Yılmaz Özdil'le Apo aynı fikirde!
Abone olHürriyet'in renkli kalemi Yılmaz Özdil, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'la ilk kez aynı noktada buluştu...
Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil, İmralı'da yatan terör örgütü
lideri Abdullah Öcalan'la aynı ortak paydada buluştu ve 'Aynen
katılıyorum' diye yazdı...
Peki dünya görüşleri taban tabana zıt olan bu iki insanı buluşturan
ortak payda neydi?
Özdil'in her zamanki kısa cümlelerle kurduğu telgraf tarzı yazısını
okuyalım:
Apo'nun ilk defa güzel bî önerisi var Apo, TBMM'ye çağrı yaptı:
"Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulsun" dedi.
Aynen katılıyorum.
Çünkü, TBMM'de hakikaten araştırma yapılırsa, karşımıza çıkacak
olan ilk hakikat... En hakikatli milletvekillerinin BDP
milletvekilleri olduğu hakikatidir.
Mesela, mitinglerde oy isterken başka, seçildikten sonra başka
konuşan BDP milletvekili gördünüz mü hiç? Var mı kendini
kandırılmış hisseden BDP seçmeni?
Haklarında çuvalla dava var...
Aralarında bir tane yolsuzluk dosyası var mı? Zimmetine para
geçirmekle suçlanan, ihaleye fesat karıştırdığı iddia edilen?
İş takipçiliği yaparken görülen?
Milletvekillerimizin çoğu, kendi emriyle terörle mücadele eden
kendi silahlı kuvvetlerini rezili rüsva ediyor, aşağılama gırla
gidiyor... Onlar kendi silahlı güçlerine toz konduruyorlar mı?
Ha bire yazılıyor, kardeşi dağda, kocası dağda, yeğeni dağda
filan...
Öbürlerinin oğulları askerde nerede?
Apo'ya "sayın" diyorlar, "sayın" muamelesi görüp, 29 Ekim
resepsiyonuna davet ediliyorlar; aksi olsa, hesabını sorarlar...
Eski cumhurbaşkanları "sayın" muamelesi görüp, 29 Ekim
resepsiyonuna davet edildi mi? Öbür partilerden merak edip, bunu
soran milletvekili var mı?
İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de yaşayanlar kendini test etsin
lütfen...
Oy verdiklerinizden kaçını tanıyorsunuz, kaçını kaç defa gördühüz?
Kendi seçmenine bağıran, azarlayan, korumalarına dövdürten BDP
milletvekili gördünüz mü? Niye eskortla geziyor sizinkiler?
Genel başkanlan değiştiğinde, çizgileri değişiyor mu? Görevden
alınan veya hukuken yasaklanan genel başkanın arkasına dolanıp,
kral öldü yaşasın kral diyorlar mı? Aynı konuda, farklı farklı
açıklama yapıyorlar mı? Birbirleriyle çelişiyorlar mı? Kafaları
karışık mı?
Dönekler mi?
Anayasa'ya uymadıkları çok açık...
Peki, şu CHP dahil, BDP'den daha laik parti var mı? Tarikat
işlerine.giriyorlar mı, işlerine-içlerine karıştırıyorlar mı?
Hem eşbaşkanlık koltuğunda, hem de milletvekili sayısında, kadına
pozitif ayrımcılık uygulayan başka parti var mı?
BDP milletvekillerinin seçim bölgesinde, ormanı haşat edip
santral-köprü yapabilir misin? Diyarbakır'da liman olsa, satabilir
misin? BDP'ye oy verip, icraatını gördükten sonra elim kırılsaydı
diyen var mı?
Teröre destek veriyorlar mı?
Veriyorlar.
İşini iyi yap o halde...
Verdirme.
Aynen katılıyorum İmralı'dakine...
Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulsun kardeşim, hakikatlerle
yüzleşsin toplum.
YILMAZ ÖZDİL'E 'GERİ ZEKALI' DEDİRTEN
İSYAN!
Haberi okumak için ikinci sayfaya geçiniz
[PAGE]
Gazeteci Ayşenur Aslan'ın CNNTÜRK'te yayınlanan
'Medya Mahallesi' programına katılan Yılmaz Özdil, Taksim'i kana
bulayan 'canlı bomba' ile ilgili medyanın yaptığı anonslara adeta
isyan etti. İşte programdan ilginç diyaloglar:
Ayşenur Arslan: Ölü bir insanın yüzünün biraz da photoshoplanarak gösterilmesi basına dağıtılması doğru mu?
Korkunç yayınlar yapıldı.
Neredeyse Hanefi Avcı'ya yıkıyorlardı. Bu eylemin PKK olamayacağı,
Avcı'nın kolladığı Devrimci Karargah örgütüne bağlamaya çalıştılar.
İçişleri Bakanlığının açıklaması ile PKK'nın içinde iyi PKK'lılar
olduğunu ve eylemi kötü pkk'lıların yaptığını ileri sürdüler. Bu
kafaya, bu memlekete PKK bile az. Bu gerizekalılığa yapılabilecek
bir şey yok.
BU ROBOT RESİM ACZİN GÖSTERGESİ!
Özdil'in isyan sözleri şöyle devam
etti:
Bu robot resim önemli bir aczin göstergesi. 2004 senesinde PKK'ya
katılmış. Canlı bomba olacak kadar da gözü dönmüş ya da inanmış.
İyi eğitimden geçmiş olmalı. Adam istanbul'un göbeğinde kendini
patlattı kimliğini bilen yok. İstihbaratçılarımız örgü mü örüyor?
Gazetecileri takip edeceklerine terör örgütlerini izlesinler.
PKK'nın dağ kadrolarına İstanbul'dan daha çok katılım var.
Diyarbakırdan daha çok takip var.
- Neye bağlıyorsun?
Bir şeye bağlamıyorum. Gazeteciyim. Olayı söylüyorum. Adam İstanbul'dan kalkıp dağa çıkmış. Eğitilmiş, İstanbul'a gelmiş, kendini patlatmış. Sen resmini koyuyorsun kim olduğunu bilmek bulmak için. Burada iki türlü acizlik var. Kimse kandil'den geldi demesin. İstanbul'un göbeğinden kalktı geldi.
- Ben medya etiği açısından naif bir yerden yaklaşmıştım. Sen damardan girdin.
Böyle bir faciada bile suçu beğenmediğin sevmediğin insanların üzerine yıkma gayreti görüyoruz.
SAVAŞMA KONUŞLA OLMAZ!
Yılmaz Özdil'in eleştirileri bununla
da sınırlı kalmadı. Yeni çehresiyle okurların karşısına çıkan
Radikal'in 'Savaşma konuş' sloganını böyle
eleştirdi:
Savaşma konuşla filan olmaz. Milli Güvenlik Belgesine girdi.
Savaşma Seviş olmalı. O kampanyaya 500 binden daha çok katılım
olur. Cumhuriyet'in 100. yılına hazırlıklı olmamız lazım.
DEVLET JAPON DEVLETİ Mİ?
Müzakere yapan devlet diyorlar.
Devlet kim Japon devleti mi? Öcalan olabilecek şeyleri düşünüyor ve
istemiş. Neden olmasın? Hakikatleri Araştırma Komisyonu farklı bir
pencere. Onu destekliyorum ama başka bir şey anlatmak istiyorum.
BDP Milletvekilleri çok başarılı. Biz milletiz. onlar vekil. Biz oy
veriyoruz. Bizim haklarımızı korusun, savunsun diye seçiyoruz.
Verdiği oyun maksimum karşılığını alan grup BDP seçmeni. Silahla
olmuyor. İnsanlar kendilerini öldürüyor.
PKK DÖVE DÖVE NEVRUZ'U KUTLATTI!
PKK'nın döve döe bu ülkeye Nevruz Bayramı'nın kutlattığını iddia eden Özdil devamla şunları söyledi: Ali Bayramoğlu ne yazmış bilmiyorum. Çünkü çay içiyordum, uzun yazılarda kopuyorum. Sıkılıyorum. Silah bırakmaz bu örgüt. Bahar Bayramı'nı silah zoruyla kutlayan tek ülke Türkiye. Kürtler de kutlamazdı Nevruz bayramını. Belki biraz Azeriler kutlardı. PKK döve döve bu ülkeye Nevruz Bayramı'nı kutlattı. Valiler ateşten atlıyor. Soruyorum yakaladığım her valiye eskiden böyle bir şey var mıydı diye, çıt yok. Müzakere yaparsın... İstersen yapma. Başından beri PKK'nın ilk Eruh Baskınından beri bu iş böyle gidiyor.