüz
yüze, özel ölçüm pergelinin kullanılması ile elde edilen şeklidir.
Bu ölçümleri diş hekimi ve diş hekimliği teknisyeni değerlendirir
ve kişiye özel gülümsemeyi dizayn ederek, “yeni gülüş” diş hekimi
tarafından hastanın onayına sunulur.
Mock- Up İle Yeni Gülüşünüzü Önceden Görmeniz Mümkün
Ortaya çıkacak olan yeni gülüşünü kişi hayal etmekte zorlanabilir.
Bu konuda güvensizlik ve huzursuzluk yaşayabilir. Böyle durumlarda
operasyona başlamadan diş rengindeki malzemelerle mock-up (geçici
model) çalışması yapılır. Mock-up ile kişinin dişlerine
dokunulmadan, bittiğinde nasıl bir görünüm vereceği kabaca
belirlenmiş olur. Kişi dilerse tedaviye karar verir ya da tedaviden
vazgeçebilir.
Yuvarlak Yüze Uzun, Uzun Yüze Oval Diş
Gülüş tasarımına başlarken tüm ölçümlerin altın oranlara göre
belirlenmesi sonra kişinin yüz tipi, cilt rengi, yaş ve cinsiyetine
bağlı kriterlerin değerlendirilmesi gerekir. Genellikle kare veya
yuvarlak yüzlü kişilerde diş formları kare veya yuvarlak, uzun
yüzlü kişilerde diş formları da uzun olur. Klasik diş hekimliğinde
bu benzerlikler korunmaya çalışılarak restorasyon yapılır. Bazen
estetik yönden bir şeyleri değiştirmek istediğinizde bu
benzerlikleri tersine çevirerek farklı ifadeler veren diş yapıları
ile elde edilebilir. Örneğin uzun yüzlü bir kişiye dikdörtgen
formda uzun dişler yapılırsa yüzü olduğundan da uzun görünebilir.
Böyle kişilere oval veya daha geniş formlar denenerek yüzdeki hoş
olmayan uzunluk kamufle edilebilir. Yine yuvarlak yüzlü bir kişiye
daha ince uzun formda dişler yapılarak yüzünün daha ince görünmesi
sağlanabilir. Ancak unutmamak gerekir, tüm bu işlemler yüzde
yapılacak ölçümlere ve altın oranlara göre planlanmalıdır.
Sert Yüz İfadesi Dişlerle Yumuşar
Sert ifadeli bir bayan yüzü dişlerin şekli değiştirilerek
yumuşatılabilir ya da çocuksu ve masum ifadeli erkek yüzü diş
şekilleri değiştirilerek ifade daha maskülen hale getirilir. Arzu
edilen sonuçlara ulaşabilmek için erkek ve bayan dişleri arasındaki
boyut ve şekil farklılığını doğru kullanmak gerekir.
Yükseklik Kısa Olursa Kişi Yaşlı Gözükür
Güzel bir gülümsemeyi hedefleyen gülüş estetiğinde ağzın dikey
boyut yüksekliği önemlidir. Dinlenme halinde alt çene ve üst çene
arasındaki mesafe ağız yüksekliğini belirler. Bu yükseklik yetersiz
ise dudaklar büzüşür, kişi olduğundan daha yaşlı gözükebilir. Bu
yüksekliğin fazla olması da dişlerin normalden fazla görünmesine
sebep olur ve estetiği bozar.
Tamamen dişsiz olan kişilerde çiğneme düzlemini oluşturmak oldukça
zor ve önemli bir işlemdir. Doğru planlanmış bir protez tasarımında
hasta yaşına ve cinsiyetine uygun güzel bir gülümsemeye sahip
olurken; istediği gıdayı rahatça tüketebilir, çiğneme kalitesi
artar.
Gülüş Tasarımı ile Kişi Gençleşir, Ama Estetik Müdahale de
Gerekebilir
60 yaşındaki bir bayan veya erkekle, 25 yaşındaki bir bayan ya da
erkeğe standart bir gülüş tasarımı yapılamaz. Dişlerin boy ve
oranları yaşa bağlı değişir. Unutmamak gerekir ki dişlerin şekil ve
uzunlukları ile kişinin gençleşmesi mümkündür ancak 60 yaşındaki
bir yüze 25 yaş dişleri yerleştirilemez. Mutlaka bu tip hastalarda
estetik cerrahisi ile cilt, dudak, yanak, çene altı ve göz çevresi
desteğine de ihtiyaç duyulacaktır. Böyle durumlarda estetik
cerrahla diş hekimi birlikte de operasyonlara girmektedir.
Yüz Estetiği Oranları Kişinin DNA’sı gibidir, Herkeste Farklılık
Gösterir
Bu bir illüzyon değil aslında rakamsal gerçektir. Size özel gülüş
tasarımı standart diş yapımını engeller, size özel altın oranların
belirlenmesi ve uygulaması ile sağlık ve görselliği bir arada
barındırır. Dünyada gülüş tasarımı uygulamaları hasta açısından
maliyetli, hekim açısından ise risklidir. Ancak Türkiyede de altın
oranların uygulanması hasta hekim arasındaki ilişkiyi daha net ve
memnuniyeti yüksek hale getirecektir.
Gülüş Tasarımında Kullanılan Yardımcı Teknikler Nelerdir?
Diş hekiminiz planlanan gülüş tasarımını aşağıda kullanılan
yöntemlerle hayata geçirir.
Porselen laminat venerler: Dişlerin üst yüzeylerine yapıştırılan
ince poselen yapraklar, estetik diş hekimliğinde en çok kullanılan
tekniktir. Dişten çok az madde kaldırarak ya da hiç madde
kaldırmadan restorasyon uygulanmaktadır. Bu sayede mevcut diş
dokusu korunur, sistem ışığı ideal yansıtabildiği için görüntüyü
doğal dişten ayırmak mümkün değildir.
Beyazlatma sistemleri: Kişinin doğal diş renginin daha beyaz ve
ışıltılı olmasını sağlar. Travma, yaşlılık ve çeşitli ilaçlarla
meydana gelen kalıcı renklenmeleri ortadan kaldırabilir.
Estetik restorasyonlar: Çürük dişlerin doldurulması ve eskimiş
renkleşmiş dolguların yenilenmesi, mineye uyumlu ve aynı renkte
gelişmiş kompozit ve seramik (porselen) materyaller ile
sağlanır.
Metal desteksiz tam porselen venerler: Dış görünümü ve diş
sağlığını geliştirmek amacıyla çok hasarlı ya da daha önceden
kesilmiş dişlere uygunlanmaktadır.
Kozmetik düzenleme: Mine plastisisi olarak da adlandırılan işlemde,
diş yapısından kaynaklanan şekil bozuklukları, dişlerin mine
dokusunda yapılan minimal ve özel aşındırmalarla düzenlenir.
Gülüş Tasarımı Öncesi Doktora Giderken Aklınızda Bulunsun:
• Bir ünlünün fotoğrafı ile diş hekimine başvurmayın. Herkesin yüz
tipine uyacak gülüş farklıdır.
• Doktorunuza tam olarak ne istediğinizi çok iyi anlatın ve tüm
aşamalarda onunla birlikte karar verin.
• Mutlaka iyi bir merkeze ve diş hekimine gidin.
• Daha önceden aynı işlemi yaptıran hastalarla görüşüp bilgi
alışverişinde bulunun.