Yangın olur biz seyretmeye gideriz
Abone olYangınlar toplumsal bir hastalığımızı ortaya koyuyor. Tıpta 'piroman' denilen 'ateş tutkunları' bir yerde yangın çıkınca hemen izlemek için koşuyor ve keyifle izliyor...
Ahmet Hamdi Tanpınar ahşap evlerden müteşekkil eski İstanbul'un
her 30-40 senede çıkan ve bütün şehri baştan başa kül eden meşhur
yangınlarını çok güzel anlatır. Göğe yükselen alevleri seyre koşan
İstanbullular taburelerini, minderlerini, hatta kahve pişirmeye
mahsus edevatlarını da yanlarından eksik etmezler, böylece bir
felaketi görsel bir şölene çevirirler. Orhan Pamuk ise bir zamanlar
Boğaz'da dehşet günleri yaşatan Rumen tankeri Independenta'nın
yanışını, şehir halkının nasıl büyük bir merakla temaşaya akın
ettiğini hatırlatır.
Sanat eseri izler gibiler
Uzman Psikolog Oğuz Tan 'Ruh sağlığı mütehassısı olmayanlara tuhaf
gelebilir, ama gerçekten böyle bir hastalık var' diyor. Tan bu ateş
tutkusunu şu şekilde anlattı: "Bazı insanlar sebepsiz yere yangın
çıkarırlar! Maksatları otopark yapmak için arazi açmak değildir.
Yangın çıkarmaktan maddi kazanç gütmezler. Hayatları boyunca hiç
bir terör örgütüne girmemişlerdir. Sosyo politik bir ideolojiye,
bir davaya dikkat çekmeyi hedeflemezler. Birilerinden intikam almak
peşinde koşmazlar. Akli dengeleri de yerindedir. Sadece, içlerinde
çağlayan yangın çıkarma dürtüsüne karşı koyamazlar!"
Tan'ın söylediğine göre bu hastalığa tıpta 'piromani' deniliyor.
Piromanlığın genellikle küçük yaşlarda başladığını söyleyen Tan bu
hastaların en büyük bölümünün 17 yaş ve civarı olduğunu belirtti.
Ancak küçük çocuklarda görülen çakmakla, kibritle oynama merakının
bu hastalıkla karıştırılmaması gerektiğini hatırlatan Uzman
Psikolog Oğuz Tan hastalığın seyrini şu şekilde anlattı:
"Sinemaseverler nasıl şehre gelen filmleri kaçırmıyorlarsa,
piromanlar da bir yerde yangın çıktığını haber alır almaz oraya
koşarlar. Yangın ve yangının yol açtığı olaylardan adeta
büyülenirler, yangından artakalan tahribatı büyük bir sanat eseri
gibi merak çekici ve cezbedici bulurlar. Bir yeri kundaklarken,
yükselen alevleri seyrederken, sonrasında ne olup bittiğine
bakarken haz duyarlar, rahatlarlar. Yanlış yangın alarmları
verirler. Yangınla ilgili alet edevata büyük bir merakları vardır.
Felaketzedelerin maddi kayıplarına, hatta ölmelerine duyarsız
kalırlar."
Haber: Fatma Durmuş
Kaynak: www.yenisafak.com.tr