Yüce Divan'da tanıklar dinlendi
Abone olEski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in yargılandıkları Yüce Divan'ın öğleden sonraki duruşmasında tanıklar dinleniyor.
Yılmaz ile Taner'in ''Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları''
iddiasıyla Yüce Divan'da yargılandıkları davanın öğleden sonraki
duruşmasında ilk olarak tanık Erol Aksoy dinlendi. Aksoy,
Türkbank'ın satılacağını öğrendiklerini, bunun için hazırlık
yaptıklarını ve ihaleden 3. olarak çıktıklarını anlattı. Bir soru
üzerine Aksoy, Türkbank ihalesine yönelik herhangi bir tehdit ve
tavsiye almadığını ifade etti. Hayyam Garipoğlu ile Türkbank
ihalesine ilişkin neler görüştüğünün sorulmasına üzerine Aksoy,
Garipoğlu'nun bazı tehditler aldığını söylediğini ve kendisinin de
tehdit alıp almadığını sorduğunu belirtti. Aksoy, Garipoğlu'nun bu
tehditleri kimden aldığını söyleyip söylemediğine ilişkin soruyu
yanıtlarken ''Çakıcı'dan tehdit aldığını söyledi ama ben hiçbir
zaman tehdit almadım'' dedi. Güneş Taner ile görüşmesinde kendisine
Türkbank ihalesine ne kadar vereceğine ilişkin bir konuşmanın geçip
geçmediğine yönelik soruya karşılık Aksoy, bu konuşmanın geçtiğini,
kendisinin fiyatı belirlemediklerini söylediğini kaydetti. ''Güneş
Taner belli bir miktar söyledi mi?'' sorusunu Aksoy, ''400
hatırlıyorum. Ama bu rakam denetçi raporlarında mı var? Ben mi ona
söyledim, o mu bana söyledi hatırlamıyorum'' karşılığını verdi.
Aksoy, Güneş Taner'in kendisinden bu bilgileri istemesinin olağan
olup olmadığı sorusuna, kanaat belirtmek istemediğini söyledi.
Aksoy, bir başka soruyu yanıtlarken Mesut Yılmaz ile Türkbank
ihalesine ilişkin bir görüşmesi olmadığını, Taner ile ihaleden bir
gün önce görüştüğünü dile getirdi. -EMNİYET'TEN 6 SAAT SONRA GELEN
YAZI- Daha sonra eski Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, tanık
olarak dinlendi. Erçel, TBMM'deki çeşitli komisyonlarda verdiği
ifadeye aynen katıldığını vurgulayarak, heyetin sorularını
yanıtladı. Türkbank'ın satışına ilişkin süreç hakkında bilgi veren
Erçel, bankanın 1997 yılında TMSF'ye geçtiğini, kendisinin de o
dönem TMSF Başkanı olduğunu anımsattı. Erçel, bankaya 485 milyon
dolar kaynak aktarıldığını, Hazine ile yapılan görüşmelerin
ardından da ihale sürecinin başladığını anlattı. Erçel, bir soru
üzerine ihaleye çıkarken herhangi bir telkin ve tavsiyenin
kendisine gelmediğini vurguladı. Korkmaz Yiğit ile ilk olarak ne
zaman görüştüğüne ilişkin soruyu yanıtlarken Erçel, o dönem Merkez
Bankası Başkanı olduğu için bankacılar ile beraber olduğunu, Yiğit
ile ilk kez ortak bir arkadaşlarının nikah şahitliği sırasında
tanıştıklarını belirtti. Erçel, Ocak 1998'de Davos'a giderken,
Yiğit'in kendisiyle konuşmak istediğini Fransa'da bir banka almayı
düşündüğünü söylediğini ve bu konudaki görüşünü sorduğunu kaydetti.
Erçel, Merkez Bankası Başkanı olduğu için bu türden soruların her
zaman sorulduğunu ifade etti. Yiğit'e Fransa'da bankacılık
yapmasının zor olduğunu, Türkiye'de de bazı bankaların satışa
çıkarılacağını anlattığını belirten Erçel, ''Türk Ticaret
Bankası'nın özelleştirileceğini söyledim. Buna da girebilirsiniz
dedim. Bunları Ocak ayı sonunda konuştuk. Türkbank Haziran ayında
ihaleye çıkarıldı'' diye konuştu. İhalenin rekabetçi, şeffaf ve
katılımcı olmasını amaçladıklarını kaydeden Erçel, ''Bana kendileri
de diğerleri de geldi. Ne kadar çok katılım olursa fiyatın o kadar
yüksek olacağını düşündük'' dedi. Erçel, ihaleye katılması için
herkesi teşvik ettiğini vurguladı. Alaaddin Çakıcı'nın ihaleye
yönelik tehditlerde bulunduğuna dair kendisine bilgi ulaşıp
ulaşmadığına ilişkin soruyu Erçel, ''Emniyet'ten gelen yazı ihale
bittikten 6 saat sonra ulaştı. TMSF olarak çok hassastık. Basında
bu konuda haberleri görünce Emniyet'e sorduk. Yazının cevabı 6 saat
sonra geldi. Hazine'ye ihale sonuçlarını bildirdik. Gelen yazı
Başbakanlığa gönderilmişti. Daha önce hiçbir bilgimiz olmadı, bilgi
de gelmedi.'' -''İHALEYE KATILANLARA EŞİT DAVRANDIK''- Erçel, bir
soru üzerine Mesut Yılmaz'ın kendisine bir kez telefon ettiğini,
ihalenin nasıl gittiğini sorduğunu ve 500 milyon dolardan aşağıya
verilmemesini söylediğini aktardı. Erçel, Güneş Taner ile ihaleden
önce bir konuşması olduğunu, Taner'in ihalenin katılımcı, şeffaf ve
iyi bir ihale olmasını istediğini kaydetti. Erçel, Emniyet'ten
gelen yazının Başbakanlığa ulaştığını, ancak yazının kaybolduğunu
çok sonra öğrendiğini ifade etti. Emniyet'ten gelen yazıya rağmen
bu konuyu neden gündeme getirmediğinin sorulması üzerine Erçel,
kendisinin yazının Başbakanlığa, oradan da Hazine'ye ulaştığı
görüşünde olduğunu ve bu konuya ilişkin araştırmanın yapıldığını
düşündüğünü ifade etti. Erçel, Korkmaz Yiğit'i ihaleye katılması
için kesinlikle teşvik etmediğini, ihaleye katılanlara eşit
davrandıklarını, herkesin ihaleyi katılmasına çalıştıklarını
belirtti.