Yolsuzluk iddialarına değindi
Abone olBaşbakan Erdoğan, il başkanlarına seslenerek, "Yolsuzluk konusunda hiçbir müsamahamızın olmadığını sizler de biliyorsunuz. Biz, bu günlere ...
Başbakan Erdoğan, il başkanlarına seslenerek, "Yolsuzluk
konusunda hiçbir müsamahamızın olmadığını sizler de biliyorsunuz.
Biz, bu günlere bu konudaki hassasiyetlerimizle geldik. Kim hangi
yalanı uydurursa uydursun bunlar tutmaz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen
’Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada,
"Türkiye’de sandık dışı formül arayanların her zaman kaybetmeye
mahkum olduğunu belirten Erdoğan, "Silahlı güçlerden, terörden,
sokak eylemlerinden medet umanlar avuçlarını yalamıştır. Türkiye’de
sadece siyasetin hükmü geçer sandık konuşur. Türkiye’de istikamet
artık manşetler değil, zeytinyağı gibi her seferinde üste çıkan
işveren örgütleri değli istikameti sadece millet belirler, siz
belirlersiniz. Planı, projesi, vizyonu ve ufku olan siyasi parti
göreve gelir olmayan da ya kaybeder ya da tasviye edilir. Doğu ve
Güneydoğu’da BDP’nin ürettiği gerilim siyaseti, sahillerde MHP’nin,
CHP’nin ürettiği gerilim siyaseti 30 martta iflas etmiştir. Ben,
CHP’ye gönül veren, MHP’ye gönül veren, BDP’ye gönül veren
kardeşlerime sesleniyorum gelin bu süreçleri çekin. Bunların
Türkiye millet için derdi var mı, kazandığımız belediyelerde acaba
biz ne yapabildik, bunları bir sorgulayın, birlikte sorgulayalım.
Ne altyapıda ne üstyapıda bunları göremezsiniz. İçme suyunu bile
onlara biz getirdik, biz getiriyoruz yine biz getireceğiz. Bizim
için orada o partinin yönetimi değil millet söz konusu. Ben
inanıyorum ki yeni Türkiye artık yeni bir muhalefet anlayışını
doğuracaktır. Tek hedefi Türkiye’yi büyütmek olan plan ve projesi
olan muhalafelet bu süreçte şekillenecektir. Ahlak ve edep dışı
saldırıların Türkiye’ye yarar değil zarar getirdiğini herkes gördü.
Birleştirici bir siyaset Türkiye’nin yegane gündemi olmalı"
dedi.
Seçimlerde bütün meydanlarda ’tek millet, tek bayrak tek vatan ve
tek devlet ve rabia’ dediklerini anlatan Başbakan Erdoğan, bunun
dışındaki tüm farklılıkların bir zenginlik olduğunu ve bu
farklılıklara saygı duyarak yollarına devam edeceklerini ifade
etti.
"SANDIK SONUÇLARI BİZİ REHAVETE DEĞİL, GAYRETE SEVK ETMEK
ZORUNDADIR"
"Sandık sonuçları bizi rehavete değil, sorumluluğumuzun ağırlığıyla
daha bir gayrete sevk emek zorundadır" diyen Erdoğan,
"Teşkilatımızın her kademede değerlendirmelerini yeniden
yapmalarını, eksikleri hataları varsa ihmalleri ortaya koyacak 5
yıl sonrası için şimdiden bunları telafi etmenin gayreti içine
gireceğiz. Belediye başkanlıklarımızı kazandığımız birimlerde
sorumluluğumuz daha da büyük. İstanbul’da 1994’ten beri kesintisiz
olarak İstanbul’a hizmet ediyoruz, aynı durum Konya, Ankara için
diğer birçok ilimiz için geçerli. Biz buralarda projelerimizle,
eserlerimizle doğru yatırımlarımızla kararlılık gösteriyoruz. Seçim
öncesi verilen vaatlerin halkımızdan önce sizler teşkilat olarak
takipçisi olacaksınız. Mahalli idarelerden sorumlu genel başkan
yardımcılığı görevine genç bir arkadaşımızı getirdik Abdülhamit
Gül. Onun enerjisinden dinamizminden istifade ederek tüm
belediyelerimizi mercek altına alacağız. Her türlü planlama
aşamasında hükümet genel merkez koordinasyon içinde olacak böylece
hizmetin hızını ve kalitesini artışmış olacağız. Kanaat
önderleriyle tam bir iletişim ve uyum içinde olacaklarına
inanıyorum" diye konuştu.
Sandık müşahitliği konusunun AK Parti’nin kuruluşundan bu yana
üzerinde durdukları önemli bir konu olduğunu anlatan Erdoğan,
bugüne kadar bunu Seçim İşleri Başkanlığı’ya yürüttüklerini ve
sandık müşahitliğinin 3-4 aylık bir çalışma olarak zannedildiğini
ifade etti. Sandık müşahitliğinin adeta bir teşkilat olayı olduğunu
belirten Erdoğan, "Teşkilat başkanlığında da yeni adım attık.
Teşkilat başkanlığına genel başkan yardımcılarımızdan Süleyman
Soylu beyi getirdik. İnşallah şimdiden Cumhurbaşkanlığı seçimlerine
giderken, 2015 seçimlerine giderken sandıklarımızın bu anlayışla
süratle elden geçirip nerede aksama ve sıkıntı var buraları hemen
ele alacak, sandık müşahitlerimizi 9 kişiden oluşması suretiyle
gidereceğiz. Ürkeklik, korku yok, cesaretle bu işin üzerine
gideceğiz" dedi.
"BU YATIRIMLAR VE ADIMLAR, YOLSUZLUĞUN OLDUĞU BİR İKTİDARDA
GERÇEKLEŞTİRİLEMEZDİ"
Bütün bu adımlar atılırken Cumhurbaşkanlığı seçiminde de 2015
seçimlerinde de mahcup olmayacaklarını anlatan Erdoğan, "Bu noktada
olaylara Mimar Sinan gibi bir çocuğun fikri ve hissiyatı dahi sizin
için hayati önem taşımalı. Bu dönemde şehirlerimizin huzur ve
güvenliğine dikkat etmeliyiz. Bir tek kaldırım taşı kimi zaman o
şehrin sakinleri için eziyet olabilir. Ortaya büyük bir eser
koyarsanız milimetredeki kusur onu örter. Yollarından
kaldırımlarını, parklarından yeşil alanlarına kadar artık mükemmel
şehirlerimiz olsun istiyoruz. Başta büyükşehir belediyelerimiz
olmak üzere muhakkak şehirlerimizi meydanlarımızla güçlendirin.
Sokak aralarına sıkıştırılmış meydanlar değil, oraları
güzelleştirerek halkımızın oraları toplanma yerleri haline
getirelim. Şimdi toplu konutlardan artık mimari estetiğe huzura
şehir güvenliğine doğru kararlı adımlar atmak zorundayız. Kentsel
dönüşüm ve değişim projelerimiz önem arzediyoruz. Bu süreci
başlattık gelecek nesillere kendi şehir kültürümüzü bırakacağız.
Biz illerimizin bütün yerel mimarisini bir kenara bırakmadan o
yerel mimariyle şehirlerimizi güzelleştirmek durumundayız. Şehrin
size küsmesine asla mahal bırakmayacaksınız. Sizler şehirlerin
Emini’siniz. Ecdadımız bunu böyle ifade ederdi. Vazife yaptığınız
her şehrin sorunu sizin sorununuzdur. Önümüzdeki 5 yıl içinde en
küçük birimlerde dahi her haneye defalarca ulaşmış misafir olmuş
olmanız gerekiyor. Makamınızda oturup beklemek yerine çoğu zaman
çıkıp siz ziyaret edeceksiniz. Çat kapı yapsınlar, çok daha hoşuna
gider bizim vatandaşımızın. Belediyelerimiz arasında yardımlaşmaya,
bilgi ve tecrübe paylaşımına dikkat etmenizi istiyorum. Yolsuzluk
konusunda hiçbir müsamahamızın olmadığını sizler de biliyorsunuz.
Biz bu günlere bu konudaki hassasiyetlerimizle geldik. Kim hangi
yalanı uydurursa uydursun bunlar tutmaz. Tutmadığı için de
milletimiz gereken dersi verdi. Biz eserlerimizle konuşacağız.
Eğer, devletin kuruşu burada çalınmış olsa biz bu eserleri ortaya
koyamazdık. Bütün herşey ortada. Eğitimde, sağlıkta, adalette
yaptıklarımız emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda yaptıklarımız
ortada. Bütün bu yatırımlar, adımlar yolsuzluğun olduğu bir
iktidarda gerçekleştirilemezdi."
(İHA)