Yarın Ecevitin doğum günü
Abone olKomadan çıkamayan Türk siyasetinin "Karaoğlan"ı Bülent Ecevit için yarın doğum günü.
Birlikte öğrendik seninle/Avcumuzda yüreği çarpan kuşa
sevgiyi/El ele duyduk kumsalda denizin milyon yılda yonttuğu taşa
sevgiyi/... Köstebeğinden toprağına taşına/Tırtılından kelebeğine
kuşuna/El ele sevdik bu dünyayı...
Eşine olan sevgisini ona ithaf ettiği ''El Ele Büyüttük Sevgiyi''
adlı şiirinde böyle dile getiren Türk siyasetinin ''Karaoğlan''ı
Bülent Ecevit, yarın 81 yaşına girecek.
Geçirdiği beyin kanaması sonrası tedavi gördüğü GATA'da yaşama
tutunmaya çalışan Ecevit'in hayat öyküsü Türk siyasetinin birçok
önemli olayını içinde barındırıyor. 28 Mayıs 1925...
İstanbul'da dünyaya gelen Ecevit'in çocukluğu ve ilk gençliği, tıp
doktoru olan babasının Kastamonu milletvekilliği yapması nedeniyle
siyaset ve ülke sorunlarıyla iç içe geçti.
İstanbul Amerikan Koleji'nden 1944 yılında mezun olan Ecevit, 2 yıl
sonra hayatını birleştirdiği Rahşan Ecevit (Aral) ile yaşamının her
anında kol kola yürüdü. 1944'de Basın-Yayın Genel Müdürlüğünde
İngilizce çevirmeni olarak çalışma yaşamına giren Ecevit, 1946-50
yılları arasında Londra'da basın ataşeliği yaptı. Ecevit, ''Ulus'',
''Yeni Ulus'' ve ''Halkçı'' gazetelerinde yazar ve yazı işleri
müdürü olarak çalıştı, Milliyet gazetesinde günlük yazılar yazdı,
Forum dergisinin yazı işleri kadrosunda yer aldı, 1972'de aylık
''Özgür İnsan'', 1981'de haftalık ''Arayış'' dergilerini
çıkardı.
1959 yılında CHP Ankara Milletvekili olarak Meclis'e giren Bülent
Ecevit, 11. dönemde yine Ankara; 2, 3, 4, 5 ve 19. dönemde ise
Zonguldak Milletvekili olarak parlamentoda görev aldı.
CHP GENEL BAŞKANI OLUYOR...
Bülent Ecevit, 1966 yılında CHP Genel Sekreterliğine, 1972'de ise
Genel Başkanlığına seçildi. 12 Eylül 1980 askeri müdahale
sonrasında genel başkanlıktan ayrılan Ecevit, 1987'de siyasi
yasakların kalkmasıyla eşi Rahşan
Ecevit'in yerine DSP Genel Başkanı oldu. Kısa bir süre sonra
yapılan genel seçimlerde partisinin iyi sonuç alamaması üzerine
görevinden ayrılan Ecevit, 1989 yılında yapılan olağanüstü
kurultayda yeniden genel başkan seçildi.
KARAOĞLAN...
1961-1965 arasında İsmet İnönü hükümetlerinde Çalışma Bakanı olan
Ecevit, 1974'te kurulan CHP-MSP hükümetinin başkanlığını yaptı. Bu
hükümet zamanında Kıbrıs'a barış harekatı düzenlendi.
Bu dönem, Ecevit'in yaşamındaki en önemli dönüm noktalarından biri
oldu. Siyasetteki yükselişiyle ''Karaoğlan'' ismini dağlara
taşlara yazdıran Ecevit, barış harekatı sonrasında ''Kıbrıs
Fatihi'' olarak da anılmaya başlandı. 1977'de azınlık hükümeti
kuran fakat güvenoyu alamayan Ecevit, 1978'de bazı bağımsız
milletvekillerinin katkılarıyla kurduğu hükümette 21 ay Başbakanlık
görevinde bulundu.
Ecevit, 30 Haziran 1997'de ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz
başkanlığında kurulan 55. Hükümet'te, Başbakan Yardımcısı ve Devlet
Bakanı olarak görev aldı. Bülent Ecevit, DSP'nin 7 Aralık 1997'de
yapılan Olağan Genel Kurulu'nda partinin genel başkanlığına yeniden
seçildi.
Ecevit, 11 Ocak 1999'da Türkiye Cumhuriyeti'nin 56. hükümetini
kurarak, 4. kez başbakan oldu. 18 Nisan 1999'da yapılan erken genel
seçimlerde İstanbul'dan milletvekili seçilen Ecevit, partisinin
seçimlerden birinci çıkması
üzerine hükümeti kurmakla görevlendirildi. Bülent Ecevit, 28 Mayıs
1999'da 57. hükümeti kurarak, 5. kez başbakan oldu.
Bülent Ecevit, 4 Mayıs 2002'de rahatsızlanarak hastaneye
kaldırıldı. Tedavisi aralıklarla sürdü. Bu süreçte partisinden ard
arda gelen istifalarla koalisyon hükümeti TBMM'deki sayısal
desteğini yitirirken, 3 Kasım 2002'de yapılan erken genel
seçimlerde yüzde 1.22 oy alan DSP, parlamento dışında kaldı.
AKTİF SİYASETE VEDA
Ecevit, seçimlerden sonra yapılan DSP 6. Olağan Büyük
Kurultayı'nda, 1954 yılında CHP Çankaya Gençlik Ocağı'na üye olarak
başladığı aktif siyasi yaşamını bıraktı. Şiir ve siyasi nitelikte
kitapları yayımlanan Ecevit, ünlü
yazarlardan bazılarının kitaplarını Türkçe'ye çevirdi. Ecevit'in
şiirleri Federal Almanya, Sovyetler Birliği, Romanya, Yugoslavya,
Danimarka ve İsveç'te de yayınlandı. Ankara Üniversitesi'nde
İngiliz Dili ve Edebiyatı, Londra Üniversitesi'nde Sanskrikt,
Bengalce ve sanat tarihi bölümlerine devam eden ve 1957'de de
ABD'de Harvard Üniversitesi'nde sekiz ay incelemelerde
bulunan Bülent Ecevit, 1985 yılında Hamburg Üniversitesi'nde bir
sömestr öğreticilik yaptı. Ecevit, yasaklı olduğu dönemde ve daha
sonra başka Avrupa üniversitelerinde, 1988 yılında ise çeşitli
Amerikan üniversitelerinde konferanslar verdi.
12 Eylül sonrası dönemde, siyasal çalışmalarını sürdürdüğü ve
askeri yönetime muhalefet ettiği gerekçesiyle hakkında çok sayıda
dava açılan Ecevit, 3 kez hapse mahkum oldu.
TAKALAR GEÇİYOR...
Siyasi kimliğinin yanında edebiyatçı yönüyle de tanınan Ecevit,
birçok şiir kaleme aldı. Ecevit, 1986 yılında yazdığı ''Sevgi''
adlı şiirde sevdiğine şu mısralarla seslendi:
Ne varsa konuşmaya değen/Birlikte düşündüğümüzden/Birlikte
susabilmek/Yağmuru dinlerken/Yanımdaki sensin/Yalnızlığım sen/
Kendimden bile uzakta/Elim elindeyken... Ecevit, daha sonra
bestelenen en ünlü şiirlerinden ''Takalar''da maviliklerden ilham
alarak şöyle dedi:
Takalar geçiyor allı yeşilli/Takalar geçiyor dümenleri lazlı/
Takalar geçiyor en nazlı/Yelkenlilerden de güzel/Güvenli sularda
işsiz dönenen/Gezi yelkenlerinden çok duyarak denizi/Takalar
geçiyor enginlere/Yamalı göğsünü gere gere/Takalar geçiyor yükle
yürekle/ Takalar geçiyor emekle dolu/Günlük güneşlik kıyılarından
kopmuş/ Denizlerde Anadolu/Kıyılar kadın olmuş/Açılır gider
erkeği/Takalar takalar toprağın/Denizde çarpan yüreği...
Ecevit, kimi zaman ''Pülümür'ün bir dağ köyünde gördüm onu/Yaşını
sordum bir giz gibi güldü/Kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz/
Yüzüne baktım bir giz gibi güldü'' diye Pülümür'ün yaşsız kadınına,
kimi zaman ''Dünyamızla uyuşmak vardı/Oyunda sonunu görmeden
oynamak/Sevinebilmek kazandığına/Yitirdiğine yerinebilmek''
mısralarıyla eşi Rahşan Ecevit'e seslendi.
''UMUDUMUZ HİÇ BİTMEDİ, BİTMEYECEK''
80 yaşına girdiği gün, ''Aslında ben doğum günümü hatırlamam bile,
Rahşan da hatırlamaz. Sağolsun eş, dost hatırlatır'' diyen Türk
siyasetinin Karaoğlan'ı, yarın 81 yaşını dolduracak.
Hastane önünde günlerdir bekleyen sevenleri, onun tekrar aralarına
katılmasını umutla beklerken, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer,
Ecevit'in iyileşeceğine inancını şu sözlerle dile getiriyor:
''Sayın Ecevit'e hep güvendik, güvenmeye devam ediyoruz. O
kararlıdır, dayanıklıdır. Çok badireler, darbeler atlattı, bunu da
atlatacak. Bizim umudumuz hiç bitmedi, hiç bitmeyecek. Ecevit bize
hep umutlu olmayı, umut vermeyi öğretti. Son derecede umutluyuz ki
bizimle birlikte olacaktır...''
Onun, yarınlardan beklentisi ise bir şiirindeki anlatımıyla şöyle:
Bir şeyler olacak yarın/Duruşundan belli/Kırdaki atların/Bulutların
koşuşundan belli/Kazışından köstebeklerin toprağı/Karıncaların
telaşından belli/Bir şeyler olacak yarın/Belki bir tomurcuk/Belki
bir ağacın düşen yaprağı/Belki de bir çocuk/Pek o kadar göremesek
de uzağı/Kuşların uçuşundan belli/Bir şeyler olacak yarın/Öbür
günden önemsiz/Yarından önemli...