Danimarka Kraliçesi, 80.doğum gününü kutlayacaktı.
Dünyanın imparatorları bu doğum gününde buluşup gövde
gösterisi yapacaklardı.
“Tek hakim bizleriz!” diye...
Yapamadılar.
AB İmparatoriçesi Merkel, ABD’den kalkıp Almanya'ya
inecekti.
İnemedi…
Meydan okuyan teknolojiler felç.
Ateş, kül yağmuru ve...
Tek dişi kalmış canavar, Allah’ın gazabı ile
uyarılıyor!..
Minimize, zerrecik bir gazap!
Buz dağlarının ortasından fışkıran ateş dünyaya işaret
gönderiyor.
Dünyaya meydan okuyanlar, kendilerini ilahlaştıranlar, her gücün
üstünde güç sahibi olduklarına inananlar adım atamıyorlar oldukları
yere çakılıveriyorlar.
Zerrecik bir gazap, anlayana büyük uyarı!..
Müsbet ilim çağ dışı değerlendirme!
Geçiniz…
İzlanda buzulundan fışkıran lavlar ve felç olan dünya, kendisini
bilen, birazcık akıl ve izan sahibine neyi işaret eder?
Ne getirir akıllara?
Yüce yaratanın büyük gücünü.
“Al-i İmran 23 - Onlar, amelleri, dünyada da, ahirette
de boşa gitmiş kimselerdir. Onların hiç yardımcıları da
yoktur.”
Allah'ın bir küçük nimeti olan dünyanın bu nimetlerden en çok
yararlanması uygun görülmüş canlısı olan insan; Allah'ın bu
nimetine en çok zararı veren olmuş tarih boyunca.
Ve ilahi uyarılar almış.
Ve her seferinde de bu ilahi uyarıları hep unutmuş.
Ne yapılıyor?
Dünyaya sahip olduğuna inanalar, ihtirasları
ve maddiyat uğruna dünyayı mahvediyorlar. Küresel ısınma,
hoyratça kullanılan çevre.
Ve bir karış toprağa sahip olmak için savaşlar…
“Dünya benim” diyenler dünyanın her çakıl
taşının kimin olduğunu unutmuşturlar…
Ülkeler, ülkeleri yönetenler, şirketler, şirketleri
yönetenler... Ağalar, paşalar beyler...
Trafik ışığında bile birebir kavgaya tutuşanlar.
Hem dünyanın asıl sahibini, hem de kendilerine can vereni
unutanlardır.
“Al-i İmran-24 Bunun sebebi, onların, "Bize, ateş sadece
sayılı günlerde dokunacaktır." demeleridir. Uydurageldikleri şeyler
dinleri konusunda kendilerini aldatmıştır”
İzlanda’dan yayılan ateşin altında kalanların, birinci dereceden
etkilenenlerin, sadece bir doğa olayı nedeniyle seyahat
edemedikleri gibi bir sığ düşünceye saplanıp kalmış oldukları
düşünülebilir mi?
Bir dağın “öfkesinin” koca bir kıtayı felç edip,
bütün dünyaya diz çöktürmesinin işaretini almış mıdır insanlık?
“(Tevbe Suresi, 35-Bunların üzerlerinin cehennem
ateşinde kızdırılacağı gün, onların alınları, böğürleri ve sırtları
bunlarla dağlanacak (ve:) "İşte bu, kendiniz için
yığıp-sakladıklarınızdır; yığıp-sakladıklarınızı tadın"
(denilecek).
Ve tekrar Al-İmran suresi...
“De ki: "Ey mülkün sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü
dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın.
Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin
elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin." "Geceyi
gündüze sokarsın, gündüzü geceye sokarsın. Ölüden diriyi
çıkarırsın, diriden ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de hesapsız rızık
verirsin."
Merkel, ABD’den “Nükleer konferastan”
dönüyordu, ülkesine inemedi. ABD Enerji yollarına, kaynaklarına
sahip olmak için savaş çığlıkları atıyor, Türkiye'de
iktidar uğruna, maddi egemenlikler uğruna, Cudi Dağı’nın çakıl taşı
paylaşılamadığı için kardeşler birbirini boğazlıyor.
Dünyanın “nafile-boş” işleri bunlar...
Kendilerini büyük güç olarak gören “insanların” bir
zerrecik öfke kadardır, sahip olduklarına
inandıkları güçler.
Yüce Allah büyük bağışlayıcıdır ki;
Gene de “imtihan” devam ediyor..
Helak etmiyor….
Dünyayı “helak” edenleri...