Yasin Aktay'a karşı silahlanın!

Ben Yasin Aktay hocayı çok uzun süreden beri ve yakından tanıyorum hem çok doğru bir insan olduğunu da biliyorum ve elbette iyi birisi olduğuna dair referans da sadece ben değilim.

Mazhar Bağlı mazharb@internethaber.com

Birkaç gün önce PKK/HDP kaynaklı ajansların verdiği “Yeni Şafak Yazarı Yasin Aktay'ın, Van'da katıldığı bir toplantıda İslami çevrelere PKK'ye karşı silahlanın önerisinde bulunduğu ortaya çıktı” şeklindeki haberi ilk okuduğumda hemen aklıma hocanın bölge insanın gönlüne girmeye başlamış olmasından duyulan öfke geldi.

Hocayı arayıp işin detayını konuştuğumuzda yanılmadığımı gördüm. Yasin beyin bu anlama gelecek ya da bu yönde bir ima dahi içerecek tek bir sözünün bile olmadığını, bu haberi o kanlı mutfaklarında hazırlayıp özellikle servis ettiklerini öğrendim. Tabi ki ben şaşırmadım. Doğrudan şahsiyet ve itibar suikastı yaptıklarını bizzat yaşamış birisi olarak bu tür işlerin nasıl ve niçin yapıldığını biliyorum.

Bu çete, bölgede bir derebeylik kurmak istiyor. Bunun için de ilk yapması gereken şeyin bu mesele ile ilgili herhangi bir fikri, sözü ve karşılığı olan, söz sahibi herkesi ya kendi emrinin altına almak ya da itibar suikastı ile devre dışı bırakmak olduğunu biliyor.

Bunun için de kendisini bu alanın tek meşruiyet mercii haline getirmektedir.

Düşünün, Şıvan Perver tek başına Kürt kültürüne dünya kadar katkı sağladı. Ama sözüm ona “Kürtlük” için eline silah alıp dağa çıkan örgüt, kendisine biat etmediği için önce Perver’i öldürme planları yaptı. Arkasındaki büyük sevgi selini görünce vazgeçip “kuyruğu dik tutma” adına hiç olmazda özeleştirisini vermeye davet etti. Sonra da hainlikle suçlayıp ajanlaştırılmış unsur muamelesi yaptı.

Ben Yasin Aktay hocayı çok uzun süreden beri ve yakından tanıyorum hem çok doğru bir insan olduğunu da biliyorum ve elbette iyi birisi olduğuna dair referans da sadece ben değilim. Onu tanıyan herkestir. Örgütün silah üzerinden yürüttüğü teröre karşı olduğunu da ayrıca söylemeye gerek yok. örgütün bölgede oluşturduğu sosyolojiden duyduğu endişeyi de her vesile ile dile getirdiğini de biliyorum, yazılarından okuyorum.

Gerçekten insan bu tür yapıların hangi ara bunca insanı büyük bir adanmışlık ve inanmışlık psikolojisi içinde kendisine kurşun asker haline getirdiğine hayret ediyor. Elinde silah olan bir örgüt, birisini karalamak için “silahlanın” çağrısı yaptı diye haber yapıp operasyon çekebiliyor.

Tabi örgüt bu işleri tek başına yapmıyor. Kendilerine gönüllü olarak lojistik destek sağlayan Gülencileri de anmak gerekir. Haber uydurmak örgütten yaygınlaştırmak ve etki analizine tabi tutmak Pensilvanya’dan.

Yasin hocanın adı anıldığında onlarca kitabı, yüzlerce makalesi, siyasi duruşu, entelektüel birikimi, kişiliği ve bölgedeki sevgi halesi değil sadece iki konunun akıllara gelmesini istiyorlar; “Türk yoktur” ve “silahlanın.”

Ben bu filmi daha önce izlemiştim. Sadece mide bulandırıyorsunuz.