Yörük kızı Müslüme Yağal'ın ölümüyle ilgili kahreden detaylar Adli Tıp uzmanı açıkladı

Abone ol

Mersin'in Gülnar ilçesinde kaybolduktan sonra cansız bedeni 10 gün sonra bulunan Müslüme Yağal'ın (3) vücudunda öldürücü travmatik lezyon görülmediği belirtildi. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hilal ise, "3 yaşındaki çocuğun bu koşullarda dağda 10 gece geçirmesini bırakın, 1-2 gece bile yaşaması pek olası değildir. 24 saat içinde hayatını kaybeder" dedi.

Karaman'dan kış mevsimini geçirmek için 10 Kasım'da Gülnar ilçesi 175 metre rakımlı Yanışlı Mahallesi'ne gelen 7 çocuklu Yağal ailesinin 6'ncı çocuğu Müslüme, saat 17.00 sıralarında ortadan kayboldu. En son çadır kurdukları alanın yanında oynarken görülen Müslüme'yi bulamayan ailesinin yardım çağrısı üzerine bölgeye jandarma, itfaiye, AFAD, AKUT ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Arama çalışmalarının 10'uncu gününde Müslüme'den acı haber geldi. Ailesinin çadır kurduğu noktaya 7 kilometre uzaklıktaki Karaağaç mevkisinde, çalılıkların arasında Müslüme'nin cansız bedeni bulundu.

Müslüme'nin cesedi, Gülnar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, buradan da otopsi için Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Birimi'ne götürüldü. Burada yapılan otopsinin ardından Müslüme'nin cenazesi, memleketi Karaman'da toprağa verildi.

Anne Yağal: Neden tutuklandı bilmiyorum

Müslüme'nin cesedinin bulunduğu gün jandarma ekipleri, annesi Selvi, babası Mehmet, dedesi Hasan Yağal, anneannesi, babaannesi, kardeşleri ve halasının da aralarında olduğu 9 yakınını gözaltına aldı. Anneanne Yağal, gece ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Şüpheli sıfatıyla gözaltında ve karakolda 3 gece geçiren şüpheliler, işlemlerinin tamamlanmasının ardından 22 Kasım'da adliyeye sevk edildi. Müslüme'nin ölümünde 'şüpheli' sıfatıyla sevk işlemi yapılan dede Hasan Yağal, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı, 7 aile üyesi ise savcılıkça serbest bırakıldı. Hasan Yağal'ın, küçük kızın bulunması için AKUT'a ait dronla yapılan arama çalışmalarını monitörden izleyerek, takip ettiği ortaya çıktı. Bu süreçte basın mensuplarına açıklama da yapan Hasan Yağal, "O günden beri sağ olsun devletimiz, tüm gücüyle arıyor ama yok. Çocuk çok hareketliydi, çok akıllıydı" demişti.

Yanışlı Mahallesi'ndeki çadırlarına dönen aile üyeleri ise iddialarla ilgili konuşmak istemedi. Anne Selvi Yağal, "Kayınpederim neden tutuklandı, bilmiyorum" dedi. 

İlk gece hissedilen sıcaklık 11 derece darp izi yok

Orman alanında, belden aşağısı çıplak bulunan Müslüme'nin neden ve nasıl öldüğü konusundaki sır perdesi ise henüz aralanamadı.

Cesedin üzerinde larvalar oluşmuş

Olay yerinde yapılan incelemede, Müslüme'nin vücudunda öldürücü travmatik lezyon görülmediği ancak cesedinin üzerinde larvalar oluştuğu belirtildi. Müslüme'nin kaybolduğu 10 Kasım'ı 11 Kasım'a bağlayan gece, bölgede saatte 50 kilometre hızla esen rüzgar olduğu, hissedilen sıcaklığın da 11 dereceye düştüğü kaydedildi.

"3 yaşındaki çoçuk hayatta kalamaz"

Süreci değerlendiren ÇÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, 3 yaşındaki çocuğun, 11 derece sıcaklıkta ormanda korumasız 1 gece bile geçirmesinin mümkün olmadığını belirterek, şunları söyledi: 

"İnsan vücut sıcaklığı 36-37 derecedir. 32-35 derecenin arasında hipodermiye girer. Vücut ısısı 28 derecenin altına düşünce kalp, sinir sistemi ve diğer organlar sağlıklı bir şekilde çalışamaz. Hipotermi tedavi edilmezse kalp ve dolaşım sistemi iflas eder ve ölümle sonuçlanır. 11 derece hissedilen hava koşullarında kendini koruması mümkün olmayan 3 yaşındaki çocuk, altına ıslatmışsa daha hızlı hipotermiye girer. 3 yaşındaki çocuğun bu koşullarda dağda 10 gece geçirmesini bırakın, 1-2 gece bile yaşaması pek olası değildir. 24 saat içinde hayatını kaybeder. Yetişkin bir insan bu koşullarda kendini soğuktan korumak için çaba gösterir ama 3 yaşındaki bir çocuk için bu mümkün değil. Vücudunda darp ve yara izi yoksa ve larvalar da oluşmuşsa kaybolduktan en erken 24 saat içinde ölmüştür. Tabi kesin bir şey söylemek için adli otopsi raporundaki bulguları bilmem gerek."

Günün Önemli Haberleri