Yargı krizinde merak edilen sorular
Abone olAnkara'yı sarsan yargı krizi derinleşirken Türkiye gelinen noktada birçok soruya yanıt arıyor.
Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner tutuklandı, ardından Hakimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) "yetki aşımı" diyerek Erzurum'da
görevli başta Osman Şanal olmak üzere özel yetkili savcıları
görevden aldı.
Ankara'yı sarsan kriz üzerine hükümet ve yargı kanadından yeni
açıklamalar geldi, tansiyon düşmedi.
Şimdi Türkiye, gelinen noktada birçok soruya yanıt arıyor. Yanıtı
aranan sorular şöyle:
Yetkileri kaldırılan savcılar hakkında HSYK'ya ulaşan bir
soruşturma raporu var mı, yok mu?
HSYK, bu savcıların yetkilerini hangi hukuki gerekçelerle
kaldırdı?
Görev suçu-kişisel suç ayrımı neye göre
yapılıyor?
Yetkisi kaldırılan savcıların topladığı dellillerin hukuki değeri
var mı?
HSYK'nın kararı, Erzincan başsavcısı İlhan Cihaner'in
tutukluluğuna yapılan ikinci itirazı etkiler mi?
3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'in ifade vermesi konusunda yetkisi
kaldırılan savcıların verdiği karar geçerli mi?
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Ceza Hukuku Profesörü Ersan
Şen, NTV canlı yayınında soruları yanıtladı.
Prof. Şen'in değerlendirmesi şöyle:
"HSYK'nın dün verdiği karar nihai karardır, öncesinde 2
yıldır Erzincan ve Erzurum'daki savcılar arasında soruşturma
dosyalarındaki ihtilaflar olduğu görülüyor. Esasında buraya Adalet
Bakanlığı tarafından müfettiş gönderilmesi gerekiyordu.
HSYK, "Biz bu konudaki rahatsızlığımızı Adalet Bakanlığı'na
ilettik" şeklinde açıklama yaptı, uzun süredir devam eden bir
rahatsızlıkları olduğunun altını çizdiler. Özellikle özel yetkili
savcıların görev alanıyla ilgili şikayetler iletilmiş, savcıların
yetkilerinin karıştığı şeklinde. İzmir'de de aynı sorun yaşanmıştı
ve oraya müfettiş gönderilmiş, özel yetkili savcının yetkileri
elinden alınmıştı.
HSYK'nın kararının dayanağı, CMK'nun 250. ağır cezalık suçlar
bakımından geniş görevli ağır ceza mahkemeleri ile yine HSYK'nın
görevlendirdiği savcılar görevlendirilmiş. Bu savcılara HSYK'nın
görev vereceği, dolayısıyla yetkisini de alabileceği
görülmektedir.
Göründüğü kadarıyla HSYK, orada bir takım usulsüzlüklerin olduğunu
tespit ettiği noktada sorunun başka türlü çözümünün mümkün
olmadığını, deyim yerindeyse bıçak kemiğe dayanınca şeklen doğru,
hukuken sorunlara yol açacak kararına imza atmıştır.
Bu kurulun başkanı Sayın Bakan olmakla birlikte müsteşarı
katılmıştır ve verilen karar nihaidir. Mevcut anayasa kanunları ile
bu sorun çözülebilir. Adalet Bakanlığı derhal başmüfettişleri
Erzurum ve Erzincan'a göndermeli. Bu soruşturmanın esasına müdahale
değildir, bu bugüne kadar uygulanan bir yöntemdir.
Bugün yapılan açıklamada deniyor ki, "özel yetkili savcılarla
ilgili önünüze gelmiş bir soruşturma dosyası mı var?" Ancak HSYK
Başkanvekili de diyor ki, "Biz bu konudaki şikayetlerimizi Adalet
Bakanlığı'na defalarca ilettik, sonuç alamadık. Sadece Yargıtay'ın
yargılayabileceği bir şahıs söz konusuyken ve sorun devam
ediyorken, bu kararı vermek zorunda bırakıldık."
Mevcut uygulama, özel yetkili savcılara birinci sınıfa ayrılan
başsavcıları soruşturma yetkisi vermiyor.
3. Ordu Komutanı Saldıray Berk için verilen ifade verme kararı
geçerlidir. Yeni savcı görevini kaldığı yerden
sürdürecektir."