Yerli Hollywood'a Yargıtay şoku
Abone olHazine'nin davası üzerine harekete geçen 21 villa sahibi, karşı dava açtı. Bu davaların tümü reddedildi.
Villa sahipleri daha önce satın aldıkları arazilerine, 2/B affı
yasalaşırsa, yeniden para ödeyecek. Akşam'ın haberine göre, Hazine,
Sarıyer 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde, birçok ünlü ismin
oturduğu Zekeriyaköy'de, üzerinde 41'i Garanti Koza Evleri'ne ait
64 villa bulunan arazinin, Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca
kendi üzerine geçirilmesi istemiyle, tapu iptal davası açtı.
Hazine, mahkemeye sunduğu dilekçede, 2/B'ye göre, tapuda kendi
adına kayıtlara geçirilmesini talep etti. Tapular iptal edildi
Hazine'nin davası üzerine harekete geçen 21 villa sahibi, yine
Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemeleri'ne, tapudan 2/B şerhinin
kaldırılması istemiyle karşı dava açtı. Bu davaların tamamı,
reddedildi. Sarıyer 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi de Hazine'nin
talebi doğrultusunda verdiği kararla, Turunç 3 ve Yaprak
Mahalleleri üzerinde bulunan dava konusu taşınmazların tapularının
iptaline karar verdi. Garanti Koza Evleri yönetimi bu gelişme
üzerine, temyiz istemiyle Yargıtay'a gitti. Ancak Yargıtay da
Sarıyer Mahkemesi'nin kararını onayarak, davalı tarafa beklediği
müjdeli haberi vermedi. Yönetim, son çare olarak, tashih-i karar
(kararın düzeltilmesi) istemiyle bir kez daha Yargıtay'a başvurdu.
Ancak bu talep de Yargıtay'ın ret kararına takıldı. Şimdi villa
arsaları, ilk olarak Hazine adına tapu kayıtlarına geçirilecek.
Önce Milli Emlak Müdürlüğü'ne devredilecek arazileri, Orman
Bakanlığı kendi bünyesindeki Orköy Genel Müdürlüğü üzerine
kaydedecek. Arsaların satışını yapacak olan Milli Emlak, ilk
teklifi villa sahiplerine götürecek. Böylece villa sahipleri,
üzerinde oturdukları arsaları ikinci kez satın almış olacaklar.
Binlerce dolarlık villalar ya yıkılacak ya da hükümetin 2/B
arazileri için çıkaracağı yasa beklenecek. Belirlenecek rayiç
bedellerine göre, satılacak arazilerden elde edilecek trilyonlarca
liralık gelir ise devlet kasasına girecek. Paraları biz ödeyeceğiz
Garanti Koza'nın avukatı Çetin Özen, Zekeriyaköy'de evleri
bulunanları mağdur etmeyeceklerini belirterek, '2/B'ye giren
yerlerin parasını devlete biz ödeyeceğiz' dedi. Bu sorunun Orman
İdaresi'nin ihmalinden kaynaklandığını, Garanti Koza Evleri'nin ev
yaptığı araziye 1959 yılında genel köy arazisi kadastrosu
yapıldığını anlatan Avukat Özen şöyle konuştu: '1984'te buradan
orman kadastrosu geçmiş. 'Buralar ormandan çıkarılmış arazidir'
denilerek şerh koyulması gerekirken, koyulmamış. Bu işlem, taa
1993'ün Ağustos'unda yapılmış. Tapuya gidenler, bu arazileri temiz
görüyorlar, para verip alıyorlar. Garanti Koza, araziyi 1987'de
aldı, 1988'de Zekeriyaköy projesini yaptı. 1980-84 yıllarında
yapılan kadastro uygulamalarının sonucu, ancak 10 yıl sonra tapuya
bildirilmiş. Tapu kayıtları eğer, 1993'ten daha önce işlenmiş olsa,
dava açmak için 10 yıllık yasal süre bitmemiş olacak ve insanların
dava açıp haklarını alma şansları olacaktı.' Trilyonluk değil
Zekeriyaköy'de evi bulunan İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal
Alemdaroğlu'nun hiçbir şeyden haberi olmadığını belirten Avukat
Özen, 'Alemdar-oğlu, Koza İnşaat'la 1988'de konut sözleşmesi
imzaladı, ev 1990'da bitti. Adamın ne kadar iyi niyetli olduğunu
bildiğim için savunuyorum. Evlerin değerleri şimdi düştü. 300-350
bin dolar verin, burada her evi alırsınız. Rektör Alemdaroğlu'nun
evi de öyle trilyon filan etmiyor. 300 bin dolar verene satıyor'
dedi. Her şey bitmedi Zekeriyaköy'de orman yağmasının söz konusu
olmadığını ifade eden Avukat Çetin Özen, konunun Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi'ne taşınması durumunda Türkiye'nin yüklü
tazminatlar ödeyeceğini öne sürdü. Özen, 'Hem ayrıca, Yargıtay
kararı onadı ancak her şey bitmiş değil. Yerel mahkeme şimdi,
araziyi zilyetlik (hak sahipliği) yönünden yeniden inceleyecek.
Eğer uygun bulunursa, oturan şahıs leyhine, hak sahipliği
verilecek. Garanti Koza, daha önce ev sattığı insanları mağdur
etmeyecek. 2/B'ye giren yerlerin parasını devlete ödeyecek.' 2/B
NEDİR? AKP Hükümeti'nin bütçedeki açığı kapatmak için satışından 25
katrilyon lira gelir beklediği 2/B, 6831 sayılı Orman Yasası'nda
şöyle tanımlanıyor: '31 Aralık 1981 tarihinden önce, bilim ve fen
bakımından, orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden, tarla,
bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık gibi tarım
alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta
kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile, şehir,
kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları,
orman dışına çıkarılır. Orman sınırı dışına çıkarılan bu yerler
devlete ait ise Hazine adına, hükmi şahsiyeti haiz amme
müesseselerine haiz ise bu müesseseler adına, hususi orman ise
sahipleri adına orman sınırları dışına çıkarılır. Bu yerler
dışında, orman sınırlarında hiçbir suretle daraltılma yapılamaz. '
Kendi arazilerini satın alacaklar İstanbul Barosu Başkanı Avukat
Kazım Kolcuoğlu, Sarıyer ve Beykoz'un arazilerinin yarısında, 2/B
tartışmasının yaşandığını belirtti. Bu tip davaların daha önce de
görüldüğünü hatırlatan Kolcuoğlu, şunları söyledi: 'Buna benzer
kararlar çıkmıştı. Eski davalar da bu dava da benzerleri için emsal
teşkil edecektir. Villa sahipleri mağdur oldular. Arazilerine
ikinci kez para ödeyecekler ama onlar da zararlarını kendilerine bu
araziyi satanlardan tahsil edebilirler. Beykoz'un yarısı ve
Sarıyer'in bir kısmı da bu arazi gibi zaten. Bu konuya ilişkin yasa
tasarısı onaylanırsa, bu araziler devlet tarafından
özelleştirilecek. Birçok kişi, arazisini yeniden satın almak
zorunda kalacak.' Çiller de mahkemelik Eski Başbakan Tansu Çiller
de Hazine'yle aynı konuda mahkemelik. Çiller'i mahkemeye veren
Hazine, Sarıyer Kısırkaya'da bulunan 12 bin 500 metrekarelik tapulu
taşınmazın, 3 bin 500 metrekarelik bölümünün kendi arazisi olduğunu
iddia etti. Tansu Çiller'in arazisine ihtiyat-i tedbir isteyen
Hazine, tapunun da iptalini talep etti. Maliye Hazinesi, yine aynı
bölgede 289 bin metrekare alan üzerine yapılan Maliye eski Bakanı
Sümer Oral'ın villasının da yer aldığı 83 villadan oluşan VİP
konutlarının bir bölümünün orman arazisi içine yapıldığını
belirterek mahkemeye başvurmuştu. Maliye, arazilerin Hazine adına
kaydedilmesi gerektiğini belirterek, söz konusu arazilerin tapu
kayıtlarının iptalini istedi.