Yavaş 'Alın, götürün... Öldürün' dedi!
Abone olCHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'ı 'Davanı sattın' diyerek protesto ettiği için Yavaş'ın korulamarı tarafından linç edilen Abdullah Y. yoğun bakımdan çıktı. Abdullah Y. yaşadıkları hakkında kan donduran açıklamalarda bulundu.
CHP Ankara Büyükşehir
Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'ı 'Davanı
sattın' diyerek protesto ettiği için Yavaş'ın korulamarı
tarafından linç edilen Abdullah Y. yoğun bakımdan çıktı. Abdullah
Y. yaşadıkları hakkında kan donduran açıklamalarda
bulundu.
O toplantıda yaptığı çıkıştan sonra CHP Ankara Büyükşehir Belediye
Başkan adayı Mansur Yavaş'ın 'Alın bunu götürün ne
yaparsanız yapın!..' dediğini ifade eden Abdullah Y.
70-80 kişilik bir ekibin ortasında kaldığını söyledi.
Beyaz Gazete sitesine konuşan 'Cep telefonumu aldılar
üzerimi komple aradılar' diyen Abdullah
Y. 'Kimliğimi aldılar ve üzerimde 1200-1300 tl param
vardı. Paramı da aldılar. Bu şekilde gasp ettiler
beni' dedi.
iŞTE O AÇIKLAMALAR...
Ankara'da yaşıyorum İvedik Organize Sanayi'nde. Esnaf arkadaşlarla
beraber gittik. Dediler ki; Mansur Bey'in konuşması var biz de
oturalım konuşalım. Tabi dedik. Aşağı indik kalabalık bir şekilde.
Ama bu şekilde değil de öbür türlü de olması lazımdı ama… Mansur
Bey orada bir kelime edince… Ben ülkücü camiadan gelen bir insanım.
Büyük Birlik Partisi'nde bulundum. Beypazarı'nı karıştırınca…
Beypazarı'nda belediye başkanı iken bu adam MHP'liydi. Ocaktan
gelme bir adam. Dönüpte CHP'nin bayrağı altında siyaset yapması
açıkcası benim gücüme gitti. Birden patlamamın sebebi bu. Ama bu
hale gelmemin de hiçbir anlamı yok bana göre. Bilmiyorum onlara
göre anlamı nasıl…Oların da kendi takdirleri… Diyeceğim şey bu
yani.. Beni bu hale getirdiler. Yapacağımız şuan bir şey
yok.
-Abdullah Bey, ne dediniz Mansur Yavaş'a? Bir hakarette mi
bulunudunuz?
Efendim ne hakareti ne küfürü, hiç alakası yok. Zaten kapıdan
girerken otobüste geldiği zaman davul zurnayla kapıda karşılayan
bendim. Bendim derken bizim arkadaşlarımız. Kürsüye çıktı orada
konuştu. Ondan sonraki konuşması da benim konuştuğum kelime yine
aynı. Yine söylüyorum.. Milliyetçi Hareket Partisi adı altında
adını Yavaş yapıp da sonradan CHP'nin bayrağının altına girmenin ne
anlamı var? Bu da bizim ağrımıza gitti zorumuza gitti. Hepsi bu..
Bunu söyledim. (Yüzünü göstererek) Bunu gerektiriyorsa… Diyecek bir
şeyim yok.
O konuşmadan sonra devamı geldi. Korumaları felan en az 70-80 kişi
vardı. 'Alın bunu götürün ne yaparsanız yapın.
Öldürün!' Yani öldürün kelimesi nedir yahu? Böyle bir
şey olur mu? Sen bir siyasi partinin altında geçmiş siyaset
yapıyorsun koskaca Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayısın şu
kelime yakışır mı bir insana?
-Ne dedi tam olarak orada? Yani Anlayabildiğiniz kadarıyla
Yavaş'ın ağzından ne duydunuz?
“Alın bunu götürün öldürün” yani böyle bir
kelime var mı ya? Öldürün ne demek ya? Ne yapmışız biz sana? Küfür
mü etmişiz hakaret mi etmişiz?
-Abdullah Bey, sizin yaşadığınız bu olayın ardından CHP
Genel Merkezinde bir toplantı oldu. Sizin nüfus cüzdanınızı
kimliklerinizi gösterdiler. Sizin üzerinizden çıktığı söylenene bir
cep telefonu gösterdiler. Kimliğiniz nasıl CHP'ye
gitti?
O anda arbede yaşanırken ben tek başımayım bu insanlar kalabalık.
Cep telefonumu aldılar üzerimi komple aradılar. Kimliğimi aldılar
ve üzerimde 1200-1300 tl param vardı. Paramı da aldılar. Bu şekilde
gasp ettiler beni. Telefonumu da aldılar kimliğimi de aldılar. Bir
de çıkmış oradan hesap yapıyor şuraya buraya mesaj göndermiş. Benim
özel şahsi telefonum. Sen nasıl karıştırırsın orada? Bu kadar
insanın önünde benim telefonumdan mesajları okursun? Var mı böyle
bir şey ya?
- Yine o toplantıda birileri
tarafından görevlendirildiğiniz ve oraya gönderildiğiniz söylendi.
Bununla ilgili ne diyeceksiniz?
Hayır efendim kesinlikle.. Ben kimsenin maşası felan değilim. Öyle
bir şey olabilir mi? Kendi özgür irademle gittim. Olur mu öyle şey?
Öyle bir şey yok kesinlikle Şimdi benim eski geçmişimi de
araştırabilirler. Benim hiçbir siyasi partiyle MHP ve BBP haricinde
hiçbir partiyle ilgim alakam olmamıştır. Araştırsınlar dönsünler
beni rahatım ben o konuda.
-Bir isimle beni yan yana getiremezsiniz diyorsunuz?
Kesinlikle kesinlikle…Onu kabul etmiyorum.. Yani onların
söyledikleri isimleri felan görmedim. Sadece televizyonda gördüm.
Bu da normal değil mi? Herkes görüyor.
- Peki sadece sizin ifadelerinizle söylüyorum. BBP'li bir
ülkücü olduğunuzu söylüyorsunuz ve Yavaş'ın MHP'den CHP'ye
geçmesini kendime yediremediğim için yaptım diyorsunuz.
Eleştirinizi dile getirmeye çalıştınız ve bu hale getirildiniz.
Sonuç olarak ne söyleyeceksiniz?
Sonuç olarak ben buradan insanlara söylüyorum. Küçük bir iki kelime
ile bu hale gelebiliyorsam bunun hesabını herhalde devletimiz
sorar. Başka bir şey söyleyemiyorum.
-Şikayetçi olacak mısınız?
Kesinlikle olacağım. Bu hale gelmem şikayeti gerektiriyor. Benim
anlamadığım Mansur Yavaş iki cümlelik eleştiriyi bu kadar büyütüp
de bu derecelere neden getiriyor? Bunu da çözmüş değilim. Bu bu
şekilde nasıl siyaset yapabiliyor çözemiyorum. Kendisi bilir ben
ülkücüyüm o da davasını sattığı için bende davamda haklıyım. Başka
da diyeceğim bir şey yoktur. Beni hiç kimse hiçbir kişi ve
kurumlarla bağdaştırmasın kendi irademle özgürlüğümle gittim. her
şeyimi dile getirdim hepsi bu.