Yıllık 18 bin TL gideri var! Malatya'da ağaçlara şekil vererek geçimini sağlıyor: Gerçekten hayret ediyorum
Abone olMALATYA’da 45 yıllık ahşap ustası Mikail Fırat, ağaca şekil vererek geçimini sağlıyor. Fırat, “Sevgisi kavgası ahşapla olan kişi her zaman doğayla barışıktır” dedi.
Malatya Sanat Sokağı'ndaki iş yerinde ahşaplara süsleme yapan ve
şekil verip talepleri karşılayan yaklaşık yarım asırlık ahşap
ustası Mikail Fırat, 45 yıldır sanatını severek yaptığını belirtti.
Atık, kullanılmayan ağaçları süs, saat ve oyuncak gibi birçok
modern ve nostaljik esere dönüştüren Mikail Usta, çalışmalarını
Sanat Sokağı'ndaki küçük dükkanında sergiliyor. 1975 yılında
mesleğe atılan ve o günden beri de durmadan ahşaptan çeşitli
eserler üreten Mikail Fırat, "Yetkililer bizi görürlerse çok mutlu
oluruz. Ancak görmezlerse de gittiği yere kadar götürür artık
yorulduğumuz yerde de semerimizi bırakırız” dedi.
Her çalışmasının ahşaba bağlı olduğunu belirten Mikail Fırat,
“Bizim ürünlerimiz özel kataloglarda yer almaz. Reklam yapamıyoruz.
Çünkü ne yapacağımızı ne biz ne de başka biri bilmiyor. Biz ağaca
özgü çalışıyoruz. Bulduğumuz ağaçtan ne çıkarta biliriz neler
yapabiliriz ona bakıyoruz. Ağaçların genelde güneş alan yüzü güney
cephesi ve güneş almamış yüzüne de kuzey cephesi deriz. Yani güçlü
bir insanla güçsüz bir insanın yapısı gibidir. Bu yüzden güçlü
ağaçlarda yolumuz daha uzun oluyor. Yumuşak yani güçsüz ağaçlarda
da işimiz daha hızlı ilerliyor. Tabi bizim için önemli olan şey
emeğin olması elimize aldığımı ahşabı hissedebilmemiz ve çıkan
ürüne bakarken çayımızı içip işimizden tatmin olabilmek”
ifadelerini kullandı.
“12 yıllık çalışma hayatım yok sayıldı”
Usta öğreticilik belgesi verilirken iş tecrübesi ve emeğin göz ardı
edildiğine değinen Fırat, “1987 de ustalık belgemi aldım. Milli
Eğitimden hocalarımız bana çıraklık okulunu önerdiler ben de o
zamanlar 15 gün orada kurs eğitimi aldım ve 15 günün sonunda bir
usta eğiticilik belgesi verdiler. Ancak bu zamana kadar yaptığım
işler 12 yıllık çalışma hayatım yok sayıldı. Benimle birlikte kursa
başlayan bu sanatı daha önce bilmeyenlerle benim gibi bu mesleği
icra edenleri aynı seviyede değerlendirdiler. Bu sanaatın eğitimini
bu insanlar 15 günlük eğitimle nasıl verecekler gerçekten hayret
ediyorum. Ben şuan bir yerde eğitim vermiyorum ancak sevgisi
kavgası ahşap olan arkadaşlar gelirse ben bir şey talep etmeden ne
yapmak isterlerse yardımcı olurum” dedi.
“Yıllık giderim 18 bin TL”
Sanatını icra ederken maddi zorluklar çektiğini dile getiren Mikail
Usta, “Eskiden Türkçe ve matematik bölümü vardı. Sanayiye de
okumayanı gönderirlerdi. Ama gerçekte sanayiye gitmek isteyen
kişinin sayısalı ve sözeli iyi değilse başarılı olamaz. Özellikle
bunları yapabilmesi lazım. Çünkü burada sanat, esnaflık, kişilik ve
muhasebe bilgin olmak zorunda ki bir zanaatçı olabilesin. Bizler de
buna gayret ediyoruz. Ancak artık çok zorlanıyoruz. İki ileri iki
geri gidip geliyoruz. Benim şuan buradaki yıllık giderim 18 bin TL.
Emekliyim ve maaşımdan buraya takviye yapıyorum. Yetkililer bizi
görürlerse çok mutlu oluruz. Ancak görmezlerse de gittiği yere
kadar götürür artık yorulduğumuz yerde de semerimizi bırakırız”
dedi.
“Bilim ve sanat, itibar görmediği ülkeyi terk eder”
Gençlere ilgilendikleri alanda eğitim verilmesi gerektiğine dikkat
çeken Mikail Usta, “Maalesef artık çırak yetişmiyor. Bu konuda
üzüntümüz var. Mimar Sinan’ın ve büyük üstatlarımızın dediği gibi
“Bilim ve sanat, itibar görmediği ülkeyi terk eder”, artık bizi de
terk etmeye başlıyoruz. Daha önce Milli Eğitim Müdürümüz de birkaç
ay önce buraya geldiler. Çırak ve gençleri yetiştire bilmek adına
kendilerine birkaç öneride bulunduk. Kendisi de ilerleyen
zamanlarda çalışmalar yapabileceklerini söylediler ama bir geri
dönüş henüz olmadı. Biz kendi yolumuzda ilerlemeye her zaman devam
ediyoruz. Sanatla sokaklardaki çocuklarımızı kurtarabiliriz.
Çocuklarımıza sevdikleri ilgilendikleri alanda bir şeyler
öğretirsek her zaman başarılı oluruz” şeklinde konuştu.