Yunan basınından Türkiye'ye övgü
Abone olGümrük Birliği Ek Protokolü'nün Türkiye tarafından imzalanması, Yunan basınında Atina ve Lefkoşa'nın (Güney Kıbrıs Rum yönetimi) diplomatik yenilgisi olarak yer aldı.
‘To Vima’ gazetesinin yazarı Yannis Kartalis, yarınki yazısında,
“Tayyip Erdoğan baştan beri yapmak istediğini başardı. Protokolü
imzaladı. Ama meclisten ne zaman onaylanacağı ve yürürlüğe gireceği
belli değil. Ekim ayında Türkiye ile AB arasındaki müzakereler
başlayacağı zaman Kıbrıs Cumhuriyeti Türkiye tarafından
tanınmamış
‘ERDOĞAN'IN KİŞİSEL BAŞARISI’
Kartalis, “Bütün bunlar Türk Başbakan için kişisel bir başarı iken,
Atina ve Lefkoşa için son derece büyük bir diplomatik yenilgi
teşkil ediyor. Tayyip Erdoğan, baştan beri Kıbrıs sorununa çözüm
bulmadan Güney Kıbrıs'ı tanımak istemiyordu ve görünüşe göre de
oyun Türkiye'nin kurallarıyla oynanıyor. Bunun tam tersi
olmalıydı.'' dedi.
‘TÜRKİYE ALEYHİNDE NEGATİF BİR İKLİM VAR’
Kartalis yazısında, “Türkiye birçok batı ülkesinin gündeminde ve
onun Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmasını istemiyorlar, böylece
Türkiye aleyhinde negatif bir iklim var. Atina bu iklimden
faydalanmalı ve bu ülkelerin de desteği ile Kıbrıs Cumhuriyeti'nin
tanınmasını ihlal edilemez bir şart olarak sunmalıydı.'' dedi.
ERDOĞAN VE PAPADOPULOS'UN HEDEFLERİ
Yarın ki, “Elefterotipia'' gazetesinde ise, Makarios Drusiotis
deklarasyonda yer alan açıklamaları sıralayarak, 1960 yılı
anlaşmalarına değinen kısmın Atina ve Lefkoşa'yı (Güney Kıbrıs)
düşündürdüğünü belirtti.
Drusiotis yazısında,, “Lefkoşa'nın bir sonraki adımı Türk liman ve
hava alanlarının Kıbrıs gemilerine açılması. Türkiye bunun
karşılığında işgal altındaki toprakların (KKTC) liman ve hava
alanlarının açılmalarını isteyecek. Kısacası nasıl Papadopulos
Türkiye ile ilişkilerini geliştirerek Kıbrıs Cumhuriyeti'nin
tanınmasını istiyorsa, Türk hükümeti de aynı yöntemlerle KKTC'nin
tanınmasını istiyor.'' dedi.
Televizyonlar...
Ek Protokolü’n imzalanması Yunan televizyon kanallarındaki
haberlerde de geniş yankı buldu. Haberlerde Türkiye’nin, ’Ek
Protokol’ün imzalanması Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınması anlamına
gelmez’ şeklindeki deklarasyonun Yunan ve Kıbrıs Rum Kesimi
yönetimlerinde hoşnutsuzluk yarattığı ifade edildi.
ANT1 kanalının haberine göre, Atina ve Rum Yönetimi’nde,
deklarasyonda büyük bir olasılıkla ’tuzakların’ bulunduğu düşüncesi
ağır basıyor. Türk havaalanları ve limanlarının Rum hava ve deniz
taşıtlarına kapalı kalmaya devam edeceği hatırlatılırken,
Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin, AB Daimi Temsilcileri’nin
toplanacağı 28 Ağustos tarihine kadar bekleyeceği belirtildi.
RUM TAŞITLARI TÜRK LİMANLARINA GİRMEYE ÇALIŞIRSA NE OLACAK?
Devlet televizyonu NET TV ise Brüksel muhabiri Vangelis Demiris ile
bağlantıya geçti. Demiris, deklarasyonla ilgili oluşan
’hoşnutsuzluklardan’ bahsetti ve Türkiye’nin eklediği konu ve
taleplerin önce ağustos sonundaki AB Daimi Temsilciler Konseyi’nde,
sonra da 1-2 Eylül tarihlerinde AB Dışişleri Bakanları
toplantılarında görüşüleceğini belirtti.
Türkiye’nin, Gümrük Birliği Ek Protokolü ile Güney Kıbrıs’ı sadece
ticari alanda tanıdığını belirten Demiris, bunun, AB’nin protokol
hakkındaki görüşü olduğunu kaydetti.
Vangelis Demiris, "Gümrük Birliği Ek Protokolü’nün imzalanması,
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de facto (fiili) olarak tanınması anlamına
gelmiyor mu?" sorusuna, "Hayır. De facto olarak tanıma söz konusu
değil. Burada ’de jure’ (hukuki) bir tanıma var. Ama bu pratikte
belli olacak. Rum gemi ve uçakları, Türk liman ve havaalanlarına
giriş yapmaya çalıştığı zaman ne olacağını görmek gerek" yanıtını
verdi.
Haber: Sofia Angelidis
Kaynak: