Yunanistan’da 90 yıldır Türkçe konuşuyorlar
Abone olYunanistan’daki Karamanlılar, 90 senedir Türkçe konuşuyor.<br/>Yıldız Teknik Üniversitesi Akademisyenlerinden Sevim Yılmaz, Karamanlı Türkçe...
Yunanistan’daki Karamanlılar, 90 senedir Türkçe konuşuyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi Akademisyenlerinden Sevim Yılmaz,
Karamanlı Türkçesi Projesi kapsamında gittiği Yunanistan’ın Yanniça
(Yenice) kentinde incelemelerde bulundu. Yıldız Teknik Üniversitesi
(YTÜ), Bilimsel Proje Araştırmaları (BAP) Koordinatörlüğüne bağlı
“Osmanlı Dönemi Karamanlı Türkçesi Dilbilgisi ve Sözvarlığı”
projesi kapsamında, proje yürütücüsü Y. Doç. Dr. Sevim Yılmaz
Önder, proje elemanları Y. Doç. Dr. Celile Eren Ökten ve Atina
Üniversitesi’nden Vasil Dafnopatidis, “Karaman Türkçesi”
çalışmasına devam ediyor.
Sevim Yılmaz Önder, “Osmanlı Dönemi Karamanlı Türkçesi Dilbilgisi
ve Sözvarlığı” projesi kapsamında Yunanistan’ın Yenice kentinde
araştırmalarda bulundu. Yılmaz, Selanik yakınında bulunan Yanniça
(Yenice) şehrinin köylerinde yaptığı incelemelerde, 1923 yılında
Türkiye-Yunanistan arasında yapılan mübadelede Anadolu’dan
Yunanistan’a giden Karamanlıların çocuklarının 2013 yılında hala
Türkçe konuştuklarına şahit oldu. Önder, çalışmalar esnasında
rastladığı oldukça ilginç profil ve yaşam hikayelerinden bazılarını
öne çıkartarak hazırladığı raporda şu karakterleri ön plana çıktı:
“Ebeveynleri Adana doğumlu olan Meletiadou ailesi hala Adana ağzı
ile duru bir Türkçe konuşuyor. Anadolu insanın sıcaklığı ve
misafirperverliğini yaşatan ve kapısı yoldan geçen herkese açık
olan bu aile, Türkiye’den gelenleri akrabası gelmiş gibi
karşılıyor.
Ailenin babası Paraskevas Meletiadou, bugün hala kullanılan ’eski
çamlar bardak oldu’ sözündeki bardak kelimesinin anlamını
Türkiye’den gelenlere sorduğunu ama hiç kimsenin bilmediğini
anlatırken kendisinde bulunan ağaçtan yapılmış olan Anadolu
bardağını keyifle gösteriyor. Ailenin annesi Sousani Meletiadou ve
kızları Eleni daha sessiz olmakla beraber, Sousani Meletiadou çok
güzel konuşmasına rağmen, çekingen ve Adana ağzı dışındaki
kullanımlara pek alışık değil. Sevim Yılmaz ile köy köy gezen Eleni
ise kendi kendine Türkçe öğrenmiş. Orta seviyeye yakın olan
Türkçesini İstanbul’da ilerletmek istiyor.”
KATERİNA NENE, YILDIZLI AKADEMİSYENİ VAFTİZ ETMEK İSTEDİ
Raporda ayrıca, “5-6 yaşlarında Adana’dan gelen Katerina Nine çok
güzel Türkçe konuşuyor. Geldiğinde Yunanca bilmediğini ancak diğer
çocuklarla beraber okula giderek öğrendiğini ve büyüklerin ölene
kadar birkaç kelime dışında Yunanca bilmediklerini anlatıyor. İki
dilli olan Katerina nene bir dilden ötekine geçtiğinin farkına bile
varmadan konuşurken, zaman zaman geçmişi ve kaybettikleri
yaşlılarını hatırlayıp, sesini kısarak ve utanarak türkü söylemeye
devam ediyor. Sevim Yılmaz Önder’in bugüne kadar vaftiz olmamasına
şaşırıyor ve bu üzüntüsünü ziyarete gidilen papazda anlatıyor.
Babasını sadece bir defa görmüş olan papazı din adamı olan dedesi
büyütmüş. Hayran olduğu dedesi Türkçe vaaz verirken çok dinlemiş.
Dedesine özenen papaz, Katerina Ninenin de en favori din adamı. Çok
güzel Türkçe türkü söylüyor. Evli ve çocuklu olan Papazın oğulları
da Türkçe biliyor. Katerina ninenin araştırmayı yapan Sevim Hanım’a
Hristiyanlığı tebliğ etmesi konusunda ısrarı üzerine sabrı taşan
Papaz, ‘Kızcağız kaç senedir böyle, senin bir söylemenle hemen
vaftiz mi olacak?’ diyerek Katerina nineyi tatlı bir dille
azarlıyor” ifadeleri de yer aldı.
EVGENİS-HARİS VEZİROĞLU ÇİFTİ, BAŞBAKAN ERDOĞAN’A HAYRAN
Raporda, Evgenis- Haris Veziroğlu çiftinin Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’a olan hayranlığı da aktarılıyor. Karamanlı Haris hanıma
söyleşi yapılmaya gidiliği belirtilirken, “Ekibi uzaktan gördüğünde
yanındaki hanıma Türkçe ‘Kim Bunlar?’ diye sorunca, insanın
beklenmedik anlarında anadiline döndüğü gerçeği akıllara geliyor.
Türk televizyonlarını seyrettiklerini, Başbakan Erdoğan’ı çok
beğendiklerini ve Yunanlı yöneticilerin Başbakan Erdoğan gibi
olmadığını” söyleyen Haris Hanım, ‘Bizimkiler hiç çalışmıyor’ diye
dert yanıyor” ifadeleri raporda kendisine yer buldu.
Önder’i gittiği her evde ikramlarla karşılayan Karamanlılar,
kendisini uğurlarken de çam sakızı çoban armağanı vermeyi ihmal
etmediler. İmkanları dahilinde bazı bahçelerden birer nar, bir
kavanoz reçel, ya da el emeği göz nuru eserler ikram ettiler.
KARAMANLILAR KİMDİR
Karamanlılar, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Orta Anadolu ve
civarında Müslüman nüfusla beraber yaşayan ve Türkçe konuşan
Ortodoks Hristiyanlar olarak biliniyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin
kuruluşundan sonra 1923’te Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan
Nüfus Mübadelesi sonucu Karamanlılar, Yunanistan’a göç etmek
zorunda kaldı. Karamanlıların etnik kökenleri ise tam olarak
bilinmiyor. Bu konuda ise iki ana tez kabul görüyor. Yunan tezi
olarak adlandırılan görüşe göre, Karamanlılar Yunanca konuşan
Bizanslıların doğrudan torunları. Bu tezde Türk ve Moğol boylarının
Anadolu’ya yaptıkları işgaller sonucu Karamanlıların,
Bizanslılardan uzaklaştırıldıklarına ve böylece Müslüman
komşularına benzemeye başladıklarına inanılıyor.
Türk tezi olarak adlandırılan görüşe göre ise Karamanlılar, Bizans
imparatorları tarafından Anadolu’ya yerleştirilen Türk askerlerdir.
Bu tezde Karamanlılar Anadolu’nun fethi öncesi Orta Asya’dan
Bizans’a göç ederek Bizans ordularında ticaret ve askerlik yapan
Hıristiyanlığı benimsemiş fakat ana dillerini kaybetmemiş Türkler
olarak görülüyor.
KARAMAN TÜRKÇESİ DİLİ VE EDEBİYATI
Karamanlı Türkçesi, Karamanlılar tarafından 14. 19. yüzyıllar
arasında Osmanlı döneminde Anadolu’da geliştirilmiş bir dil olarak
biliniyor.
Bu dilde, Osmanlı Türkçesi’nin yanı sıra bir miktar Yunanca kelime
de kullanılıyor. Türkçe konuşmalarına rağmen, yazıda Grek
alfabesini tercih eden Karamanlıların Türk dilinde yayınlamış
oldukları eserler Karamanlıca (????µ????????/ ????µ???????? ?????)
veya Karamanlı Türkçesi olarak adlandırıldı.
Karamanlılar kendi yazdıkları eserlerde dillerini genellikle
“Anadolu lisanı” olarak tanımlamaktadırlar. “Anadolu lisanı”nın
yanı sıra “Yavan Türkçe”, “Açık Türkçe” ve “Sade Türkçe” gibi
adlandırmalara da rastlanıyor.
Grek harfleriyle Türkçe olarak çıkan ilk gazete Gazete-i Anatoli,
E. Misiliadis tarafından 1840 yılında çıkarılmaya başlandı.
(İHA)