Yeni teşvik yasası geliyor

Yeni teşvik sisteminin sektörel, bölgesel ve proje bazlı olacağını açıklayan Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, “Yüksek katma değerli teknolojik ürün üretecek bir Türkiye düşünmemiz gerekiyor. Sanayi üretiminin ana hedefi bu olmalı. İşte yeni teşvik sistemini bu hedefin üzerine yönlendireceğiz” dedi.

Sırada istihdam envanteri var

Sanayi envanteri çalışmasını Antalya’da TOBB ile birlikte düzenlediği Türkiye sanayi Stratejisi Arama Konferansı ile başlatan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, bir sonraki adımda da Türkiye’nin istihdam envanterini çıkaracak. Bakanlık İstihdam Envanteri için ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte çalışacak.

Türkiye sanayisinin daha işler hale gelmesi ve sorunlarının çözümünde pratik sağlanması açısından Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile birlikte yürüttüğü Sanayi Envanteri çalışması, hafta sonu Antalya’da gerçekleştirilen Türkiye Sanayi Stratejisi Arama Konferansı’nda gerçekleştirildi. Başta Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Hazim Sesli olmak, iş dünyası sivil toplum kuruluşları ve Türkiye genelindeki oda ve borsa başkanlarının büyük ilgi gösterdiği organizasyon sonrasında Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, EGAFED Yönetim Kurulu Toplantısı nedeni ile Antalya’da bulunan TÜGİK Yönetim Kurulu Üyeleri ve EGAFED Yönetim Kurulu Üyeleri ile otelde biraraya geldi. Bakan Zafer Çağlayan ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, genç işadamlarının Türkiye’nin yaşadığı sürece ilişkin endişelerini değerlendirdi.

‘Anayasa işin en doğrusu’

AK Parti’ye açılan kapatılma davası ile ilgili anayasa’nın bu işin en doğrusu olduğunu ve bu nedenle en doğru kararın verileceğini belirten Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, “Hepimizde buna saygı duyarız. Ama Türkiye’nin de sorumlulukları var. Her yıl mevcut işsizimize 700 bin yeni insan ilave oluyor. Bu insanlarımıza iş bulmak durumundayız. İşsizlik rakamımız yüzde 10’lar civarında. Bu kabul edilebilir değil” dedi. İşsizlik oranının aşağı çekilmesi gerektiğine de dikkat çeken Bakan Çağlayan, Türkiye’nin belirli mecburiyetleri olduğunu ifade ederek, “Hepimizin ülkemizde huzur istiyorsak, çocuklarımızın geleceğini düşünüyorsak, her yıl 700 bin insanımıza iş bulmak zorundayız. Bu siyasal değil, sosyal bir sorumluluktur. Sanayi envanteri çalışmamızın da temeli buna dayanmaktadır” diye konuştu.

‘Moraller sağlam, başınız dik olmalı’

Türkiye’de her yıl iş gücüne katılan 700 bin insanın AB’ye üye iki ülkenin nüfusundan daha fazla olduğunu vurgulayan Bakan Çağlayan, “İşte bu yüzden morallerimiz çok sağlam olmalı. Özellikle işadamlarımızın morali çok yüksek olmalı” dedi. Türkiye’nin daha fazla büyümesi için siyasi bir iradenin mevcut olduğunu söyleyen Bakan Çağlayan, “Şu anda ülkemizde bir Başbakan, bir Hükümet var. Bu konuda son derece rahat olun. Mesai gözetmeksizin sürekli çalışıyoruz. Kamu çalışıyor, özel sektör çalışıyor. Moralleriniz sağlam, başınız dik, hiçbir endişeye kapılmaksızın çalışmalısınız. Türkiye’nin bir Dünya devleti olduğu bilinciyle, vazgeçilmez bir ülke arzusu içerisinde koşturmalıyız. İşlerimize bakmalıyız” şeklinde konuştu.

Sırada İstihdam envanteri var

Sanayi envanterinin ardından İstihdam envanteri çalışmasına başlayacaklarını açıklayan Bakan Çağlayan, “Yeni istihdam politikaları belirleyerek, bu doğrultuda istihdam envanterini yapmamız gerekmektedir. Bu aslında bir iş gücü planlamasıdır. Bu çalışmayı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak birlikte yapacağız” dedi. Yanlış politikalar yerine daha çok illere özgün, yeni bir sistem üzerinde çalıştıklarını vurgulayan Bakan Çağlayan, “Türkiye’de hangi sektörlerde, hangi kollarda ve hangi kalitede eleman ihtiyacımız var? Nitelikli eleman konusu zaten tartışılmaz. Ama bizim hangi kollarda istihdam politikası gerçekleştirmemiz gerekiyor? İşte bu son derece önem arz ediyor” dedi. Bakan Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘Her ili sanayici yapamayız’

“Son 5 yıl içerisinde Türkiye’nin sanayide istihdam yapabilme kapasitesi yüzde 19’dan yüzde 20’ye çıkabilmiş. Yani sanayimiz eskisi gibi istihdam sağlayamıyor. Bunun nedeni ise, uluslararası rekabetin inanılmaz gelişmesi ve bu durumun da sanayiciyi teknolojiye yönlendirmesi. Buna hiçbirimizin itirazı olamaz. Çünkü bu doğru bir gelişme. Ticaret ve hizmet sektöründe ise, istihdam yine son 5 yıl içerisinde yüzde 46’dan yüzde 53’e çıkmış. Arada yüzde 15 gibi bir fark var. Geriye kalan istihdam artışları ise tarım, bilişim ve yazılım sektörlerinde. Bizim her ili sanayici yapmak gibi bir arayışımız olmamalı. Fotoğrafın tamamını görmemiz lazım. Fotoğrafın bir parçasına bakarak bütününü yakalayamayız”

Yeni teşvik modeli yolda

Türkiye’nin gündeminin hedefleri yakalamak olduğunu belirten Bakan Çağlayan, “Biz Bakanlık olarak hedeflerimizi gerçekleştirmek için önemli araçlar ortaya koyuyoruz. Bunların başında da tabi ki; Sanayi Envanteri’nin hemen arkasından yeni teşvik modeli gelecek” dedi. Yeni teşvik modeli ile ilgili genç işadamlarına açıklamalarda bulunan Bakan Çağlayan, “Teşvikler eskisi gibi rahat ve hoyratça yapılabilecek olmaktan çıkmıştır. Dünya Ticaret Örgütü’nun kuralları var. Onun dışında AB normları doğrultusunda yapılan çalışmalar var. Ayrıca Serbest Ticaret Anlaşmaları’nın getirdiği zorluklar var. Bakanlık olarak biz, geçmiş dönemdeki teşvik sistemini bir kenara koyup, şimdi sektörel, bölgesel ve proje bazlı teşvik sistemini getireceğiz” dedi.

Hedef; yüksek katma değerli teknolojik ürünler

“Yüksek katma değerli teknolojik ürün üretecek bir Türkiye düşünmemiz lazım” diyen Bakan Çağlayan, sanayi üretiminin ana hedefinin bu olması gerektiğini vurguladı. Yeni teşvik sisteminin bu hedefin üzerine yönlendirileceğini açıklayan Bakan Çağlayan, “Bu doğrultuda da uygun sektörleri bulup, ortaya çıkaracağız. Bu sektörler aslında belli, ancak Türkiye tekstil ve hazır giyim sektöründe 8-10 yılda bir tecrübe yaşadı. Bu sektörler, son derece önem arz etti. Ancak, bugün tekstil ve hazır giyim sektöründe ciddi sıkıntılar var” dedi. AB konusunda da değerlendirmelerde bulunan Bakan Çağlayan, AB’nin bir araç olduğunu ifade ederek, “Avrupa Birliği’ni insan kalitesinin ve standartlarının yükselmesinde, kayıt dışılığın önlenmesinde, ekonominin büyümesinde ve ülkenin gelişmesinde önemli bir araç olarak görmeliyiz. İşte AB yoluna bu gerekçelerle devam etmeliyiz” diye konuştu.

TOBB: Dışarıdan daha güçlü görünüyoruz

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, dışarıdan bakıldığında Türkiye’nin ne kadar güçlü olduğunun daha iyi anlaşıldığını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin geleceği aydınlıktır. Evet, şu an Dünya bir kriz ile karşı karşıya. Ancak krizlerin de bizlere yeni fırsatlar getirdiğini unutmayalım. Örneğin 2001 krizi bize bir fırsat olmuştur. Bizim tüm işadamlarımızdan tek istediğimiz şudur: Birlik ve beraberliğimizi güçlendirerek, artırarak yolumuza devam etmek. Bunun için çalışmalıyız” dedi.

TÜGİK: Gri ortam netleşmeli

TÜGİK Genel Başkanı Hazim Sesli ile, Türkiye’de son dönemlerde yaşanan siyasi gelişmelerin, genç işadamları olarak kendilerini endişelendirdiğinin ve özellikle ekonomi piyasasında belirsizlik yaşanmasına neden olduğunun altını çizdi. TÜGİK Genel Başkanı Hazim Sesli, “Biz çalışmak, üretmek ve ülkesi ve milleti için seferber olmak istiyoruz. Bu nedenle de, yaşanan gri ortamın bir an önce netleşmesini bekliyoruz. Piyasada yaşanan durgunluğun, yerini hareketliliğe bırakması, işadamları olarak hepimizin tek arzusudur” dedi.