Yasin Aktay'dan HDP'ye sert sözler!
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Van'da konuştu Kürt partisi diyenlerin Kürtler'e acıdan başka hiçbir şey vermediğini iddia etti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, AK
Parti'nin en büyük Kürt partisi olduğunu iddia etti. İsim vermeden
HDP'yi eleştiren Aktay, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kürtler'den
oy isteyenlerin Kürtler'e bugüne kadar acıdan başka hiçbir şey
vermediğini söyledi. Erdoğan'ın Kürt sorunu yoktur açıklamasına da
destek çıkan Aktay, Erdoğan'ın ülkedeki Kürt sorununu bitirerek
ayaklarının altına aldığını, sorunun bitmesini istemeyenlerin bu
açıklamaya tepki gösterdiğini söyledi.
Van Anadolu Öğretmen Lisesi salonunda yapılan AK Parti İl
Gençlik Kollarının 3. Olağan Genel Kurul Toplantısı'na katılan
Aktay, AK Parti'nin en büyük Kürt partisi olduğuna iddia etti.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kürtler'den oy isteyenlerin bugüne
kadar Kürtler'e hiçbir şey vermediğini söyleyen Aktay, 'Bize
oy verin' dediler. Kürtlerin partisi olduğunu iddia eden parti
Allah aşkına Kürtlere ne verdi? Acıdan, hilekarlıktan, komplodan
başka ne verdi? Herkes elini vicdanına koysun düşünsün" diye
konuştu.
"KÜRT SORUNU BİTMİŞTİR"
Türkiye'ye çağlar atlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın söylediği "Kürt Sorunu artık bitmiştir" sözünden sonra
Kürtlerin temsilcisi olduğunu iddia edenlerin, Allah'tan korkmadan
1990'lı yılların söylemlerine geri dönüldüğünü dillendirmeye
başladığını anlatan Aktay, şunları kaydetti:
"Kürt meselesi bitmiştir demek neden sizi bu kadar korkutuyor.
Cumhurbaşkanımız bunu söyleme hakkına sahip olan bu memleketteki
yegane kişidir. Cumhurbaşkanımızın 'artık Kürt meselesi
yoktur' deme hakkı yerden göğe kadar vardır. Çünkü o Kürt
meselesini bitirmiş ve ayaklarının altına almıştır. Ama
bazı Kürt meselesinden geçinenler, mesele bitmemiştir demek için
takla atıyorlar. Meselenin çözülmesi onları boşluğa
düşürüyor. O nedenle meselenin bitmesini sevmiyorlar. Bizim için
mesele gelip geçen bir şeydir. Biz meseleleri çözer ve yolumuza
devam ederiz."
"ÖZERKLİK DEĞİL DEREBEYLİK İSTİYORLAR"
Aktay, 6-7 Ekim olaylarını gerçekleştirenlerin demokratik
özerklik istediğini, bunun da 'belli bölgede yaşayan insanların
üzerinde baskı olmaksızın bütün insanların kendi özgür iradeleriyle
yönetime katılması' anlamına geldiğini bildirerek, "Burada silahlı
gücün gölgesindeki siyasi uzantılar toplumun tüm kesimlerini
bastırarak onlara istedikleri hükmü dayatıyorlar. Bunun adına da
demokratik özerklik diyorlar. Bu demokratik özerklik değil
derebeyliktir, derebeylik istiyorlar. Biz size demokratik özerklik
vermeyeceğiz. Böyle bir demokratik özerkliğin gerçekleşme imkanı
yok. Yaşanan olaylar sırasında yanan iş yerlerine itfaiye aracı
bile göndermediler. Bu mu demokratik özerklikten bahsettiğiniz
şey?" ifadelerini kullandı.
Bir süre önce Van'da sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir
araya geldiğini ve bu toplantıdan bir ay sonra kendilerine yakın
medya organlarında, "Aktay sivil toplum kuruluşlarına
PKK'ya karşı silahlanın çağrısı yaptı" şeklinde haberler
yayınlandığını anımsatan Aktay, sözünden, gönlünden, kaleminden
başka silahı olmadığını, gençlerin de gönülleriyle, kalemleriyle,
dilleriyle silahlanmaları gerektiğini dile getirdi.
Çözüm sürecinin nihayete erdirilmesi konusunda ellerinden
geleni yapan insanlar olarak böyle bir şeyi söylemelerinin mümkün
olmadığını herkesin bildiğini ifade eden Aktay, şöyle devam
etti:
"Bunlar bize böyle söylediklerine göre silahlanmanın kötü
olduğunu düşünüyorlar. O zaman sizlerin elinde o silahların ne işi
var. Bu kadar kötüyse o örgüte silahsızlanma çağrısı yapsanıza. Bu
kadar demokratik bir ortamda silahların ellerinde olması kadar
alçakça bir şey yoktur. Yeni anayasanın rahatlıkla değişmesi için
400 milletvekili talebi var. Ancak Kürt partisi olduğunu iddia eden
partinin lideri kalkmış, 'Türkiye'de bizim partimiz var olduğu
sürece sen başkan olamazsın' diyor. Kime diyor, Kürtlere şu ana
kadar en geniş hakları veren, yasakları kaldıran ve bunu yaparken
baldıran zehri içmeyi göze alan Erdoğan'a karşı söylüyor. Şimdi sen
Kürtlerin gönlünden Erdoğan'ı silip atabilir misin? Bu öfke dili de
ne? Türkiye'de bir Kürt'ün nefret edeceği, muhalefet edeceği en son
kişi Recep Tayyip Erdoğan'dır. Gidip paralellerle ittifak
kuruyorsun. Son zamanlarda Pensilvanya mahreçli bütün medya
organları, PKK'yı allayıp pullayıp bir barış örgütü, bir barış
hareketi gibi göstermeye çalışıyorlar. Bu numaraları yutmuyoruz
değil mi? Bu oyunlarla birtakım insanları avlamaya çalışıyorlar. Bu
gerçekleri bütün insanlara anlatmak sizlerin görevidir."