Yüksek yargıda yüksek tansiyon
Abone olAnkara'da Anayasa tartışması alevleniyor. Hükemet ısrarlı yüksek yargıda ise tansiyon yüksek!
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, AK Parti'nin Anayasa
değişikliği taslağının Anayasa'nın kuvvetler ayrılığı ilkesine
aykırı olduğunu söyledi. Gerçeker, yargının altyapı sorunları
çözülmeden üstyapıyı değiştirmenin "yargıyı kuşatmanın da ötesinde,
ele geçirmekle eşanlamlı olduğu"nu söyledi. HSYK Başkanvekili Kadir
Özbek de, "Yüksek yargıyla dalga geçiyorlar" dedi ve yarın geniş
açıklama yapacağını bildirdi.
Yargıtay Başkanlar Kurulu bugün toplandı ve yaklaşık 1.5 saat
boyunca Anayasa paketini görüştü. Toplantıda acil bir komisyon
oluşturuldu, ardından Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker medya
mensuplarına bir açıklama yaptı.
"ANAYASA'YA AYKIRI"
Gerçeker, düzenlemenin yargı bağımsızlığını geriye götürdüğünü
ve Anayasa'nın başlangıç kısmındaki kuvvetler ayrılığı ilkesine
aykırı olduğunu açıkladı. Gerçeker, kuvvetler ayrılığı ilkesinin
Anayasa'nın değiştirilemeyecek maddeleri içinde yer aldığını
hatırlattı.
"BİZDEN ÜYE ALMASINLAR DAHA İYİ"
Anayasa değişikliği konusunda mutabakat göremediklerini söyleyen
Gerçeker, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'yla ilgili olarak da
yüksek yargının etkisinin azaltılmak istendiğini söyledi. Gerçeker,
"Önerimiz; yüksek mahkemeden hiç üye almamalarıdır. Böylece daha
sağlıklı olabilir" gibi imalı ifadeler kullandı.
"PARTİ KAPATMAYA MECLİS İZNİ"
Parti kapatmaların Meclis iznine bağlanmasını da eleştiren
Gerçeker, "Şahsi görüşüm; parti kapatılmasından çok suçları
işleyenlerin cezalandırılmasıdır. Ama pakete baktığımızda, yine
yargı bağımsızlığıyla taban tabana zıt olan Meclis iznine
bağlandığı görülüyor. Bu kuvvetler ayrılığına tamamen aykırı"
dedi.
"SON SÖZ MECLİS'İN BİZ UYARIYORUZ"
"Son söz yasama meclisinin ama biz uyarı görevimizi yapıyoruz"
diyen Gerçeker, "Zaman en iyi göstergedir. İleride bu şekilde
kurulan yapının ne getirip götüreceğini göreceğiz. O zaman
sorumluluğu bu değişikliklerin yapılmasını isteyen kişiler
üstlenecektir" diye konuştu.
"AB'DEN İŞİMİZE GELENİ ALIYORUZ"
Düzenlemeler yapılırken Avrupa Birliği normlarının örnek
gösterildiğini kaydeden Yargıtay Başkanı, "Her ülkenin kendine özgü
koşulları vardır ve her ülke kendi modelini geliştirir. AB ilerleme
raporlarında HSYK'da adalet bakanı ve müsteşarının olmaması
gerektiği belirtiliyor. Biz işimize gelen tarafını alıp işimize
gelmeyeni gözardı edersek olmaz" dedi.
Gerçeker, hakim ve savcı olmayan kişilerin bu kurullarda yer
almasının yargı bağımsızlığına ne kadar uygun olduğunun
sorgulanmasını istedi.
"ANAYASA MAHKEMELERİ KALDIRILAMAZ"
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruya da karşı olduklarını
belirten Gerçeker, "İstinat mahkemeleri kurulduğunda zaten yüksek
mahkemeler bunu yapacak. Bu konuda AB dayatması da yok. Yüzbinlerce
dosya Anayasa Mahkemesi'ne gittiği zaman Anayasa Mahkemesi bunun
altından kalkamaz" dedi.
"YARGININ ACİL SORUNLARI"
Yargıdaki alt yapı sorunlarını da bir bir sıralayan Gerçeker,
bunlar çözülmeden üst yapı sorunlarına geçilmesinin "yargıyı
kuşatmanın da ötesinde, ele geçirmekle eşanlamlı olduğu"nu söyledi.
Başbakan, daha önce Gerçeker'i "yargı kuşatma altında" sözleri
nedeniyle eleştirmişti.
Gerçeker'e göre yargının en acil sorunları:
- İş yükü altından kalkılamayacak durumda. Yüzbinlerce dosya
var.
- Hakim ve savcı açığı had safhada. Mevcut kadro
doldurulamıyor.
- Personel yetersiz.
- Fiziki koşullar korkunç derecede yetersiz.
- İstinat mahkemeleri daha faaliyete geçemedi.
"Yargıyla ilgili birşeyler isterken kesinlikle kendimiz için değil,
her kesim için istiyoruz. Çünkü yargı herkes için son güvencedir"
diyen Yargıtay Başkanı, yargı sisteminde hiçbir zaman kast,
oligarşinin söz konumu olamayacağını belirtti.
Yargıtay'da kurulan acil komisyon metni etraflı biçimde
inceleyecek, sonuçlar kamuoyuyla paylaşılacak.
HSYK'DAN SERT AÇIKLAMA: DALGE GEÇİYORLAR
AYRINTILAR HABERİN DEVAMINDA...
HSYK: "Yargıda yer tutma amacında"
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek de,
düzenlemeyi "Bu, yürütmenin yargıda yer tutma harekatı" sözleriyle
yorumladı.
Metni inceleme imkanı bulamadıklarını, TV'den takip ettiklerini
söyleyen Özbek, "Yüksek yargı organları başkanlarının daha önce
ifade ettikleri hususlar konuyla ilgili soruların yanıtlarını da
içermektedir. Önemli olan bunun niye yapıldığı, neden yapılmak
istendiği ve yapılış biçimidir. Niye yapıldığı meselesinden
bakılırsa bunun, yürütmenin yargıda yer tutma amacını taşıdığı
görülmektedir" dedi.
"Nasıl yapıldığı meselesinden bakarsak da demokratikleşme ve Avrupa
Birliği beklentileri düşünüldüğünde ana unsurun uzlaşma olması
gerekirken bunun mevcut olmadığı görülmektedir" diyen Özbek,
"Dolayısıyla anayasaların en önemli unsuru olan uzlaşma ve bunun
sonucunda kalıcılık unsurlarının eksik olduğu görülmektedir. Bunun
şimdi ve gelecekte doğuracağı sakıncalar çok büyüktür" diye
konuştu.
HSYK'ya yeni seçilecek üyelerle ilgili düzenlemeleri de eleştiren
Özbek, kurula seçilecek gruplar, kişiler ve sayılara ilişkin
düzenlemelerin "bir takım pazarlık unsurları" taşıdığı izlenimi
edindiklerini kaydetti. Özbek, "Seçilecek gruplar arasından da bir
takım meslek gruplarına adeta 'sus payı' şeklinde düzenlemelerin
mevcut olduğunu düşünüyorum" dedi.
Özbek: "Dalga geçiyorlar"
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek,
Anayasa Değişiklik Taslağı ile ilgili olarak, "Niye yapıldığı,
neden yapıldığı ve nasıl bir ortamda hangi düşüncelerle yapıldığı
konusunda bizim bir takım tereddütlerimiz var. Bunları zaman zaman
da ifade ettik ancak kesinlikle vatandaşın beklediği, vatandaşın
lehine olabilecek bir çözüm olduğunu düşünmüyoruz" dedi.
Özbek, HSYK'dan ayrılırken gazetecilerin Anayasa Değişiklik Taslağı
ile ilgili sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Yargıtay Başkanı
Hasan Gerçeker'in açıklamalarını anımsatarak, konuyla ilgili
değerlendirmesini sorması üzerine Özbek, "Ben bu konuda kanunsuz
telefon dinlemeleri ve izlemeleriyle ilgili olarak 11 Kasım 2009'da
yargının savunma konumuna düşürülmüş olduğunu, bunun hukuk devleti
ve kuvvetler ayrılığı ilkesi açısından çok büyük sıkıntılar
yaratacağını söylemiştim. Bugün onun bir ürününü görüyoruz. Sayın
Başkan'ı bende izledim, söyledikleri de bunları doğrulayacak
biçimdeydi ve söylediklerinin tüm detayları da sanıyorum sizin
merak ettiğiniz her türlü soruya da yanıt olacak nitelikteydi.
Hepsine katılıyorum" diye konuştu.
Özbek, Bakan ve müsteşar dışındaki kurul üyeleriyle bugün bir
çalışma gerçekleştirdiklerini belirterek, "Öncelikle basından elde
ettiğimiz metinler üzerinde değerlendirmeler yaptık. Yarın öğleden
sonra da yine bu çalışmamıza devam edeceğiz ve sizlerin
aracılığıyla kamuoyunu aydınlatacak bir takım açıklıklar getirecek
bir toplantı da düzenleyeceğiz" görüşünü dile getirdi.
"HSYK'nın yapısıyla ilgili öngörülen değişikliklerle" ilgili
değerlendirmesinin sorulması üzerine Özbek, "Bu konuları size tek
tek sunacağız, yarın öğleden sonra açıklama yapacağız" dedi.
Bir gazetecinin "Taslakta adli ve idari hakim ve savcıların da
HSYK'ya atanması öngörülüyor. Bu yargının kendi içinde bir
çatışmaya yol açabilir mi?" sorusunu Özbek, "Elimizdeki metin
yargının sorunlarına yanıt verecek nitelikte bir metin değil.
Yargının sorunlarına yanıt vermekten uzak, yargı içinde büyük
sorunlar yaratacak ve öyle sanıyorum ki yargıdan kamuoyunun,
milletin beklediği çözümlere, çarelere de çok uzak olan bir
metindir. Bunların detaylarını sizlerle paylaşacağız" şeklinde
yanıtladı.
Yaptıkları çalışmanın detaylarının sorulması üzerine, Özbek, teknik
olarak bütün maddelerin üzerinde çalışma yaptıklarını anlattı.
Özbek, "Biz de hukukçuyuz, bunları özellikle HSYK'nın içinde
bulunduğumuz, görev yaptığımız HSYK'nın geleceğiyle ilgili olarak
yapılan bir düzenlemenin teknik detayları üzerinde duracağız.
Tümünün üzerinde duracağız" diye konuştu.
Gazetecilerin bugün sabah konuyla ilgili sorularını da
yanıtladığını ifade eden Özbek, "Niye yapıldığı, neden yapıldığı ve
nasıl bir ortamda hangi düşüncelerle yapıldığı konusunda bizim bir
takım tereddütlerimiz var. Bunları zaman zaman da ifade ettik ancak
kesinlikle vatandaşın beklediği, vatandaşın lehine olabilecek bir
çözüm olduğunu düşünmüyoruz" şeklinde konuştu.
"Danıştay'ın 2 olan üye sayısı 1'e düşürülüyor, Yargıtayın ki
korunuyor ama aynı zamanda 21'e çıkarıldığı için onun da etkisini
yok etmiş oluyor" bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz sorusu
üzerine Özbek, "Kusura bakmayın yüksek yargı ile dalga geçiyorlar.
Bu kadar açıkça söylüyorum. Eğer kendileri bunu istiyorlarsa
ciddiyetten uzak bir taslak diye düşünmek de mümkün" dedi.