Yargıdan polise delil dersi
Abone olNeşter operasyonu sırasında bir çok delile ulaşan polis, yaptığı bir hata ile bir çuval inciri berbat etti. İzinsiz dinlenen telefonlar polisin tüm çabasını boşa çıkardı...
Yargıtay'dan 'Neşter' dosyasında sürpriz karar: Suçlananların
telefonları izinsiz dinlenmiş. Deliller hukuka aykırı,
soruşturmanın devamı imkânsız Yargıtay, kimi üyelerinin davaları
etkilemeye çalışmakla suçlandığı Neşter-2 soruşturmasını sürprizle
noktaladı. Öncelikle 'üyelerin telefonlarının izinsiz dinlendiği ve
bunun insan haklarına aykırı' olduğu gerekçesiyle üyelerine dava
açılamayacağını kararlaştıran Yargıtay Başkanlık Divanı, "Kanıtlar
yasal kabul edilse bile, üyelere atılı suçların unsurları
oluşmamıştır" gerekçesini de kullandı. Yargıtay Başkanı Eraslan
Özkaya, kararın çarpıcı gerekçelerini şöyle açıkladı: Haberleşme
özgürlüğü: Ulusal ve evrensel kurallarla güvence altındaki
haberleşme özgürlüğünün gizliliği, ancak yasaların öngördüğü
sınırlarla aşılabilir. Bu olaylardaki suçlamanın esasını telefon
dinlemeleri oluşturuyor. Dinleme izinsiz: Telefon dinlemelerinde
sadece tek yönlü karar var, bir kişi hakkında karar alınmış, ancak
bu kişiyle konuşanlar da böyle dinlenmiş. Yargıtay üyelerimizin
telefonlarının dinlenmesi için, bizden izin talebinde bulunulmamış.
Oysa izin şarttı. Kanıt olamaz: Yasal olmayan yollardan elde edilen
delil, kovuşturmaya esas alınamayacağı için sekiz Yargıtay üyesi
hakkında dava açılmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verdik.
Kararımızda AİHS, AİHM kararları ve Anayasa'ya dayandık. Karar
verirken yasal olmayan delillerin temel alınması insan hak ve
özgürlüklerinin çiğnenmesine yol açar. Suç da yokmuş Yargıçlara
takipsizlik, öncelikle 'telekulak' gerekçesine dayanmakla birlikte,
karardaki şu ifade de dikkati çekti: "... Kaldı ki tüm kanıtların
yasal olduğu varsayılsa bile, haklarında soruşturma yapılan kişiler
yönünden 4422 sayılı Yasa'nın 1/1-6 maddesi (çete üyeliği), TCK
314. (çeteye yardım) ve 232. (davayı etkilemek) maddelerindeki suç
unsurlarının oluşmadığı görüşüne varılmıştır." Özkaya, karara
karşın, eski Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili, halen
Yargıtay üyesi Ergül Güryel ile Yargıtay üyesi Hüseyin Demirörs'ü,
Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ettiklerini, kurulun üyeleri
görevden çekilmeye davet edebileceğini, kınama verebileceğini veya
haklarında işlem yapmayabileceğini belirtti. Yargıtay'ın, kendi
üyelerine dokunmazken, faturayı tek bir memura kesmesi ise ciddi
çelişki olarak gösterildi. Yargıtay Başkanlığı, soruşturmanın
başında, kendilerinde veri işletmeni olan Ahad Erbil'i suçlanan
grupla ilişkili olduğu görüşüyle meslekten ihraç etmişti. Kimi
Yargıtay çalışanları, kararın ardından "Memurun suçu neydi" diye
sordu. Kaynak : Radikal