YPG de silah bırakacak mı? Mazlum Abdi bombayı patlattı meğer İmralı'ya...
Abone olİMRALI ve PKK'nın silah bırakma süreciyle ilgili akıllardaki en önemli konu 'YPG de silah bırakacak mı, sürece dahil olacak mı' sorusuydu. Bu noktada çok önemli bir bilgi ortaya çıktı. YPG/SDG lideri Mazlum Abdi, terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan ile mektupla iletişime geçtiklerini açıkladı. Mazlum Abdi, Öcalan'ın İmralı Adası'na ziyaret etmelerini istediğini ve b ziyareti gerçekleştirmek istediklerini duyurdu.
PKK silah bırakma kararı aldıktan sonra endişeler bu karara
YPG'nin dahil olmamasıydı. Bilindiği gibi bir çok PKK'lı terörist
Suriye'de YPG adı altında örgütlenmiş durumda. Türkiye'nin bu
konudaki endişesini giderecek bombayı YPG lideri Mazlum Abdi
duyurdu. Abdullah Öcalan mektup yazıp Mazlum Abdi'yi de İmralı'ya
çağırmış. Mazlum Abdi de sürece dahil olmak adına İmralı'ya gitmek
istediklerini açıkladı.
ÖCALAN İLE MEKTUPLA...
Mazlum Abdi'den gelen açıklama şöyle:
-Abdullah Öcalan'la uygun bir yöntemle (mektup yoluyla) İmralı’nın
görüşleri alındı, aynı zamanda görüşlerimiz iletildi. Bazı konular
var; örneğin kuzeyli bazı savaşçıların varlığından söz ediyorlar.
PKK’lilerden bahsediyorlar. Bunu ancak İmralı çözebilir. Bunun
çözümü İmralı’nın çağrısıyla bağlantılı. Bu nedenle bazı sorunların
çözümü noktasında Rojava ve İmralı arasında görüşmeler olmalı.
Görüşmelerin daha iyi bir şekilde yapılmasının hem barış sürecine
hem de Kuzey ve Doğu Suriye’nin sorunlarının çözümüne olumlu
katkıları olacaktır.
ÖCALAN BİZİ DE İMRALI'YA
İSTEMİŞ
-İmralı’ya giden heyetin bize söylediklerine göre Önder Apo da Rojava yetkililerinin orayı (İmralı) ziyaret etmesini istemiş. Biz de buna ihtiyaç duyuyoruz. Bu, hem sürece hem de Kuzey ve Doğu Suriye’deki sorunlarının çözümüne olumlu katkı sunacaktır.
İMRALI'YA GİTMEK
İSTİYORUZ
Kendileri açısından İmralı'ya gitmek açısından
bir sorun olmadığını söyleyen Mazlum Abdi şunları söyledi:
- "Madem bu durum çözüme olumlu katkı sunacak neden gitmeyelim. Olumlu görüyoruz"
YPG TÜRKİYE İÇİN TEHDİT
DEĞİL
-Tehdit diyorlar ancak buna katılmıyoruz. Saldırıya uğrayan biziz.
Toprağı işgal edilen biziz. Halkı göç ettirilmiş ve yerine
dönemeyenler bizleriz. Baskı uygulanan biziz, Türkiye tarafı değil.
Bundan kaynaklı buna anlam veremiyoruz. Ancak onlar, Kürtlerin
askeri bir gücünün olmasını tehdit olarak görüyorlar. Buna
katılmıyoruz. Burada Kürtler için oluşabilecek statüyü kendilerine
tehdit olarak görüyorlar. Askeri ve güvenlik güçlerinin Suriye
devletine katılmasını tehdit olarak görüyorlar, buna dair açıklama
yaptılar. Bizim varlığımız, bu defacto durumun atlatılması,
kurumların katılımı (hükümete)- onbinlerce askerden söz ediyoruz-,
yine petrol gibi büyük konular…
-Bu dosyaların Suriye hükümeti içerisinde çözüme kavuşması huzuru beraberinde getirir. Türkiye açısından da huzur getirir. Bu nedenle bu sürece destek olmalarını, karşıt olmamalarını istiyoruz. Bu, sürecin sayesinde oluştu.
-Eğer bu süreç sonuçlanırsa bizdeki ateşkes de kalıcı olacak. Eğer biz bugün Türkiye ile ilişkilerden bahsediyorsak bu süreç sayesindedir. Bu sürecin başarıya ulaşması için bize düşen, SDG’ye düşenleri yapmak istiyoruz. Destek veren bir taraf olmak istiyoruz, engel olmak değil.
-Bu sürecin ilerlemesi en çok Kuzey ve Doğu Suriye’yi
ilgilendirecek. Yine Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kürt sorununun
çözümü de barış sürecine katkısı olur.