Yaşar Hoca, CHP ile yol ayrımında
Abone olCHP'nin 30. Olağan Kurultayı'nda " İl Başkanları istemiyor" gerekçesiyle Baykal tarafından Parti Meclisi listesine alınmayan Yaşar Nuri Öztürk'ten istifa sinyali.
CHP'nin 30'uncu Olağan Kurultayı'nda "il Başkanları istemiyor"
gerekçesiyle Genel Başkan Deniz Baykal tarafından Parti Meclisi
listesine alınmayan İstanbul Milletvekili Yaşar Nuri Öztürk,
"Aldatıldım, oyuna geldim, sömürüldüm ve işimin bittiği kanısına
varıldığı için kızağa alındım" diyerek istifa edeceğinin sinyalini
verdi. Yaşar Nuri Öztürk, Star Gazetesi'ndeki köşesinde "CHP'de
konuşmak farz oldu" başlığıyla kaleme aldığı yazısında, Deniz
Baykal ve parti yönetimine ağır eleştirilerde bulundu. 3 Kasım
seçimlerinde CHP'ye en az yüzde 5 oy kazandırdığını öne süren
Öztürk, Genel Başkan Baykal'ın seçim öncesinde "hurafecileri
okşamak adına aleyhine konuşması" olmasaydı bu oranın en az yüzde
10 olacağını savundu. Öztürk, seçim öncesinde Baykal ve ekibi
konusunda uyarıldığını da anlatarak şöyle dedi: BAYKAL'IN
İKTİDARINI ALLAH UYGUN GÖRMEDİ "Allah adildir, vaadinde sadıktır.
Demek ki, Cenabı Hak Baykal ve siyaset ekibinin kalplerine bakmış,
iktidarda olmalarını uygun görmemiş, bir küçük bahane ile tabloyu
çok başka bir şekle dönüştürmüş." ÖNCE ÇITLATSALAR ÇOKTAN ÇEKİP
GİTMİŞTİM Öztürk, 30'uncu Olağan Kurultayda gönlünden geçmesine
karşın PM'ye aday olmadığını ancak liste hazırlanırken Baykal'ın
kendisi ile protokol odasında görüşmek üzere çağırdığını
anlatırken, Baykal'ın "Yaşar Bey, ben seni PM'ye sokmak için
teklifte bulundum, il başkanları buna itiraz ettiler. Çok uğraştım,
onları ikna edemedim" dediğini aktardı. Öztürk, "Vay be! Şu il
başkanları benden ne kadar rahatsızmış. Bunu bana değil açıkça
söylemek, şöyle bir çıtlatsaydılar, ben bu partiden çoktan çekip
gitmiştim" dedi. Öztürk, halkın da, kendisinin de bildiği gibi
gerçeğin Baykal'ın aktardığı gibi olmadığını, gerçeğin bunun tam
tersi olduğunu ifade ederken, yazısını şöyle sürdürdü: BAYKAL
KLASİĞİ "İşte bir Baykal klasiği... o anda her şey anlaşılmış,
taşlar yerine oturmuş, Anadolu evladı gönüldaşlarımın daha ilk
günden kulağıma üfledikleri aynen çıkmıştı. Kısacası aldatılmıştım.
O kadar da değil, bir de alaya alınmıştım." Herşeyin gözünün önünde
belirginleştiğini, aldatıldığını, oyuna geldiğini, sömürüldüğünü ve
işinin bittiği kanısına varıldığı için kızağa alındığını kaydeden
Öztürk, onunla da yetinilmediğini, halktan gelebilecek tepkiler
kırılsın diye "Halk temsilcileri seni istemiyor" gerekçesini
dinlemek zorunda bırakıldığını ifade etti. Öztürk, aslında
Baykal'ın "has ekip" ile konuşup karar verdiğini ve uygulamaya
geçtiğini söyledi. BARAJ ALTI HEZİMET EKİBİ İŞBAŞINDA Aynı gün
oylamaya geçilmeden evine giderken bir telefon aldığını ve bir TV
kanalında kendisinin PM'ye girmesinin delegelerce reddedildiğinin
söylendiğini öğrendiğini aktaran Öztürk, bunun maddeten mümkün
olmadığını belirterek, "Evet, bir kez daha anlaşılmıştı ki, sayın
Baykal benimle konuşurken, baraj altı hezimet ekibinden birileri
haberi boyalı basına uçurmuş" dedi. İSTİFA SİNYALİ Öztürk yazısının
sonunda "Biten bir şeyler oldu elbette, ama bu benimle CHP
seçmeninin ilişkisi değil. Peki ne? İleride göreceğiz" diyerek
istifa edeceğinin sinyalini verdi.