Zaman zaman gazete başlıklarını inceleme
ihtiyacı duyuyor insan. Heleki yazıp çizer grubunaysanız bu elzem
oluyor.
Bu pazartesi yine başlıkları gözden geçirince
yenişafak gazetesinin manşeti dikkatimi çekti, şöyle bir başlık
atmış:Berzani’yi durdurun! Diyor.
Ne diyeceğimi bilemiyorum ama bir tarafı ırkçılık
kokan sözde Müslümanların İslam dünyasına katkıdan çok zarar
verdiğine inanıyorum.
Herhalde bu aşamadan sonra Irak Kürdistan bölgesinin
Bağdat yönetimine bağlanmasını düşünemeyiz.
Üstelik anayasal bir hak olan Irak Kürdistan
bölgesinin bütçeden olan payını vermeyen Bağdat yönetimidir, yine
Irak anayasasının bir gereği olarak ödenmesi gereken peşmergelerin
maaşının kesildiği bilinen bir gerçek varken neden Bağdat
hükümetine kimse bir şey demiyor? Sanki Bağdat hükümeti dolaylı
olarak Barzani yönetimini bu referanduma zorluyor ne dersiniz?
Aklı selim ile kafamızı iki elimin arasına alıp bir
düşünelim;
*70 yıllık bir mücadele sürecinde Halepçe katliamına
ve öldürülen 10 binlerce Kürtlere rağmen kim ne hakla Barzani
yönetimine Irak’ın bir parçası kal diyebilir?
*Şükürler olsun ki Irak Kürdistan bölgesi Türkiye
cumhuriyetinin himayesinde olgunlaştı, bunu bilmeyen yok, ama
devanın gelmesini istemeyenler hangi akla hizmet ediyor?
*Dünya 25 yıldır bu bölgede bir Kürt devletinin
oluşumuna bir şekilde karar vermiş, ülkemizin de bundan haberi var,
yüze yüze kuyruğa gelen bu sürecin sonunda ben bu işte yokum
denilebilir mi?
*Nufusu 30-40 milyonu bulup devletleri olmayan başka
bir millet yoktur, Kürtlere ait bir devletin oluşmasına hangi
vicdan elverir?
*Kürdistan devleti kurulursa bir dil dünyada resmileşecek,
varlığı kabul edilecek, ilahi bir ayet daha tecelli edecek, bu
alkışlaya değmez mi?
*Başta Türkiye’de yaşayan Kütler olmak üzere
sağduyulu dünya Kürtleri bu oluşunun varlığıyla bir mutluluk
yakalayacaklar, onların bu mutluluğuna destek olmak gerekmiyor
mu?
Bununla birlikte bölgeye huzur gelecekken; Yeni şafak
gazetesinin bu başlığı hangi akla hizmet ediyor anlamakta
zorlanıyorum.
*Ne ilginçtir PKK dahi bu Kürt devletinin oluşmasına
kaşıdır. Bu düşündürücü değil mi?
*“Komşunun hakkı komşudan sorulur” diye bir ifade
var. Başkası gelip Kürtlere hamilik yapacağına sen niye yaptığın
iyiliği referanduma destek vererek taçlandırmıyorsun?
*Bir de adının hemen altında “Türkiye’nin birikimi”
yazmışsın yani Türkiye’nin birikimi bumudur?
Yani Türkiye’nın birikimi yanı başındaki Kürt
oluşumunun önünü mü kesecek, vah ki ne vah!
Bir de diyorlar ki vay efendim ABD şöyle yapıyor,
İsrail böyle yapıyor. Ortada bir sorun varsa kendine güvenen
birileri kendi kabiliyetine göre müdahale eder, etmelidir de,
Suriye’deki oluşumu ABD elimizden kaptı ve o oluşum ağır silahlarla
donatılıyor, başta oradaki Kürtlerin anasını ağlatıyor, yarın ne
yapacağı nere yönlendireceği de belli değildir. Benim Yeni Şafak’ım
gelmiş Barzani’nin bağımsızlık referandumuna karşı duruyor.
Bin teessüf ederim!
Bu mudur gazetecilik,
Bu mudur aydınlık,
Bu mudur düşünürlerin vizyonu?
Bu mudur 10-15 milyon vatandaşlarının beklentilerini
okumak?
Bu mudur İslam kardeşliği?
Bu mudur insanlık?
Bu mudur komşuluk hakkı?
Ne diyeceğimi bilemiyorum ama benim bildiğim bu tarz
ne dış politikamız açısından ne de iç siyasetimiz bakımından
yararlı bir duruş değildir.
Onun niçin Yeni Şafak’ta karanlık beyinler var dedim
ve arkasında da duruyorum.
Baksanıza Devlet Bahçeli dışında bu konuda bağırıp
çağıran var mı? Başbakanımız da Reisicumhurumuz da buna karşı
olduklarını ifade etmelerine rağmen gayet diplomatik bir dil
kullanıyorlar değil mi?
Ben bunu hissediyorum ama Yeni Şafak camiası galiba
fark etmiyor.