Yıldırım'ın savunmasının tam metni
Abone olFenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım tarihi şike davasında iddianamenin en çok konuşulan maçı olan Sivas karşılaşmasıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve sarı lacivertli bazı
yöneticilerin de yargılandığı tarihi dava, Çağlayan'daki İstanbul
Adalet Sarayı'nda sürüyor. Yıldırım savunmasını tamamladı.
Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinden Aziz Yıldırım'ın mahkemeye
sunduğu yazılı savunmanın bugünkü bölümü yayınlandı.
İşte Aziz Yıldırım'ın Mahkeme Heyeti'ne sunduğu savunmasının
devamı:
"06.03.2011 GÜNÜ BURSA'DA OYNANAN BURSASPOR - İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR
BELEDİYE SPOR MÜSABAKASINDA TEŞVİK PRİMİ VERİLMESİ İDDİASINA KARŞI
SAVUNMALARIMIZ
İddianamede, "Eylemin gelişimi ile ilgili iddianamedeki
suçlamaya göre; "Süper Lig 2010-2011 sezonunun 24. haftasına
gelindiğinde, Fenerbahçe'nin 51 puan ve averaj üstünlüğü ile Lig
birincisi olduğu, Trabzonspor'un 51 puanla Lig ikincisi olduğu,
Bursaspor'un 48 puanla Lig üçüncüsü olduğu ve Kayserispor'un 43
puanla Lig dördüncüsü olduğu, her takımında ligi şampiyonlukla
bitirme ihtimali olduğu, Fenerbahçe'nin liderliği koruyarak ligin
zirvesinde yalnız kalabilmesi için rakibi durumundaki 3 takımın da
ligin 24. haftasında yapacakları maçlarda puan kaybetmelerinin
gerektiği, bu nedenle Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütünün
24.haftada bu takımların yapacağı maçların sonucunu etkilemeye
yönelik girişimlerde bulunduğu şeklinde ligin durumuyla ilgili
tespit yapılmıştır" ibaresi mevcuttur.
Organize Şube ve Savcılık benim suç örgütü lideri olduğumu
söylemekteler. Önce bunu söylememiz gerekir; Ben bir suç örgütü
kurmadım ve suç örgütünün de lideri değilim; böyle bir Örgüt de
yoktur. Bunu daha önce de açıklamıştık.
02.03.2011 günü saat 15.55 de Aziz Yıldırım – İlhan Ekşioğlu
arasındaki 1459 no.lu Tape Kaydı:
Bu tapede görüldüğü gibi Bana gelecek bir kişiden bahsediyorum. Bu
kişi Dereağzı'nda boksörlere ait binanın ahşapları da dahil olmak
üzere, Stadımızın, Topuk Yaylasının ahşap işlerini yapan/yapacak
olan Hasan Pınar'dır. Yapılacak olan işleri kendisine vermek
istediğimden İlhan Ekşioğlu ile maliyet üzerine konuşmak istiyorum.
Tape dikkatlice okunduğunda bu iyice anlaşılmaktadır.
İlhan Ekşioğlu ile konuşmamızda vaziyetlerin nasıl olduğunu
sorduğumda, O'nun da "vaziyetin gayet iyi" olduğunu söylemesi,
arkasından da "3 tarlayı da sürdük" sözü ve "yağmurda yağar ekinler
çıkar" söylemi bir temennidir. "Tarla" maçları "sürmek" ise,
dileklerimizi ifade etmektedir. Fenerbahçe'nin rakipleriyle ilgili
beklentidir. Bu sözlerden başka amaç çıkartıp şifreli konuşuyorlar
demek abesle iştigaldir. İlhan Ekşioğlu ise Eyüp Sultan'da
yaptırdığımız dualar ve kurban kesilmesiyle bu hususu temenni
etmektedir. İddianamede, Ligin 24. haftasında 04.03.2011 günü
oynanan Kayseri – Manisaspor, 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor –
İ.B.B., 06.03.2011 günü oynanan Beşiktaş – Trabzon maçlarında şike
yapıldığı anlamına geldiği söylenmekte, sonra da bu maçlarla ilgili
bir eylem iddiasında bulunulmamaktadır.
Benim, İlhan Ekşioğlu'na Bursa – İBB maçına müdahale etmek için
talimat verdiğim söylenmektedir. Talimat vermemle ilgili bir tape
veya bir bilgi var mıdır?
Mademki üç maçla ilgili şike yaptık veya teşvik verdik; neden bu
maçlar da iddianameye dâhil edilmemişlerdir? Bu üç maçtan yalnız
Bursa – İBB maçı teşvik verildi diye sorgulanmaktadır. Ben diğer
iki maçla da ilgili düşüncelerimi ve gerçekleri söylemek istiyorum.
Emniyetin Organize Şubesi ile Savcılık ortalığı toz duman haline
getirdikten sonra bu maçlarda bir şey olmadığını iddianamede
yazması, kendileri için aşağılayıcı bir şey olmalıdır. Mademki
diğer iki maçta şike yok o zaman 3 tarlayı sürdük sözünü bu üç
maçta da teşvik veya şike var diye nasıl sorgulamada kullanır ve
kamuoyuna bu şekilde açıklarsınız? Buna vicdanları nasıl müsaade
ediyor? Futbolu yargılamak için sporu iyi bilmek gerekir.
lhan Ekşioğlu sorgulamada 60.000TL'yi Kıbrıs ta beraber yapmayı
planladıkları işle ilgili avans olarak Ali Kıratlı'ya verdiğini
söylemiştir. Kendisi bunu izah edecektir. Ancak savunmamızın
bütünlüğünü göz önüne alarak, gene de anılan belgeleri Ek'te
sunuyorum. (EK-1). Ali Kıratlı da bunu ifadesinde doğrulamıştır.
Böyle bir para Fenerbahçe Spor Kulübü hesaplarından verilmemiştir.
Dernekler Masasının verdiği raporda da bu durum açıkça
görülmektedir.
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ve Yöneticisi olarak Bursaspor –
İ.B.B.Spor maçıyla ilgili hiç bir girişimimiz olmamıştır. Bursaspor
- İ.B.B.Spor maçının sonucunun istedikleri gibi olması durumunda
Yusuf Turanlı İskender Alın'a Gaziantepten baklava getirme sözü
vermiştir. Okuduğumuz tapelerden bunu anlıyoruz.
Arkadaşlar arasında, futbol camiası içindeki dostluk babında bazı
konuşmalar yapılmışsa, bu da Bizlerin dışında yapılmıştır. Zaten
İ.B.B.'li sporcular da Can Arat, Metin Depe ve Zeki Korkmaz
kendilerine teklif gelmediğini beyan etmişlerdir. Ayrıca zaten
Metin Depe kırmızı kart cezalısı olduğu için oynamamıştır. İskender
Alın da kolluk ifadesinde "…Yusuf Turanlı'nın kendisine baklava
getirdiğini ve teşvik primi ile ilgili teklif gelmediğini…" beyan
etmiştir.
Necati Ateş'in de bu maçla ilgili konunun içine çekilmesini de
anlamakta zorluk çekiyorum. Arkadaşlarıyla buluşan her şahsı bir
eylem içine koymamız mı gerekir?
Soruyorum: Necati Ateş bu olayların neresinde? Her telefonda ismi
geçen kişiyi suçlayacak mıyız?
Şimdi işin en komik kısmına geliyoruz. İddianamede eylemin
değerlendirilmesi bölümünde şunlar yazılı:
"Her ne kadar yapılan iletişim tespitlerinde ve telefon
döküm analizi çalışmalarında İbrahim Akın, İskender Alın, Zeki
Korkmaz, Metin Depe (kırmızı kart cezalısı olduğu için
oynamamıştır. Cezalıyken nasıl teşvik alıp oynamıştır? O da başka
muammadır.) ve Can Arat isimli İ.B.B. Sporlu futbolcular ve
İ.B.B.Spor'un eski futbolcusu Necati Ateş'le (Necati Ateş'in
İ.B.B.Spor da daha önce oynaması suç mu, bu şekilde düşünülürse
Necati Ateş Galatasaray Kulübünde de futbol oynamıştır. Bu nasıl
bir suçlamadır. Mantık almıyor) teşvik primi verilmesi amaçlı
irtibat kurulup görüşüldüğüne dair bazı deliller elde edilmiş ise
de, bu futbolcularla anlaşıldığına, FUTBOLCULARIN ANILAN MAÇTAN
DOLAYI TEŞVİK PRİMİ ALARAK MENFAAT TEMİN ETTİKLERİNE DAİR SOMUT
DELİL ELDE EDİLEMEDİĞİNDEN HAKLARINDA SEVK MADDESİ TANZİM
EDİLMEMİŞTİR" denilmektedir.
SUÇLAMA YAPILAN İKİ MAÇLA İLGİLİ NASIL BİR SAVUNMA YAPTI? SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
Necati Ateş adı üzerinde illaki bir suçlama yapılacaksa,
Galatasaray SK tarafından kendisinin transferi araştırılsın.
Bu sözlerin sonucu şudur ki: Hiçbir şekilde teşvik primi
verilmemiştir. Oyuncuların teşvik primi alarak menfaat temin
ettiklerine dair somut bir delil elde edilemediğine göre buna
Türkçe'de "teşvik verilmemiştir" denir.
Tüm bunlara rağmen, Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütünün
teşvik primi vererek Bursaspor – İ.B.B.Spor müsabakasında
hedefledikleri sonuca ulaştıklarını söylemek vicdan, hukuk ve
adalete sığmamaktadır.
Ortada teşvik verilmiş oyuncu yok ama, Sen teşvik verdin diyorsun;
böyle bir hayali teşvik soruşturması olmaz ve olamaz.
BU MAÇA DAİR SON SÖZ : Vicdanların kabul edemeyeceği bir suçlama
ile karşı karşıyayız. Bizler Bursaspor – İ.B.B.Spor maçında diğer
maçlarda olduğu gibi teşvik primi vermedik.
Keza iddianameyi tanzim edenler söz konusu müsabaka başlığı altında
toplamda 18 adet tape kaydını iddianameye almışlardır. Bunların
yalnızca 3 tanesi şahsıma ait olup; savunmamızda açıkladığımız ve
tüm kamuoyuna sunduğumuz üzere bu tapelerin hiç birinin de şike
faaliyetleri ile uzaktan, yakından bir ilgisi yoktur.
(EK-2: Müsabakaya ilişkin basında çıkan haberler) , (EK-3:
Müsabakaya ilişkin maç kadroları) Bu maçla bağlantılı olarak
Beşiktaş – Trabzonspor ve Kayserispor – Manisaspor arasında oynanan
müsabakalarla ilgili iddianamede tarafımıza bir suçlama
yöneltilmemiştir.
Ancak Emniyetin Fezlekesinde ve 18.07.2011 tarihindeki açıklama ile
TFF PFDK tarafından istenen savunmamızda iddianameye konu olmayan
bu iki maçla ilgili de suçlamalara maruz kaldığımızdan bu maçlarla
ilgili de beyanlarımızı aşağıda Sayın Mahkemenize sunuyoruz.
6.03.2011 TARİHİNDE OYNANAN BEŞİKTAŞ – TRABZONSPOR
MÜSABAKASINDA TEŞVİK PRİMİ VERİLMESİ İDDİALARINA KARŞI
BEYANLARIMIZ
Söz konusu maçla ilgili Serkan Balcı'yla şike anlaşması yaptığımız
söylenmektedir. Serkan Balcı Türk Futbolunun karakterli ve ahlaklı
oyuncularından biridir. Onu Fenerbahçe'ye ben transfer ettim.
Menajeri de Batur Altıparmaktır. O da şahsiyetli ve kişiliği olan
bir insandır. Eğer biz Trabzonun içinden böyle bir organizasyon
yapsa idik o zaman Batur Altıparmak'la yapardık. Çünkü Selçuk İnan
ve Umut Bulut'un da menajerleri kendisi idi.
Futbolu bilenler için şunu söylüyorum; bu söyleyeceklerimi Savcılık
ve Mahkemedeki ifademde söyledim:
Maç İstanbul'da oynanıyor, Beşiktaş gibi güçlü bir kulübü
desteklemek mi kolay yoksa Trabzondan bir oyuncuyla şike yapmak mı
doğrudur ? Bizim için Beşiktaşlı oyunculara teşvik vererek sorunu
kökten çözmek daha iyi bir alternatif olamaz mıydı ?
Bu maçtan önce BJK taraftarları Twitter üzerinden BJK'nin
Trabzonspor'a yenilmesini ve Fenerbahçe'nin şampiyon olmamasını
istediklerini yazdılar. BJK taraftarları bu anlamda binlerce mesaj
yayınladılar. Basın bunları yazdı. O zaman tüm bu yazanları da
sorgulamak gerekir. Çünkü Ali Kıratlı ile Yusuf Turanlı'nın
aşağıdaki iletişim tespitinden dolayı şike yapmakla
suçlanıyoruz.
*06.03.2011 günü, saat 19.43'te Ali KIRATLI'nın ( 532 3569535),
Yusuf TURANLI'yı (533 4510996) aradığı; (Kayıt Sıra No: 2241)
Yusuf'un "Ya sana diyorum ki aç viskini kahve mi istersin …
BENİM ADAM NASIL OYNUYOR AMA … Maçın yıldızı o ha" dediği, Ali'nin
"Bitsin kırmızı kart gördü şimdi… Onu diyorum işte haydi"
dediği tespit edilmiştir.
(Bahse konu müsabakanın 38.dakikasında Trabzonspor takımı oyuncusu
Serkan BALCI'nın kırmızı kart gördüğü anlaşılmıştır.)
Soruldu : Yusuf TURANLI'nın benim adam dediği Serkan BALCI ile Ali
KIRATLI'nın ilgisi nedir? Bu şahsın gördüğü kırmızı kart ya da
oynadığı oyun ile Ali KIRATLI'nın ilgilenme sebebi nedir?
Yusuf Turanlı, Savcılık ve Mahkemede vermiş olduğum ifadelerde
olduğu gibi hiç tanımadığım biriydi. Kendisiyle Metris'te tanıştım.
Yusuf Turanlı konuşmasında maçta Beşiktaşlı iyi oynayan bir
oyuncudan bahsetmektedir. Halbuki bu tapede Serkan Balcı'dan
bahsediyor denerek kafa karıştırılmaya çalışılmaktadır. Buna "akıl
tutulması" denir. Ali Kıratlı ise Trabzonspor'un kaybetmesinden
mutlu olacağı için bu konuşma yapılırken, Serkan Balcı'nın kırmızı
kart görmesine sevindiğini belirtmektedir. Trabzonspor'un
kaybetmesi bundan dolayı kendisini ilgilendirmektedir.
Zaten Yusuf Turanlı da, Emniyetteki ifadesinde "Serkan Balcı isimli
şahsı tanımıyorum, adı geçen şahıs ile de hiçbir görüşmem
olmamıştır" demektedir.
Trabzonda oynayan Serkan Balcı da kendisine hiçbir şekilde şike ile
ilgili bir teklif yapılmadığını söylemektedir. Ayrıca şike yapmış
bir futbolcu bugün Trabzonspor'da oynayabilir mi?
KAYSERİ-MANİSA MAÇINA TEŞVİK PRİMİ VERDİ Mİ? TRANSFER ŞİKESİ SUÇLAMALARINA NE CEVAP VERDİ? SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
04.03.2011 TARİHİNDE OYNANAN KAYSERİSPOR – MANİSASPOR
MÜSABAKASINDA TEŞVİK PRİMİ VERİLDİĞİ İDDİASINA KARŞI
BEYANLARIMIZ
Kayserispor - Manisasopr maçı oynanmadan Spor Toto Lig 2010- 2011
sezonunun 24.haftasının puan durumuna bakalım:
Fenerbahçe'nin 51 puanla averaj üstünlüğü ile lig birincisi olduğu,
Trabzonspor'un averajla lig ikincisi olduğu, Bursaspor'un 48 puanla
lig üçüncüsü olduğu, Kayserispor'un ise 43 puanla lig dördüncüsü
olduğu görülmektedir.
Fenerbahçe; bir Spor Kulübüdür; banka değildir. Her yere dağıtacak
parası da yoktur. Bizde oynamış olan eski bir oyuncunun kendi
düğününü yapması ile ilgili konuşmasının bu noktalara çekilmesi
utanç vericidir.
Önder Turacı, Fenerbahçe de 6 sene futbol oynamış ve Kayserispor'a
transfer olmuştur. Anılan telefon görüşmeleri menajerinin İlhan
Ekşioğlu'ndan düğüne çıkacak bir sanatçının organize edilmesine
yardımcı olması yönündeki isteğine dairdir. Bizler sporcularımızın
düğünlerine katılırız ve onlara hediye alırız. Burada menajeri,
İbrahim Tatlıses'i Önder Turacı'nın düğününe getirmek istiyor.
Bunun için de İlhan Ekşioğlu'ndan "indirim yapabilir mi" diye
yardım istiyor. İlhan Ekşioğlu da düğün hediyesi olarak "10.000$
Ben veririm" diye jest yapıyor.
Bunun şikeyle ne ilgisi var? İnsanlar 10.000$ ile şike yapıp
isminin karalanmasını ister mi?
Tamamen insani boyuttaki bir hadiseyi şikeye bağlamak utanç
vericidir. Fenerbahçe'den 8 puan geride olan bir takımla ilgilenmek
hangi mantığa sığar? Ayrıca eğer Kayserispor ile ilgilenmiş
olsaydık onların yenmelerini isterdik. Çünkü onların iddialı
durumda olması ileriki maçlarda şampiyonluğa oynayan rakipleriyle
oynayacak olmasından dolayı Bizim işimize gelebilirdi. Kayseri'nin
yarışın içinde olması bizler için daha olumlu olurdu. Futbolu
bilenlerin bunu daha iyi yorumlayacağına eminim.
Eğer Önder Turacı ile şike yapıldığı söyleniyorsa; bunu ileri
sürenlerin futbolu hiç bilmediğini ve illa ki Bizleri mahkemelere
çıkarıp, karalamak istediklerini belirtebiliriz. Burada şike yapmak
için hiçbir kimseye para verilmiş mi? Kim vermiş ? Nasıl vermiş ?
Sorumlulara soruyorum. Cevap versinler.
08.05.2011 GÜNÜ KARABÜKTE OYNANAN KARDEMİR D.Ç.KARABÜK –
FENERBAHÇE MÜSABAKASINDA ŞİKE YAPILDIĞI İDDİASINA KARŞI
SAVUNMALARIMIZ
GENEL SUNUM :
İddianamede yer alan tarafımıza yönelik bir diğer suçlama
Karabükspor – Fenerbahçe maçında şike eylemlerinde bulunduğumuz
yönündedir. İddianameyi tanzim edenler, Fenerbahçe başkanı ve
yöneticilerinin; Karabükspor üzerinde etkili ve yetkili olan Seyit
İbrahim Kalender eliyle şike eylemlerini yürüttüğünü ve Emenike'nin
transferi ile de "transfer şikesi" yaptığımızı iddia
buyurmaktadırlar. Kanaatimce bu iddialar spor hukukunu bilmemekten
öte özensiz, eksik araştırma sonucu suç yaratmak çabasından öte
iddialar değildir. Zira öncelikle Seyit İbrahim Kalender,
Karabükspor genel menajeri Seyit İçgül ile karıştırılıp,
Karabükspor üzerinde etkili ve yetkili olduğu öne sürülmüştür ki bu
husus maddi hatanın ötesinde, iddianameyi tanzim edenlerin niyetini
ve saikini açıkça ortaya koymaktadır. Zira Seyit İbrahim Kalender
TFF'de Ersun Yenal'ın yardımcısı olarak görev yapmaktadır ve
hayatında Karabük'te bulunmamıştır. Bu nedenle bu yöndeki tüm
ithamlar yanlış kurguya dayalı, yanlış yorum ve hukuki birer
zırvadan ibarettir. Hatta tüm Karabük halkına Seyit İbrahim
Kalender'i tanıyıp tanımadıklarını sorabilirsiniz.
İddianamede yer alan ve spor hukuku ile hiçbir şekilde bağdaşmayan
bir diğer iddia da Fenerbahçe'nin Emenike transferi ile "transfer
şikesi" yaptığı iddiasıdır ki sanırız SAYIN SAVCI FUTBOLUN
GERÇEKLERİNİN HALI SAHADA TOP OYNAMAKTAN İBARET OLDUĞUNU
SANMAKTADIR. "TRANSFER ŞİKESİ" HANGİ KANUNDA, HANGİ TALİMATTA YER
ALMAKTADIR? Sayın Savcılık bize bunu izah etmek zorundadır. OYSA
TFF TALİMATLARINDA, OYUNCUNUN BAĞLI OLDUĞU KULÜBÜN ONAYI ALINARAK
YAPILAN TRANSFERLERİN YASAL ŞARTLARA HAİZ BİR TRANSFER OLDUĞU
AÇIKÇA YAZILMAKTADIR. Kaldı ki dosyada Karabükspor başkanı
ifadesinde bu hususu teyit etmektedir. Zaten cevaplanması gereken
husus, transfer şikesi eğer suç olsaydı Karabükspor'lu
yöneticilerinin ve bu oyuncunun da suç işlemiş olmalarının
gerektiği değil midir? İşte spor hukukundan bu kadar uzak kişi ve
kurumlar eliyle düzenlenen iddiaların geldiği nokta budur. KALDI Kİ
ETİK KURUL RAPORUNDA DA KARABÜKSPOR MÜSABAKASINDA FENERBAHÇELİ
YÖNETİCİLERE SUÇ ATFEDİLMEMESİ TESADÜF DEĞİLDİR. Şimdi bu iddialara
konu edilen birkaç tapeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Tape: 1832, 2139, 1834, 1835, 1836, 1865, 1866, 1867, 1868
AÇIKLAMA :
Yukarıda yer alan tüm tapeler Şekip Mosturoğlu ve Sami Dinç'in
Seyit Kalender'e ve bir avukata hukuki mütalaa karşılığı olarak
verilmek üzere kulüpten almaya çalıştıkları 3.000TL para ile benden
TFF ye gönderilmek üzere istedikleri UEFA Kupası finali vip
biletleri ile ilgilidir. Seyit Kalender ise, yukarıda da izah
ettiğim üzere, bildiğim kadarıyla Ersun Yenal'ın yardımcısıdır.
Zira bu kişi 24.04.2011 tarihinde TFF seminerlerine gidiyordu ve bu
biletler hatırladığım kadarıyla TFF Başkan Danışmanı Mümtaz
Karakaya isimli şahsa iletilecekti. Diğer husus ise kulüpte kaydı
da olan 3.000YTL tutarındaki bir paradır. İddianame bu olayda büyük
bir hata içine girip Seyit Kalender ile Karabük Genel Menajeri
Seyit Üçgül'ü karıştırmıştır. Ve akabinde Karabük maçı için bu
şahısla şike faaliyetlerinde bulunduğumuz şeklinde iddiaları hiç
araştırmadan iddianameye koymuştur. Oysaki Seyit Kalender'in
Karabükle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Ve daha da ilginci
duyduğum kadarıyla Seyit Kalender hayatında Karabük'e gitmemiştir.
Ve bu husus iddianamenin ciddiyetini de açıkça ortaya
koymaktadır.
Fiziki takipte Sami Seyit Kalender'e Alex imzalı bir adet forma
vermiştir. Seyit Kalender bürodan çıkarken formayı küçük bir
kozmetik poşetine koymuştur. Seyit Kalender poşeti arabada
bırakarak TFF nin Beylerbeyindeki Gençlik Geliştirme Merkezindeki
iş yerine girmiştir. Polis burayı tespit tutanağında Gençlik
Geliştirme Derneği olarak yanlış tespit etmiştir.
EMENİKE'NİN TRANSFERİYLE İLGİLİ İDDİALARA NE CEVAP VERDİ? SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
EMENİKE TRANSFERİ
Karabük–Fenerbahçe maçı ligin 32. haftasında Karabük'te
oynanmıştır. Emenike'nin transferi konusu için Şubat 2011
tarihinden itibaren Karabüksporla görüşmeye başlanılmıştır.
Karabükspor Kulübü Başkanı Sayın Feridun Tankut 10milyon Euro
karşılığında transferin olabileceğini belirtmiştir. Kulüple olan bu
transfer çalışmalarını Yönetim Kurulu üyemiz Sayın Aleaddin
Yıldırım yapmıştır. Futbolcuyla yapılan görüşmeleri ise Sayın Şekip
Mosturoğlu oyuncunun menajeri üzerinden yapmıştır. Her iki çalışma
da Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu bilgisi doğrultusunda
olmuştur. Bu görüşmeler sezon sonuna kadar devam etmiş ve sonunda
iki kulüp ve oyuncu anlaşarak transfer gerçekleştirilmiştir. Teknik
Direktör Aykut Kocaman bu transferin olmasını ısrarla istiyordu. Bu
oyuncunun menajeri Erdem Konyar'dı. Ve yine hatırladığım kadarıyla
bu oyuncu ile Kulübü Karabükspor'un da bilgisi ve onayıyla
25.05.2011 tarihinde, ortalama yıllık 2 milyon euro üzerinden 4
yıllık sözleşme yaptık. Kulüple de 9 milyon euroya anlaştık. Tüm bu
konuşmalar bu transfere ilişkindi. Ama iddianamede bu husus
transfer şikesi olarak iddia edilmiştir ki bu anlaşılmazdır.
Kulübün onayı alınan bir olayda transfer şikesi nasıl olur
anlayabilmiş değilim. Zaten bu transfer şikesi olsaydı herhalde
şikeyi yapan diğer taraf da Karabük Spor Kulübü olurdu. Karabüklü
yöneticilerin sanık bile olmadığı olayda Fenerbahçe'nin kendi
kendine nasıl olup da transfer şikesi yaptığı anlaşılamamaktadır.
Kaldı ki gerek talimatlar ve gerekse ligdeki tüm uygulamalar
dikkate alındığında bu konuyu 'transfer şikesi' olarak yorumlamanın
yeteri kadar futbol bilgisine sahip olmamaktan kaynaklandığını
düşünmekteyim.
Emenike 02.05.2011 tarihinde oynadıkları Ankaragücü maçında
sakatlanmıştır. Bu oyuncunun sakatlanması ile ilgili, bir hafta
boyunca, basındaki bazı Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe Spor Kulübü
düşmanları Emenikenin sarı kart görerek, sonraki hafta Fenerbahçe
Spor Kulübüyle oynayacakları maçta oynamayacağı yönünde tartışma ve
spekülasyonlar yapmaktaydılar. Biz yöneticiler her türlü spor
müsabakalarını takip eder ve seyrederiz. Bir hafta sonra Karabükle
maçımız olduğu için Ankaragücü - Karabük arasında oynanan maçı
seyrediyordum; maç sırasında Emenike sakatlanınca 02.05.2011 günü
saat 20.40ta Şekip Mosturoğlu'nu aradım. İletişim tespit
tutanağındaki aramızdaki konuşmamız şöyledir;
İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI
*02.05.2011 günü saat 20.40'da Mehmet Şekip Mosturoğlu'nu (532
2139491)
Aziz Yıldırım'ın (530 5527290) aradığı; (Kayıt sıra no:00000)
Aziz'in "Emenike kırk yedinci dakikada sakatlandı çıktı salak"
dediği, Şekip'in
"Tamam başkanım" dediği tespit edilmiştir.
Görüşmeyi yaptığınız gün Ankaragücü – Karabükspor maçının 47.
Dakikasında Karabükspor futbolcusu Emmanuel EMENİKE'nin sakatlık
sebebi
ile oyundan çıktığı anlaşılmıştır.
BURADA KULLANDIĞIM SALAK KELİMESİ ZATEN TÜM OLAYI ANLATMAKTADIR.
Kısaca bütün gelişmelerde bir dahilimizin olmadığı gözükmektedir.
Bundan sonraki tapelerde bu daha net olarak gözükmektedir.
04.05.2011 günü saat 22.42'de Mehmet Şekip Mosturoğlu'nu Aziz
YILDIRIM'ın aradığı görüşme ; ( Tape 2673)
Bu tapede Emenikenin bizim maçta oynayıp oynayamayacağı konusunu
konuşuyoruz. Burada Şekip Mosturoğlu'nun Emenike'nin durumunu neden
takip ettiğini soruyorlar.
Bu bir cinayet davası değildir. Bizler burada sporla uğraşıyoruz.
Dünyanın her yerinde karşı takımda kim oynar kim oynamaz diye merak
edilir ve öğrenilmeye çalışılır, teknik direktörlere de bu bilgi
aktarılır. Oda bu bilgilerden faydalanarak gerekli taktikler
geliştirir. Milli takım, kulüp takımları için de bu geçerlidir. Bu
tapede görüldüğü gibi bizim insiyatifimiz dışında gelişmeler
olmaktadır. Biz ancak dışarıdan takip etmekteyiz. GÖRÜLECEĞİ ÜZERE
ŞİKE YAPTIĞI İDDİA EDİLEN AZİZ YILDIRIM VE ŞEKİP MOSTUROĞLU ŞİKE
YAPTIKLARI OYUNCUNUN OYNAYIP OYNAMAYACAĞINI BİLE BİLEMEMEKTEDİRLER
VE %51 OYNAMAMA İHTİMALİNE DUA ETMEKTEDİRLER. BU NASIL ŞİKEDİR?
BIRAKIN ŞİKEYİ TRANSFER ETME AŞAMASINDA OLDUĞUMUZ BİR OYUNCUNUN
SAKATLIĞI VE OYNAYIP OYNAMAMASI KONUSUNDA BU İLGİSİZLİĞİMİZ VE
HATTA HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI BİR ŞEKİLDE MEVCUT
BİLGİSİZLİĞİMİZDEN DOLAYI BİZLERE TEŞEKKÜR EDİLİP, BU FAİR DAVRANIŞ
ALKIŞLANACAĞINA ŞİKE İLE SUÇLANMAKTAYIZ.
08.05.2011 günü saat 17.10'da Aziz Yıldırım'ın Mehmet Şekip
Mosturoğlu'nu aradığı görüşme ; ( Tape 2397)
08.05.2011 günü Fenerbahçe Spor Kulübü'nün mali kongresini
yaptıktan sonra helikopterle Sn. Ali Koç, Sn. Nihat Özdemir, Sn.
Nihat Özbağı ile beraber Karabüke gittik. Maçtan üç saat önce
oynanacak olan maçın kadrolarını hem televizyondan hem de staddan
gelen bilgi ile öğrendik. Şekip Mosturoğlu ile yaptığımız görüşme
de bunu açıkça göstermektedir. Bizler Emenike'nin oynayamayacağını
maçtan 3 saat önce öğrendik. Zaten sakat olduğunu raporlar da
tesvik etmektedir. Bizimle oynamamasının hiçbir ilgisi yoktur.
Emenike'nin oynayamaması ile transfer görüşmeleri arasında hiçbir
ilişki yoktur. Emenike söz konusu müsabakada sakatlanmış olduğu
için forma giyememiştir. Öte yandan bu maçı takip eden 33 ve 34 ncü
haftalarda Karabükspor'un oynadığı maçlarda da Emenike forma
giyememiştir. 34 ncü haftanın Trabzonspor-Karabükspor arasında
oynanmış düşünecek olursak, transfer şikesi söylemlerinin ne kadar
gerçeğe aykırı olduğunu da görmüş oluruz.
Nitekim Karabükspor Teknik DirektörüYücel İldiz de, bu
açıklamalarımızı 18.01.2012 günü katıldığı CNN Türk isimli TV
kanalında sarf ettiği şu sözlerle teyit etmektedir:
" ... O hafta içerisindeEmenike'nin Ankaragücü maçından somra hafif
bir sakatlığı vardı. Şahsen ben de açıkçası düzelebileceğini
düşünüyordum. Kendisi de o şekilde düşünüyordu. Ama hafta
içerisinde çok idmanlara çıkamadı daha doğrusu sadece tek idmana
çıktı onu da yarım bıraktı çıktı zaten maçtan bir gün önce. Ama
hafta içinde çektirdiğimiz MR'ında bizim kulüp doktoru 'Hocam öyle
değil. Bir şeyleri var.' dedi. ... baktık, kaburgasının üzerinde
hafif bir zedelenme MR'da da görülüyordu zaten net bir şekilde.
Gene bütün bunlara rağmen kendisiyle yaptığımız konuşöalarda falan
oynamaya çalışacağını söylemişti ağrısı olmazsa. Son antremanı gene
yarım bıraktı. ... Maçtan önce ... son durumunu sordum. 'Hocam iyi
değilim' dedi, 'oynayamayacağım' dedi. .. 'Çıkarım iyi oynarım,
kötü oynarım, bu sefer de bana başka şey söylerler falan'
dedi."
Soruşturma aşamasında öğrendiğimiz üzere, maçımızın olduğu zaman
Karabükspor Başkanı Sayın Feridun Tankut, Emenike'nin oynayıp
oynayamayacağını kulüp doktorundan sordurmuş, doktor da sakat
olduğunu ancak müdahaleyle oynama imkanı olabileceğini söyleyince
durumu Emenike'ye söylemişler. Emenike geçici tedavinin ileride
büyük sorunlar yaratabileceğini raporunda sakatlığının sabit
olduğunu söyleyerek oynamamıştır. Emenikenin oynayıp oynamaması ile
ilgili bir alakamız olmadığı açıkça görülmektedir. OYUNCUNUN
OYNAMAYACAĞI KONUSU O KADAR AÇIKTIR Kİ, 08.05.2011 TARİHLİ 1227
SAYILI TAPEDE SÖZ KONUSU İDDİANAMEDE ŞİKENİN BAŞ AKTÖRÜ OLDUĞU
İLERİ SÜRÜLEN SAMİ DİNÇ SÖZDE ŞİKE YAPTIĞI EMENİKE'NİN OYNAMADIĞINI
MAÇ OYNANIRKEN ÖĞRENMEKTEDİR. BU NASIL ŞİKEDİR VE BU İDDİAYI ORTAYA
ATANLAR NEDEN BU TAPELERİ YORUMLAMAKTAN KAÇINMAKTADIRLAR? Şekip
Mosturoğlu ile yapılan görüşme tapesinde görüldüğü gibi ;
HANGİ KALECİNİN HAREKETİNİ ŞİKE OLMADIĞINA DELİL GÖSTERDİ? SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
23.04.2011 Tarihli, saat 20.30'da yapılan Aziz Yıldırım ile
Şekip Mosturoğlu arasındaki görüşme; (Tape 2140) İDDİA : Seyit
İbrahim Kalender'in Antalya'daki bazı seminerlerde eğitmen olarak
bulunduğu tespitinden yola çıkılarak, A.Yıldırım'ın "Güneyli
Arkadaş" olarak bu şahsı ve Karabük maçındaki şikeyi sorduğu iddia
edilmiştir.
AÇIKLAMA : Bu konuşmada geçen güneydeki arkadaş Gökhan İnler'in
tanıdığı olan Kazım Avcı'dır. Gökhan İnler, İtalya da UDINESSE
Takımında oynamaktaydı. Kazım Avcı'ya kendisi ve menajerleriyle
Fenerbahçe'ye transfer olabilmesi amacıyla görüşmeler yapması
yönünde yetki verilmişti. Kazım Avcı kendisiyle görüşmüştür. Gökhan
ailece Fenerbahçeli olduğunu ve Türkiye'de Fenerbahçe'ye çok sıcak
baktığını söylemiştir. Juventus ve Napoli takımları da Gökhan İnler
ile ilgilenmekteydiler. Udinesse o tarihlerde Napoli ile transfer
görüşmesini durdurmuştu. İnternette de bu haber yayınlanmıştır
(EK-1). Twitterdan Gökhan İnler Fenerbahçeli taraftara mesaj
göndermiştir. Tape incelendiğinde Şekip Mosturoğlu eşiyle
yemekteyken ben kendisini şike soruları sormaktayım ki bunun ne
kadar akla ve hayata uygun olduğunu heyetinizin takdirine
bırakıyorum. Bu tapenin Seyit Kalender'le hiçbir ilgisi
bulunmamaktadır. Kaldı ki, bulunsa bile bu şahsın Karabük'le hiçbir
ilgisi bulunmamaktadır. Kaldı ki "geldi mi" diye kastettiğim şahıs
hiçbir zaman Seyit Kalender olamaz. Keza tapelerden anlaşıldığı
üzere bu şahıs 24.04.2011de yani daha konuşmanın ertesi günü TFF
seminerine İzmir'e gidecekmiş. Zaten Şekip Mosturoğlu'nun
sorduğumda ilk olarak yanlış algıladığı kişi Kazım Avcı'dır.
Tape 1678 – 1871
Bu tapelerdeki görüşmeler S.Dinç – Ş.Mosturoğlu ve S.Dinç –
İ.Kalender arasında gelişen ve Fenerbahçe Kulübüyle ilgisi olmayan
görüşmelerdir. Öğrendiğim kadarıyla S.Dinç, Seyit Kalender'in
avukatlığını yapıyormuş ya da beraber spor hukuku davalarını takip
ediyorlarmış. Sanırım bunlara ilişkindir. Ancak yalan yanlış
araştırmalardan her konuşmayı Karabükspor – Fenerbahçe şike
eylemine bağlamaya kurgulanmış önyargılı bu bakış açısı tarafından
yine yanlış yorumlanarak iddianamenin ciddiyetine gölge
düşürülmüştür.
25.05.2011 Tarihli, saat 17.38'de yapılan Aziz Yıldırım ile Şekip
Mosturoğlu arasındaki görüşme; (Tape 1218)
Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu yaptığı bir transferi ancak
sonuçlandırdığı zaman kamuoyuna açıklar. Bunu tüm kamuoyu bilir.
Bir transferin sonuçlanması için bazı şartların yerine getirilmesi
gerekir. Bunlar,
• Maddi anlamda her iki kulübün anlaşması,
• Maddi anlamda transfer eden kulüp ile sporcunun anlaşması,
• Transfer eden ile menajerin anlaşması,
• Fesihnamenin iki kulüp ve oyuncu tarafından imzalanması,
• Oyuncunun sağlık kontrollerinin yapılması.
Emenike sakat olduğu için kulübünden izin alarak yurt dışına
gitmişti. Her iki kulüp anlaşınca kendisi Türkiye'ye Şekip
Mosturoğlu tarafından gelmesi için davet edildi. Kendisiyle tüm
dokümanları Kulübümüz adına imzaladık. Karabük yöneticilerinin
Kulübümüze gelmelerini istedik. Onlar da geceleyin avukatlarıyla
beraber geldiler. Fenerbahçe Spor Kulübünde; Karabükspor
yöneticileri, avukatları, Ben, Şekip Mosturoğlu, kulüp
avukatlarımız ve Emenike tüm transfer işlemlerini yaptık. Emenike
ile Karabükspor aralarında fesihnameyi imzaladılar. Kulübümüzde
Emenikeyle 9 milyon Euro karşılığında Karabük'ten transferlerini
sağladık. Bizler transferi sonuçlandırınca Fenerbahçe TV den
kamuoyuna Emenike'yi tv ye çıkartarak duyurduk.
Transferi gizlememizin sebebi kamuoyuna ilk önce Kulübümüzün
televizyonundan duyurmaktı. Bu da ancak transfer bitince
yapılabilmektedir. Tamamen yasal ve Karabükspor yönetimi ile
irtibatlı olarak Emenike transferi yapılmıştır. Değeri ise 10
milyon eruoya satılarak gerçekten oynaması için yapıldığını
göstermektedir.
SAMİ DİNÇ 25.05.2011 TARİHİNDE SAAT 17.41'DE YAPILAN GÖRÜŞME
TAPESİNDE (tape 2663) , ERDEM KONYAR'I ARADIĞINDA ARALARINDA GEÇEN
KONUŞMADA ERDEM'İN "SEYİT ABİYE HİÇ DÖNMİYEYİM Mİ ŞİMDİ" SÖZÜNÜN
İÇİNDEKİ SEYİT, KARABÜKSPOR KULÜBÜ MENAJERİ SEYİT İÇGÜL'DÜR.
TRANSFERİN DURUMUNU SORMAK İÇİN DEVAMLI ERDEM KONYAR'I ARAYIP BİLGİ
ALMAYA ÇALIŞMAKTADIR. EMNİYET BU ŞAHSI SEYİT İBRAHİM KALENDER
ZANNETMEKTEDİR. SEYİT İÇGÜL, KARABÜKSPOR'UN GENEL MENAJERİDİR.
KARABÜKSPOR'DA UZUN YILLARDIR GÖREV YAPMAKTADIR. KARABÜK CAMİASINDA
ETKİNDİR. ANCAK BİZİMLE İLİŞKİSİ YOKTUR.
#Sayfa#
EYLEMİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Soruşturma kapsamında yapılan çalışmalar iki konudan ibarettir.
Birincisi Seyit Kalender vasıtasıyla şike yapılmasıdır. Tapelerle
beraber anlattığımız gibi Seyit İbrahim Kalender Karabükspor
menajeri Seyit İçgül maksadıyla yanlışlıkla dinlemeye alınmıştır.
Seyit Kalender Karabük'e hayatının hiçbir döneminde gitmediğini
söylemektedir. Karabük camiasını tanımadığı için hiçbir etkinliği
de yoktur. Ayrıca bazı futbolculara ulaşılarak onlarla şike amaçlı
görüştüğü, ayrıca şahsın irtibat kurduğu bu futbolcular
belirlenememiştir denmektedir. Böyle saçma ve belirsiz ifade,
suçlama olur mu? Bu suçlama Türk Sporuna ihanet etmektir. Çünkü
suçu yok. Suçlu yaratmak için iftira atmaya çalışılmaktadır. Güneş
balçıkla sıvanmaz. Gerçek, Seyit İçgül'le Kulübümüz'ün hiçbir
ilgisinin olmadığıdır. Karabükte de hiçbir şike eylemine
karışmadık.
Emenike ile olan konu Bizim dışımızda gelişmiştir. Anlattığımız
tapelerde de bunu açıkça görüyoruz. Bu konuyla ilgili Emenike'nin
sakatlık raporları, ilgili arkadaşların savunmaları Ekinde
sunulacaktır. Yapılan transfer çalışması Karabükspor Başkanı
Feridun Tankut'un bilgisi dahilinde yürütülmüştür. Karabük Spor
Kulübü eski başkanı Feridun Tankut'un Emniyet ifadesi de ektedir.
(EK-2)
İddianameyi tanzim edenler söz konusu müsabaka başlığı altında
toplamda 61 adet tape kaydını iddianameye almış ve bunların
yalnızca 6 tanesi şahsıma aittir. Tüm kamuoyunun gördüğü üzere bu
tape kayıtlarından hiçbirinde şike amaçlı en ufak bir ifade dahi
yer almamakta olup, hepsine dair iddialar tarafımızca tek tek
çürütülmüştür.
Sonuç olarak Karabük'te hiçbir şekilde şike yapılmamıştır.
BU DURUM SON DAKİKADAKİ KORNER VURUŞUNDA GOL ATMA UMUDUYLA KALESİNİ
TERK EDEREK CEZA SAHAMIZA GELEN KARABÜKSPOR KALECİSİNİN
GÖRÜNTÜLERİNDEN DE RAHATLIKLA ANLAŞILABİLECEKTİR. NİTEKİM BU MAÇTA
ALINAN 3 PUANDA FUTBOLCUSUNDAN MALZEMECİSİNE, TARAFTARINA KADAR
BÜTÜN CAMİAMIZIN EMEĞİ VE ALINTERİ VARDIR. Emeğe saygı
gösterilmelidir. ŞİKE DEĞİL TEŞVİK OLUP OLMADIĞI
ARAŞTIRILMALIDIR.
T.F.F. RAPORLARI (EK-3)
Maçın sonunda TFF'na gönderilen hakem raporu, temsilci raporu,
medya temsilci raporu, gözlemci raporu ekte sunulmuştur.
TFF Gözlemci raporunda Sn. İlhami Kaplan, maçla ilgili hiçbir
olumsuzluk yazmamıştır. Maçın tanımı olarak Sayın İlhami Kaplan;
müsabaka uygun hava koşulları ve zeminde oynandı, ev sahibi takımın
2200, misafir takımın 200 civarında seyircisi vardı, seyirciler
müsabakada hakemleri baskı altına alacak davranışlar
sergilemediler. LİG ŞAMPİYONUNU BELİRLEYECEK ÖNEMLİ MÜSABAKALARDAN
BİRİ OLMASI NEDENİ İLE MÜSABAKA GERGİN VE HIZLI BAŞLADI. Müsabaka
boyunca tempo yüksekti. Hakemler önemli kritik kararlar verme
durumunda kaldılar. Bu nedenlerden dolayı müsabaka hakem ve
yardımcı hakemler için zorlukla geçmiştir. 4.Hakem bu atmosferde
oynanan müsabakada önleyici davranışlar ile tansiyonu düşürmeye
çalışmıştır. Bu sebeple müsabaka 4.hakem içinde zor geçmiştir.
Görüldüğü gibi maçla ilgili hiçbir olumsuzluk yoktur. TFF de maçın
temiz olmasından dolayı maçın neticesini 0-1 Fenerbahçe Spor Kulübü
adına tescil etmiştir. Diğer raporlar da incelendiğinde hiçbir
olumsuzluk yoktur.
MAÇTAN SONRA BASINDAKİ YORUMLAR
Tamer Bağlan (Fanatik) ; "GÖKHAN VE ALEX" başlığıyla yazdığı
yazıda; Sarı kanaryalar, ağır, topa hep sahip olmak isteyerek ve
psikolojik baskı altında, yüzde yüz gol pozisyonu yaratarak gol
atmak isterken; Karabükspor ise , hızlı hücumu tercih edindi.
Onlarda, bu ani ataklarla iyi çıktılar ancak son vuruşlarda
başarısızdılar. (EK-4) Şansal Büyüka (Akşam Gazetesi), "EN ZOR
MAÇTA EN DEĞERLİ GOL" başlığıyla yazdığı yazıda ; Karabük
deplasmanı en zor maçıydı Fenerbahçenin, İlk yarıda öyle çok
sıkıntı çektilerki…. Sol kanat resmen çöktü ve hücumda alex'in şutu
dışında pozisyonları yok. (EK-5) Ahmet Çakar (Sabah Gazetesi); Dün
gece Fenerbahçe belkide şampiyon oldu. Eğer dün Fenerbahçe maçı
kazandıysa önce Karabük defansındaki Muhammet Özdin'e sonrada hakem
Bülent Yıldırım'a teşekkür etsin. Niye Muhammet diyoruz, sebebi çok
açık; o dakikaya kadar çok iyi oynayan Muhammet ve Karabük defansı
vardı. 66 dakikada öyle bir hata yaptı ki Lugano da topu bomboş gol
yapıverdi. TABİİ Kİ FUTBOL HATALAR OYUNU (EK-6) Erman Toroğlu
(Hürriyet); İki takım çekişiyor, zararı ufaklar görüyor. Burada
şampiyonluğa oynayan takımlarla mücadele edeceklerin yapacağı tek
şey var iyi oynamak bir yana, özellikle iyi savaşmaları lazım ki
dedikodunun içine girmesinler. DÜN BUCASPOR ,KARABÜKSPOR DA BENCE
İYİ MÜCADELE ETTİLER.
Beğendim; Karabük'ün oyunu bırakmamasını. (EK-7) SAVUNMAMIZ
EKLERİ:
EK-1: Gökhan İnler'in Napoli Takımına Transferine İlişkin Takvim
Gazetesi'nde Yer Alan Haber
EK-2: Karabük Spor Kulübü eski başkanı Feridun Tankut'un emniyet
ifadesi
EK-3: T.F.F Hakem Raporu, Gözlemci Raporu, Medya Temsilci
Raporu
EK-4: Tamer Bağlan'ın Fanatik Gazetesi'nde Yayınlanan "Gökhan ve
Alex" Başlıklı Yazısı
EK-5: Şansal Büyüka'nın Akşam Gazetesi'nde yayınlanan "EN ZOR MAÇTA
EN DEĞERLİ GOL" Başlıklı Yazısı
EK-6: Ahmet Çakar'ın Sabah Gazetesi'nde Yayınlanan Köşe Yazısı
EK-7: Erman Toroğlu'nun Hürriyet Gazetesi'nde Yayınlanan Köşe
Yazısı
EK-8: Basında Yer Alan Müsabakaya İlişkin Diğer Köşe Yazıları
EK-9: Müsabakaya İlişkin Maç Kadroları
EK-10: Müsabakaya İlişkin Oyuncu Puan Listeleri