Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerine yapılan silahlı
saldırıyı kınayarak başlayalım yazımıza.
Gazeteciler, gazeteler, medya kuruluşları yani halkın haber alma
kaynakları yaptıkları yayınlar nedeniyle her zaman birilerini
rahatsız etmiştir.
Gazetecinin işi biraz da budur aslında; "rahatsız
etmek".
Basın, ifade özgürlüğünün en büyük teminatlarından birisidir.
İşte tam da bu nedenle her dönem birilerinin hedefi olmuş,
saldırılara uğramış, bombalanmış, kurşunlanmış ve de malesef bazı
gazeteciler hayatından olmuştur. Hangi taraftan olduğunun,
nerede durduğunun bu açıdan baktığımızda hiç bir önemi
yok!
Yakın zamanda Hürriyet Gazetesi ve Star Gazetesi'ne yapılan
saldırının bir benzeri bugün Yeni Şafak ve Yeni Akit'e yapıldı.
Herkesin ama özellikle de tarafına bakmadan bütün basın
mensuplarının, gazetecilerin böyle saldırılarda aynı yerde durarak,
aynı duyarlılığı göstermesi gerekiyor.
Tek ses olmanın zor olduğu bir dönemde, medyayı hedef
alan bu saldırılara karşı gazeteciler tek ses olmak
zorunda.
Çünkü bundan başka çıkış yok!
Yeni Şafak ve Yeni Akit'in
camları
Yeni Şafak ve Yeni Akit'e yapılan saldırıyı öğrendiğimde
aklıma hemen Hürriyet Gazetesi'ne yapılan saldırıda gazete
binasının kırılan camı geldi.
Hürriyet Gazetesi bu konuda o kadar iyi çalışmış ki,
zihinlerimize ilk düşen o camın önünde sıra sıra fotoğraf veren
liderlerin, büyükelçilerin kareleri düşüyor.
"Ne cammış arkadaş, amma da abarttılar" falan
denildi ama bazen abartmak işe yarıyor demek ki.
Bir kırık cam hikayesinden çok daha fazlasını gördük.
Şimdi Yeni Şafak ve Yeni Akit'ten de benzer bir tutum
bekliyorum.
Saldırıya uğrayan binalarının, mümkünse kırılan camların önünde
liderlerin, büyükelçilerin, yurtdışı basın heyetlerinin camı
incelerken fotoğraflarını görmek istiyoruz.
Bakalım kaç muhalefet lideri o camları incelemeye
gidecek?
Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Demirtaş, Sayın Bahçeli, ABD
Büyükelçisi John Bass, Basın Konseyi ve diğer basın meslek
örgütleri.
Bir hafta, 10 gün boyunca bu gazetelerin birinci sayfalarından
bu ziyaretlerin mümkünse kırık camlar eşliğinde haberlerini görmek
istiyoruz.
Ki; yukarıda dediğim gibi "medyaya saldırılar" konusunda
bir çifte standartın olmadığını, herkesin aynı duyarlılıkla, aynı
şekilde tutum sergilediğinin göstergesi olsun.