Yaşıtları okula onlar tarlaya!
Abone ol2010-2011 eğitim-öğretim yılı başladı. Ancak tarım işçilerinin çocukları okul yerine yine pamuk tarlasına gitmek zorunda kaldı.
Adana'ya Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan gelen mevsimlik
işçilerin okul çağındaki çocukları ailelerine maddi destek sağlamak
için okula gitmek yerine pamuk tarlasında çalışmak zorunda
kalıyor.
Bunlardan biri olan Fırat Uflaz, okulu çok sevdiğini ancak annesi ve babası kendisini çalıştırdığı için gidemediğini belirterek, "Ben 3. sınıfa geçtim. Okuyup öğretmen olup çocukları okutmak istiyorum" dedi.
Çukurova'nın bereketli topraklarına Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan mevsimlik işçi olarak gelip aylarca çadırlarda yaşayan ailelerin okul çağına gelmiş çocuklarının sorunları bir türlü çözülemiyor.
Adana'da "Pamuk Kadar Beyaz Bir Gelecek", "Haydi Kızlar Okula" gibi çok sayıda kampanya yapılsa da ne aileler çocuklarını tarladan alıp okula gönderdi, ne de çocuklar tarla yerine okula gidebildi. Ailelerin birinci önceliği ailecek para kazanıp geçimlerini sağlamak olduğu için özellikle okulların ilk açıldığı 1 aylık dönemde pamuk hasadı olduğu için Adana'da çocuklar pamuk tarlasında çalışmak zorunda kalıyor.
Akranları önlüklerini giyip, çantalarını sırtlayıp okula
giderken onlar gün boyu sarı sıcağın altında minik elleriyle pamuk
toplayarak ailelerinin bütçesine yardımcı oluyor. Yaşları
henüz 9-10-11 olsa da onlar yevmiye 20 liradan pamuk toplayarak
aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Bu nedenle de okula
gönderilmiyor çocuklar.
En son mevsimlik gezici tarım işçisi olarak çalışmak amacıyla bulundukları illerden diğer illere aileleri ile birlikte gidenlerin bu süreçte ulaşım, barınma, eğitim, sağlık, güvenlik, sosyal çevreyle ilişkiler, çalışma ve sosyal güvenlik bakımından mevcut durumlarının iyileştirilmesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi Projesi uygulamaya konuldu. Bu kapsamda 2010 yılı bütçesine 44 milyon lira ödenek konuldu.
Bugüne kadar bakanlığa proje başvurusunda bulunan 26 ilden 20'sine 39 milyon lira ödenek aktarıldı. Böylece 20 ilde 12 bin çadırda ikamet eden 146 bin tarım işçisinin sosyal hayatlarının iyileştirilmesi için gönderilen ödenekler valiliklerin kullanımına sunuldu. Gönderilen ödeneklerin 8.5 milyon lirası çadır temini, 3.8 milyon lirası zemin tesviyesi, 3 milyon lirası içme ve kullanma suyu temini, 3.5 milyon lirası elektrik tesislerinin yapımı, 7.8 milyon lirası kolaylık tesislerinin yapımı, 1.5 milyon lirası çocukların eğitimi, 2.2 milyon lirası ise halk ve çevre sağlığı giderleri için harcanacak. Ancak buna rağmen mevsimlik işçilerin çocuklarının okul problemi çözülmüş değil.
Bugün tüm Türkiye'de 2010-2011 eğitim-öğretim yılı başladı. Ancak tarım işçilerinin çocukları okul yerine yine pamuk tarlasına gitmek zorunda kaldı.
Şanlıurfa'dan tarlada çalışmak üzere Adana'ya gelen Karataş yolu
üzerindeki çadırda yaşayan ailelerin çocukları da okula gidemeyen
tarım işçilerinin çocuklarından biri. 10 yaşındaki Fırat Uflaz,
Şanlıurfa'da okula gittiğini, bu yıl 3. sınıfa geçtiğini ancak
pamuk tarlasında çalıştığı için bugün okul açılmasına rağmen okula
gidemediğini belirtti. Uflaz, okulu tarladan çok sevdiğini
vurgulayarak, "Ben okula gitmek istiyorum ama annem ve babam okula
göndermiyor. Ailemin maddi durumu iyi olmadığı için onlarla
birlikte gece yarılarına kadar pamuk tarlasında yevmiyesi 20 liraya
pamuk topluyorum. Okulun sıcaklığıyla tarlanın sıcaklığının bir
olmuyor. Okul çok güzel. Tarla çok sıcak. Okulda arkadaşlarım var
ama burada hiç arkadaşım yok. Okullar açıldıktan 1 ay sonra okula
gidebiliyoruz. Pamuk bitmeden okula başlayamıyoruz biz. Okulların
açıldığı bu günlerde işlerimiz daha bitmiyor ve bizler de mecburen
işleri bitirip, harçlıklarımızı alıp o şekil okula gidiyoruz. Eğer
işler bitmeden okula gidersek hem okulda büyük sıkıntılar çekeriz
hem de ailemiz kış hazırlılarında zor günler yaşar. Havanın iyi
olduğu bugünlerde çalışıp kendimizin ve ailemizin ihtiyaçlarını
gidermek zorundayız" dedi.
Okuyup öğretmen olduktan sonra çocukları okutmak istediğini anlatan
Uflaz, "Kimse bizim gibi okul başladığında tarlada çalışmak zorunda
kalmasın. Ben bu nedenle okuyup öğretmen olacağım. Bizim gibi
çocukları ailelerinden alıp okutmak için" diyerek duygulandı.
2. sınıfa geçen 9 yaşındaki Zeynep Çevik ise ailesine yardım etmek
için okul yerine pamuk tarlasına gitmek zorunda kaldığını
anlatarak, "Okula gitmek istemiyorum. Çünkü burada aileme yardım
ediyorum. Annem ve babam beni tarlaya götürüyor. Tarlaya gitmeye
mecburuz. 9 kardeşim var. Para kazanmak zorundayız. Ama ben okumak
da istiyorum" diye konuştu.
Zeynep Çevik'in annesi Meryem Çevik ise 9 tane çocuğundan 6 tanesinin okuduğunu belirterek, "Ben de kocam da okumadık. Ancak çocuklarımın bizim gibi rezil olmaması için okumalarını isterim. Ancak maddi gücümüz yok. Onları da çalışmaya geldiğimiz Adana'ya getirip çalıştırmak zorunda kalıyoruz. Okula Şanlıurfa'ya gidince devam ediyorlar. Ama şimdi bizim yanımızda çalışmak zorundalar" diye konuştu.
6 çocuğu olan 31 yaşındaki Yıldız Çevik ise 3 çocuğunun
okuduğunu ancak çalışmak için Adana'ya geldiklerinden okul
açılmasına rağmen çocuklarının okula gidemeyeceğini, kendisinin
okumadığı belirterek, "Ben okumadım ama çocuklarımın
okumasını istiyorum. Ama maddi imkansızlık nedeniyle çocuklarımızı
çalıştırmak zorunda kalıyoruz" dedi.