Birkaç gün önce PKK/HDP kaynaklı ajansların verdiği
“Yeni Şafak Yazarı Yasin Aktay'ın, Van'da katıldığı bir
toplantıda İslami çevrelere PKK'ye karşı silahlanın önerisinde
bulunduğu ortaya çıktı” şeklindeki haberi ilk okuduğumda
hemen aklıma hocanın bölge insanın gönlüne girmeye başlamış
olmasından duyulan öfke geldi.
Hocayı arayıp işin detayını konuştuğumuzda
yanılmadığımı gördüm. Yasin beyin bu anlama gelecek ya da bu yönde
bir ima dahi içerecek tek bir sözünün bile olmadığını, bu haberi o
kanlı mutfaklarında hazırlayıp özellikle servis ettiklerini
öğrendim. Tabi ki ben şaşırmadım. Doğrudan şahsiyet ve itibar
suikastı yaptıklarını bizzat yaşamış birisi olarak bu tür işlerin
nasıl ve niçin yapıldığını biliyorum.
Bu çete, bölgede bir derebeylik kurmak istiyor. Bunun
için de ilk yapması gereken şeyin bu mesele ile ilgili herhangi bir
fikri, sözü ve karşılığı olan, söz sahibi herkesi ya kendi emrinin
altına almak ya da itibar suikastı ile devre dışı bırakmak olduğunu
biliyor.
Bunun için de kendisini bu alanın tek meşruiyet
mercii haline getirmektedir.
Düşünün, Şıvan Perver tek başına Kürt kültürüne dünya
kadar katkı sağladı. Ama sözüm ona “Kürtlük” için eline silah alıp
dağa çıkan örgüt, kendisine biat etmediği için önce Perver’i
öldürme planları yaptı. Arkasındaki büyük sevgi selini görünce
vazgeçip “kuyruğu dik tutma” adına hiç olmazda özeleştirisini
vermeye davet etti. Sonra da hainlikle suçlayıp ajanlaştırılmış
unsur muamelesi yaptı.
Ben Yasin Aktay hocayı çok uzun süreden beri ve
yakından tanıyorum hem çok doğru bir insan olduğunu da biliyorum ve
elbette iyi birisi olduğuna dair referans da sadece ben değilim.
Onu tanıyan herkestir. Örgütün silah üzerinden yürüttüğü teröre
karşı olduğunu da ayrıca söylemeye gerek yok. örgütün bölgede
oluşturduğu sosyolojiden duyduğu endişeyi de her vesile ile dile
getirdiğini de biliyorum, yazılarından okuyorum.
Gerçekten insan bu tür yapıların hangi ara bunca
insanı büyük bir adanmışlık ve inanmışlık psikolojisi içinde
kendisine kurşun asker haline getirdiğine hayret ediyor. Elinde
silah olan bir örgüt, birisini karalamak için “silahlanın” çağrısı
yaptı diye haber yapıp operasyon çekebiliyor.
Tabi örgüt bu işleri tek başına yapmıyor. Kendilerine
gönüllü olarak lojistik destek sağlayan Gülencileri de anmak
gerekir. Haber uydurmak örgütten yaygınlaştırmak ve etki analizine
tabi tutmak Pensilvanya’dan.
Yasin hocanın adı anıldığında onlarca kitabı,
yüzlerce makalesi, siyasi duruşu, entelektüel birikimi, kişiliği ve
bölgedeki sevgi halesi değil sadece iki konunun akıllara gelmesini
istiyorlar; “Türk yoktur” ve “silahlanın.”
Ben bu filmi daha önce izlemiştim. Sadece mide
bulandırıyorsunuz.