Yeni YÖK Başkanı'ndan eski başkana yaylım ateşi
Abone olYeni YÖK Başkanı Yekta Saraç, göreve atanması sonrası ilk röportajını verdi eski başkan Gökhan Çetinsaya'ya yüklendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
dün resmen ataması yaptığı YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'tan
ilk açıklama geldi.
Milliyet yazarı Abbas Güçlü'ye konuşan Prof. Dr. Saraç, YÖK'teki
yeni döneme ilişkin hedeflerini açıkladı.
YÖK'ün bazı yetkilerinin üniversitelere devredilmesi gerektiğini
söyleyen Saraç,"Üniversitelerimizi aykırı fikirlerin
barınabildiği emin bir liman haline getirmek arzusundayız"
dedi.
ESKİ BAŞKANA
ELEŞTİRİ
Başbakanlık Başmüşavirliği'ne atanan YÖK Eski Başkanı Gökhan
Çetinsaya'nın "YÖK artık işlevini yitirdi" açıklamasına yeni
başkandan eleştiri geldi.
"Öncelikle bir kurumun başında bulunurken o kurumun hukuk âleminden
kaldırılması gerektiğinin söylenmesini tasvip etmiyorum. Her şart
altında iyileştirme adına bir şeyler ortaya konabilir. Benim
görüşüm YÖK'ün daha küçültülmesi ama verimli çalışan bir yapıya
büründürülmesi gerekir. Hantal yapısından kurtarılmalı, bazı
yetkilerinden soyutlanması tercih edilmeli.
Bundan dolayı iki sene önce YÖK tarafından hazırlanan ve MEB'e
gönderilen yasa taslağına, ben ve bazı üyeler, YÖK'ün yetkilerini
artırdığı ve kurumun daha da büyütüldüğü gerekçesiyle muhalefet
şerhi yazmış, fakat azınlıkta kalmıştık.
ÇETİNSAYA NEDEN GÖREVDEN
ALINDI?
Saraç, "Gökhan Çetinsaya Susturulmuş bir akademik
camia var? dediği için mi görevden alındı?" sorusuna şu
yanıtı verdi.
Üniversite hocalarının toplumsal meselelerde fikir açıklama
konusunda isteksizlikleri olabilir, bu isteksizlik bugünün sorunu
değil. Dün de böyleydi. Bunun sebeplerini araştırmak gerekir. Ama
bu durumu 'susturulmuş' olmayla izah etmeyi
isabetli bulmuyorum. Bize düşen usulüne uygun ifade edilen, hakaret
ve şiddet içermeyen her söyleme, akademi camiası içinde hoşgörü ile
bakmak, hatta üniversitelerimizi aykırı fikirlerin barınabildiği
emin bir liman haline getirmektir.
YETKİLER ÜNİVERSİTELERE
DEVREDİLEBİLİR
Yükseköğretim sorunlarının pek çoğu yasalardan değil uymamalardan
kaynaklanmaktadır. 2547 sayılı yasanın elbette kısıtladığı hususlar
var ve bunların değiştirilmesi için girişimlerde bulunmak gerekir
ama bu yasa ile de üniversitelerimizde kaynaklanan sorunları
gidermekten başlamak yerine yasalardan şikâyete sığınmayı doğru
bulmuyorum. En iyi yasa ile yine yanlış icraatlar da ortaya
konabilir.
YÖK'TE YENİ DÖNEM
HEDEFLERİ
Vakit kaybetmeden YÖK'ün dışındaki paydaşlara da açık bir
'Kalite Kurulu'nun teşekkül ettirilmesi gerekir.
Bunun için yasal zeminin oluşturulmasının uzun zaman almayacağını
düşünüyorum. Ayrıca dört yıl önce belirlenen ve geliştirilmeyen
lisans ve lisansüstü eğitim için belirlenen kriterleri, yine bu
bağlamda doçent ve profesör unvanları için öngörülen asgari
sınırları da gözden geçirmemiz gerekir.
Diğer bir ifadeyle, eğitimde kalite konusu söylemden çıkmalı ve
kararlara, icraata yansımalıdır. Toplumun yükseköğretim camiasından
en büyük beklentisinin bu olduğunu düşünüyorum. Ayrıca
üniversitelerimizde farklı statülerde bulunan araştırma
görevlilerin durumları tekrar gözden geçirilmeli. Doçentlik de
dahil, akademik yükseltilmelerin liyakat esasına göre yapıldığından
tanımak ister. Dairelerden brifing alır. Bu bilgilendirmeleri kendi
süzgecinden geçirmeye çalışır. Daha sonra üniversiteleri,
rektörleri, sorunları tanıma süreçleri yaşanır. Yıllar geçer,
sürenin bitmesine yaklaşıldığında ise yeni projeleri hayata
geçirmek için vakit kalmaz. Dolayısıyla bu tanıma süreçlerinin
maliyetini yükseköğretim kuruluna ödettirmemek lazım. Bunu on
yıla yakın zamandır YÖK'te bulunan bir üye olarak söylüyorum.
ÜNİVERSİTE SINAVI DEĞİŞİR
Mİ?
Giriş sisteminin usulünü belirleme yetkisi YÖK'e ait. Uygulamasını
ise ÖSYM yapıyor. Merkezi sınavlara yönelik eleştiriler olmakla
birlikte meşruiyeti konusunda büyük kabul var. Mevcut sistemi
öneren komisyon başkanı olarak ana kurgusunun doğru olduğunu, fakat
daha yalın hale getirilmesinde yarar bulunduğunu, yılda birden
fazla sınav yapılabileceğini, ayrıca açık uçlu soruların kademeli
olarak kolaylıkla sisteme dahil edilebileceğini, bunların da
sisteme yönelik temel şikayetleri gidereceğini
düşünüyorum. Umarım bu değişikliklerin çok kısa zamanda hayata
geçirildiğini hep birlikte görürüz.