Yorgunluğa çare dinlenmek değil!
Abone olMevsim dönüşümünde ortaya çıkan bahar yorgunluğunu dinlenerek değil, bakın nasıl üstümüzden atarız?
Mevsim dönüşümünde ortaya çıkan bahar yorgunluğunun
genellikle birkaç haftayı geçmediğini belirten Medical Park
Bahçelievler Hastanesi Aile Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Dilek Toprak,
bu durumla baş etmenin yollarını anlattı.
Mevsim dönümlerinde yorgunluk neden artar?
Bahar yorgunluğu, iklim değişikliğinin vücutta yarattığı kısa
süreli ve hafif yorgunluk halidir. Kas ve eklem ağrıları, uyku
bozuklukları, depresyon, iştah azalması, kadınlarda adet
düzensizliği gibi belirtilerin de eşlik edebileceği bu durum,
fiziksel ve ruhsal olarak kişileri etkileyebilir. Halsizlik
hissinin nedenlerinin başında hava ısısındaki değişiklikler gelir.
Mevsim geçişleriyle öncelikle hormonal sistemimiz yeni dengeler
oluşturmak için çalışır. Bir diğer nedense havadaki elektrik yükü
ve iyon değişiklikleridir. Hava kirliliği, stres ve beslenme
kusurları bu yorgunluk hissini olumsuz etkileyerek şikayetleri
artırır.
En çok kimleri etkiler?
Artık pek çoğumuz kapalı yerlerde, klimalarla soğutulan veya
ısıtılan suni ortamlarda gün boyu hatta günlerce güneş ışığı ve
doğal havayı almadan yaşıyoruz. Bütün bunlara bir de stres ve
atlanan öğünler, dengesiz beslenme, egzersiz yapmama ilave
olduğunda sadece bahar yorgunluğu değil kronik yorgunluk
sendromunun da görülme sıklığı artıyor. Genel olarak düzensiz ve
stresli hayatı olanlarda, sağlıksız beslenenlerde, öğün
atlayanlarda, aşırı kilolularda, yoğun çalışanlarda ve kadınlarda
bahar yorgunluğu daha sık görülür.
Nasıl atlatabiliriz?
İlk adım, yorgunluğa yol açabilecek tıbbi bir neden olup olmadığına
bakmaktır. Biliyoruz ki çok sık rastlanan ve sıradan bir şikayetmiş
gibi görünen halsizlik yakınmasının altında yatanlar, kansızlık,
tiroit hastalıkları, enfeksiyonlar, depresyon, diyabet ve uyku
bozuklukları olabiliyor.
Günlük yaşamımızda neleri değiştirmeliyiz?
Bireylere yaşam tarzı değişiklikleri konusunda destek olunmalıdır.
Kişilerin kapasitesi ve şartları göz önüne alınarak uygun egzersiz
ve aktivite planı hazırlanmalıdır. Yorgunluğun en güzel ilacı
dinlenmek ve hareketsizlik değil aksine düzenli hareket ve egzersiz
yapmaktır. Hepimizin en kolay yapabileceği hareket yürüyüştür. İş
yerine yürüyerek gitmek ya da bir durak önce inerek yürümek bizi
rahatlatacaktır. Bu mümkün değilse günde yarım saatlik tempolu
yürüyüş yapılmalıdır.
8 ÖNLEMLE ZiNDE KALIN
1- Beslenmenize dikkat edin. Öğün atlamayın, az az ama sık
beslenin. Üç öğününüze üç de ara öğün ekleyin. Bu ara öğünlerde
meyve, süt, ayran gibi sağlıklı gıdalara yer verin. Asitli
içeceklerden kaçının. Hamur işlerinden, yağ ve kızartmalardan uzak
durun. Kan şekerini yavaş yükselten ve uzun süre tok tutan gıdaları
tercih edin.
2- Kilonuzu kontrol altında tutun, unutmayın vücut beden indeksinin
yüksek olması, bir halsizlik nedenidir.
3- Güneş ışınlarının ruhumuza olumlu etkileri olduğu
unutulmamalıdır. Odalarımızı, iş yerlerimizin güneşi görecek
şekilde düzenlemeli, bu mümkün değilse aralarda açık hava molaları
vermeliyiz.
4- Hafta sonlarını kapalı alışveriş merkezlerinde değil açık ve
güneşli alanlarda geçirmeye özen gösterin.
5- Ruhsal streslerimizle baş etmesini öğrenmemiz gerekirse bu
konuda bir hekimden destek almalıyız.
6- Uyku alışkanlıkları düzenlenmelidir.
7- Gerekirse doktor kontrolünde antidepresanlar kullanılabilir.
8- Yorgunlukla baş etmek için alternatif tedaviler de
önerilmektedir. Özellikle yoganın öncelikli önerildiği çalışmalar
vardır.