GÜNCEL/2017 MAAŞLARI: 2017
yılı için; Arş. Gör. maaşı (7/1)4.369 lira olurken, Prof.maaşı
(1/4) 7. 417 lira, Müsteşar maaşı (1/4) 9.498,Genel Müdür maaşı
(1/4) 8.335, Sözleşmeli Personel tavan ücreti 5.257, Öğretmen
maaşı (1/4) 3.363 (7/1) 3.007 oldu. Yeni başlayan bir
Arş.Gör. ile 20-30 yıl çalışan Sanatçı Öğretim Elemanı maaşı farkı
dikkat ederseniz 850 tl civarında. Sanatçı Öğretim Elemanları
gösterge rakamları 3600’de kaldığı ve yıllardır
söylenmesine/söz verilmesine rağmen 6400’e yükseltilmediği
için, maaşlar sürekli eriyor. Oysa başlangıçta Genel Müdür
seviyesinde düşünülmüştü. İkramiye ve teşvik ikramiyesi maaşlara
katılmıyor. Oysa TRT bunu çoktan çözdü. Bu durumda çoğu sanatçı
öğretim elemanı emekli olamıyor, yaş haddini bekliyor, bu da
kadroların yenilenmesine imkan vermiyor. Memur Kültür-Sen’de aynı
görüşte ve 2017’de çözülecek denilmişti. Devlet
Toplulukları/koroları/orkestraları (2000 sanatçı) ve Konservatuar
Sanatçı Öğretim Elemanları (400 sanatçı) çözüm bekliyor,
diğer kurumlardaki gibi biraz olsun rahat etmek
istiyor.
Gelelim konumuza…
Vay arkadaş,bu nasıl iştir; her gün yeni bir
şey daha öğreniyor, karamsarlaşıyoruz…YÖK, yönetmelik yayınlıyor,
ama uygulama
yok…(http://www.inter/yok-ve-degistirilmesi-gereken-yanlis-uygulamalar-1227684y.htm)
“Bu nasıl idarecilik, denetleme, yönetmeliği
göz ardı etme” anlamak mümkün değil…
“Suç var, suçlu yok”, her idareci “başarılı”
(http://www.inter/herkes-basarili-ise-muzik-alani-sorunlari-nicin-cozulmuyor-1574807y.htm)
Malum, üniversitelerde yabancı dilde eğitim
–biliyorsunuz, biz sanat/kültür ve sporda öğretimden yanayız-
konusu bir türlü çözülemedi. Müzik alanında da –mesela İTÜ
MİAM, İTÜ TMDK Müzikoloji- yabancı dilde -lisans, yüksek lisans ve
doktora/sanatta yeterlik- eğitim programları var. Ama, bir konu
varmış ki –gözümüzden kaçmış- ağzımız açık kaldı…
Araştırmamıza göre, özellikle sanat/spor
alanlarında bu kurallar uygulanmıyormuş!…
Her UDS’yi geçen, “yabancı dilde eğitimde”
öğretim elemanı –yönetmeliğe aykırı- olmuş, ders vermiş…
Ve, şikayetler olmuş ki, yeni bir yönetmelik
daha hazırlanmış…
Demek ki, Y.L., Dr./Sanatta Yeterlik
öğrencilerine; ödev verip, çeviri yaptırmakla,onları sempozyumlarda
kullanmakla “yabancı dil eğitimi yapılmış
olmuyormuş.”
“Üniversitelerin ve oralardaki hocaların varlık
sebebi nedir? Kısaca iki
şey: 1. Alanlarında üretilmiş bilgileri
öğrenmek, yeni bilgiler üretmek, analitik düşünme yeteneğini
geliştirmek, sonuçta ilmî ve fikrî gelişmeye katkı
sağlamak. 2. Bu bilgi ve fikirleri
öğrencisiyle, toplumuyla paylaşmak suretiyle o bilim yuvasını
kuran, hocalarını yetiştiren devlete ve millete borcunu ödemek. Bir
ülkede bilim kuruluşları bu iki noktada ne kadar başarılı olursa,
ülke ve millet de o kadar başarılı ve hızlı gelişir. Modern dönemde
önce Batı, ardından Uzak Doğu tecrübeleri bunu gösterdi. (Manevi
gelişme için aynı şeyler söylenemez ama o başka bir
konu.)”
Bizler ve eğitim yazarları, yıllardır
bunları yazınca, kötü oluyoruz birileriyle, mobbinge maruz
kalıyoruz.
Etik olmayanlar, işlerine çomak sokulmasını
istemiyorlar ve yine de kazanıyorlar, olan yine öğrencilere
oluyor…
Çünkü; denetim yok, yönetmelikleri bilen yok,
ama herkes büyük/başarılı idareci!...
Acı ve komik değil mi?
Konuyu açalım isterseniz;
Yabancı dille eğitim yapılan bölümlerde ders
verecek öğretim elemanları ve öğrenciler için YÖK bir yönetmelik
yayımlandı.
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA YABANCI DİL ÖĞRETİMİ VE
YABANCI DİLLE ÖĞRETİM YAPILMASINDA UYULACAK ESASLARA İLİŞKİN
YÖNETMELİK 23.06.2016’da yürürlüğe girmiş.
Amaç
MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin
amacı, yükseköğretim kurumlarında yabancı dil öğretimine ve yabancı
dille öğretimin amaç, kapsam, uygulama ve değerlendirme hususlarına
ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 - (1) Bu Yönetmelik,
4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi olarak
kurulan yükseköğretim kurumlarında yapılan her türdeki yabancı dil
öğretimi ve yabancı dille öğretimi kapsar.
Dayanak
MADDE 3 - (1) Bu Yönetmelik,
4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi, 44 üncü ve 49 uncu
maddeleri ile 14/10/1983 tarihli ve 2923 sayılı Yabancı Dil Eğitimi
ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin
Öğrenilmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine dayanılarak
hazırlanmıştır.
MADDE 5 - (1)
Yabancı dil öğretiminin amacı, öğrenciye aldığı yabancı dilin temel
kurallarını öğretmeyi, yabancı dil kelime haznelerini geliştirmeyi,
yabancı dilde okuduğunu ve duyduğunu anlayabilmeyi ve kendisini
sözlü veya yazılı olarak ifade edebilmeyi; yabancı dilde öğretimin
amacı ise ön lisans, lisans ve lisansüstü diploma programı
mezunlarının alanlarına ilişkin yabancı dil yeterliliklerini
kazanmalarını sağlamaktır.
Buraya kadar bir sorun yok, madde ve amaçlar çok güzel
hazırlanmış... Sorun şimdi başlıyor:
Yabancı dille öğretim ve yabancı dil hazırlık
sınıfı
MADDE 8 -
(7) Yükseköğretim kurumlarında yabancı dille verilen
derslerin bu dile hakim olan öğretim elemanları tarafından ve bu
dille verilmesi sağlanır.
Bu programlarda ancak aşağıdaki şartlardan birini
taşıyan öğretim elemanları yabancı dilde ders
verebilirler:
-
a) Türkçe dışındaki öğretim dilinin,
öğretim elemanının anadili olması.
-
b) Öğretim elemanının lisans veya
doktora öğreniminin tamamını öğretimin verileceği dilin anadil
olarak konuşulduğu ülkede bu dille verildiği bir programda
tamamlamış olması.
-
c) Öğretimin verileceği dilin resmi
dil olarak kabul edildiği bir ülkedeki, Yükseköğretim
Kurulu tarafından tanınan ve ülkenin resmi dilinde eğitim
veren yükseköğretim kurumlarının birinde toplamda en az bir yıl
(iki yarıyıl) öğretim elemanı olarak çalışmış ve ders vermiş
olması, bu durumu ilgili yükseköğretim kurumundan
resmi olarak belgelendirmiş olması ve
ilgili yükseköğretim kurumundan ayrılmasının üzerinden en
fazla iki yıl geçmiş olması.
ç) Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen
merkezi yabancı dil sınavları ile eşdeğerliği kabul edilen
uluslararası yabancı dil sınavlarından yüz (100) tam puan üzerinden
asgari seksen (80) puanla başarılı olması. (Çalışılan
yükseköğretim kurumundan ayrılan ve iki yıldan fazla öğretim
elemanlığına ara verenlerin başka bir yükseköğretim kurumuna
öğretim elemanı olarak geçişinde de söz konusu merkezi yabancı dil
sınav puanlarına ilişkin belgeleri ilgili merkezi sınavın
geçerlilik süresine göre yeniden ibraz etmeleri gerekir.)
(8) Yükseköğretim kurumları, öğretim
elemanlarının yabancı dilde ders verebilmesine ilişkin yetkinliğini
ölçmek ve karar vermek için yedinci fıkranın (ç) bendinde yer alan
asgari puanların üzerinde puan belirleyebilir ve deneme dersi de
dahil ilave şartlar getirebilir.
GEÇİCİ MADDE 1
- (1) Bu Yönetmeliğin yayımından önce;
-
a) Türkiye'deki bir üniversitede derslerin
sadece yabancı bir dilde verildiği lisans, yüksek lisans
veya doktora programında öğrenimini tamamlamış olması nedeniyle bu
Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce yükseköğretim kurumlarında bu
yabancı dilde ders veren öğretim elemanları, sadece halen
kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumunda yabancı dilde
ders vermeye devam edebilir.
-
b) Yükseköğretim kurumlarında merkezi
yabancı dil sınavında ilgili dilde 80 ve üzerinde puana sahip
olması nedeniyle yabancı dilde ders veren öğretim
elemanları, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumundan
başka bir yükseköğretim kurumuna geçmesi halinde yabancı
dilde ders vermeye devam edebilir.
-
c) Yükseköğretim kurumları yabancı dilde
eğitim veren programlarındaki öğretim elemanı kadrosunu, 8
inci maddede yer alan asgari şartlara uygun olarak 2017-2018 eğitim
öğretim dönemi başına kadar sağlaması gerekmektedir. Bu
şartların sağlanamaması halinde, yükseköğretim
kurumlarının yetkili kurullarının teklifi üzerine programların
öğretim dilinin Türkçe'ye çevrilmesine Yükseköğretim Kurulu
karar verir.
Anladınız mı, ne demek istediğimi?
Gördünüz mü, uygulanmayan maddeleri?!
Eeeeeeeeee!!!!!!
Konu ile ilgili bir soruşturma duydunuz mu?
Yanlış uygulama yapanlara bir ceza verildi mi?
Yoksa taltif mi ediliyorlar?!...
Etiklik ve denetim aranıyor…
Gelecek yazı: Üniversitelerde sorular ve Eğitim-Bir-Sen’in
müfredat raporu…
PROGRAM AÇMA
NASILOLUYOR…
“Yükseköğretim Bilgi Sistemi
(YÖKSİS) yükseköğretim kurumları ile ilgili tüm bilgilerin
toplandığı bir veri tabanı. Yükseköğretim kurumları kendi
akademisyen kadrosunu, öğrenci sayısını, mezunlarını, yayınlarını
kısaca tüm bilgileri bu sisteme yüklüyor. YÖK, üniversitelerin
program açma taleplerini değerlendirirken koşulları taşıyıp
taşImadıklarına bu sisteme bakarak, karar veriyor. Çünkü belli
bir programın açılabilmesi için aranan öğretim üyesi sayısı şartı
var. Örneğin lisans programlarında bu sayı 3. Bu
akademisyenlerin unvanının en az yardımcı doçent olması gerekiyor.
Yüksek lisans programlarında istenen 2 öğretim üyesinin en az
doçent olması şart. Eğer bir program akademisyen sayısı ve unvanı
açısından bu kriterleri karşılıyorsa o zaman YÖK açma izni veriyor.
İşte üç kâğıt burada ortaya çıkıyor. Bu da birkaç yolla yapılıyor.
Bunlardan biri emekli olan akademisyenlere ayda ortalama 3 bin TL
teklif ediliyor ve ismi o programın açılması için akademisyen
kadrosu içine yazılıyor. İş o boyuta geliyor ki programı açabilmek,
yeter akademisyen sayısını tutturabilmek için örneğin siyaset
bilimci hoca, sivil havacılık kadrosunda gösteriliyor.”
()
Biz, kurumların lisans mezunu
vermeden, Y.L. ve Dr./Sanatta Yeterlik açılmasına baştan beri karşı
olduğumuzu –sağduyulu eğitimciler gibi- her zaman
belirtiyoruz.
TEBRİKLER YILDIZ TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ’NE…
“Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ)
Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, üniversitenin Beşiktaş Kampüsü
Oditoryumunda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye’ye ve
üniversiteye bilimsel katkı veren akademisyenlere her türlü desteği
vereceklerini belirtti. Şahin, rektörlük seçimleri sırasında
açıkladığı ve görevi devralır almaz hayata geçirmeye başladığı 23
proje hakkında da bilgi vererek, projelerden bir kısmının
gerçekleşmek üzere olduğunu söyledi.Davutpaşa Kampüsü Master Plan
çalışması ile ulaşım planını bitirmek üzere olduklarını ve Tematik
Araştırma Merkezlerinin bir kısmının bu yıl içinde hizmete
gireceğini dile getiren Şahin, araştırma merkezlerinin etrafında
gruplanacak akademisyenlerin belirleneceğini belirtti. Prof. Dr.
Şahin, konuşmasının ardından, uluslararası saygın dergilerde Yıldız
Teknik Üniversitesi adresli 8 ve üzeri yayın yapan 147 öğretim
elemanına ödüllerini verdi.” ()
Üniversitelerin;
etik çalışan, üreten, proje geliştiren, bilim/sanat alanında
yayın yapan v.b. akademisyenlerini ödüllendirmesini önemsiyor, YTÜ
Rektörü’ Prof. Dr. Sn. Bahri Şahin’ne
teşekkür ediyoruz…
TURİZM 2017’DE
KAYBETMEMELİ!..
“Ülkemizde
yaşanan son terör olayları futbol turizmini de fena
vurdu. Her yıl çok sayıda Alman takımı ikinci yarı hazırlıkları
için Belek ve çevresini tercih ederken bu kış Alman
birinci ve ikinci liginden tek bir takım bile Belek'i seçmedi.
Belek son 20 yılda gerek tesisleri gerekse uygun fiyatlarıyla
binlerce takımın ilgisini çekmişti. Geçen yıl Alman birinci ve
ikinci liginden 16 takım Belek'te kamp yaptı. Bunlardan 7
tanesi birinci lig, 9'u ise ikinci ligdendi. Geçtiğimiz yıl Alman
liginden toplam 16 takım Belek'te kamp yaparken bu yıl tek takım
bile Türkiye'ye gelmedi. Almanlar’ın, İspanya'ya gideceği
belirtiliyor. Fenerbahçe'nin Antalya kampı esnasında
hazırlık maçı yapacağı Hollanda ekibi Go Ahead Eagles takımı, terör
olayları nedeniyle Türkiye'ye gelmekten
vazgeçti.”
(Basından)
Terör örgütlerinin son aylardaki
amacının, ülkemizi mali bakımdan zora sokmak olduğu anlaşılıyor.
Doların yükselmesi, İstanbul- İzmir katliamları,TEK sabotajları
v.b. bunun göstergesi... 2016 turizmde kaybedilen bir yıl olmuştu,
şimdi de 2017 için çalışıyorlar.. Ülkemiz, bu badireden; birlik ve
beraberlik içinde ve güçlü bir şekilde çıkmalı… Aman
dikkat!…