Tam bin yıldır bu topraklarda yaşamanın bedelini
ödüyoruz. Başbakan Yardımcısı Fikri Işık dün Van’da katıldığı
şehit er Suat
Surki’nin cenaze töreninde söyledi:
“Bu topraklar bize kolay vatan olmadı. Hala bu
topraklar, üzerinde birlik, beraberlik, kardeşlik, huzur ve barış
içinde yaşayalım diye bedel ödediğimiz topraklar."
Evet bu topraklar için şehit veriyoruz.
Çünkü;
Zor günlerden geçiyoruz. Başkomutan ve
Cumhurbaşkanımız Erdoğan liderliğinde bir taraftan ülkemizi bölmek
isteyen dışarıdaki şer güçlerinin diplomatik, finans ve siyasi
odaklı ablukalarına ,diğer taraftan onların
içerideki
maşaları vatan
hainlerine, terörizme karşı top yekün istiklal ve istikbal
mücadelesi veriyoruz.
İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bu kapsamda
önceki gün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmayı
dinlerken ürperdim.
Dedi ki:
“ Kızımın etrafından 3 kere DHKP-C'liler alındı.
Neyimi kaybedersem kaybedeyim , bu örgüt tarihin en acı dönemini
yaşayacak. Sabahları evden oğlumun ve kızımın öldürüleceğini
düşünerek çıkıyorum. Buna alıştırıyorum kendimi.”
Ne için?
-Yaptığı görevi için. Vatanı için. Bayrağı için.
Milleti için. Toprağa düşen binlerce şehidimiz için.
++++++
+++++
+++++
Elbette kolay değil, Türkiye
Cumhuriyeti tarihinin en başarılı İç İşleri Bakanı olarak bu
milletin gönlünde taht kurmak.
Bunu söylerken hiç abartmıyorum. Çıkın sokaktaki
insana sorun.
Düşüncesi bu, ortaya konan resmi veriler de bu…
Bir yılda ülkemizi abluka altına alıp,
istikrarsızlaştırmak ve kan gölüne çevirmek isteyen terör örgütleri
DHKP-C, DAEŞ, PKK
ve FETÖ ile öyle bir mücadele sergiliyor ki, inlerine kadar
iniliyor.
Sadece DAEŞ’e yönelik 838 operasyon
gerçekleştiriliyor. FETÖ ile mücadelede 48 bin kişi tutuklanıyor.
Büyük kentlere yayılan terör olaylarında 90 ‘lı yıllarda olduğu
gibi azalma yaşanırken, örgütlere katılım
ve destek de
minimuma iniyor. Ve bir yılda tam 3 bin 69 terörist etkisiz hale
getiriliyor. Planlanan 691 önemli eylem oluşmadan engelleniyor.
Sadece terör öğütleri ile mücadele etmiyor, bu
örgütlerin para kaynağı olan uyuşturucu belasıyla da sokaklarda
büyük bir temizlik operasyonuna girişmiş durumda.
Amansız mücadelesi ile terör örgütlerinin korkulu
rüyası haline gelirken, doğal olarak da bu maşaları kullanan
küresel güçlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi tehlikeli isim olarak,
listelerinde
ikinci sıralarda yer alıyor.
İşte bakan olarak yürüttüğü bu amansız
mücadelesindeki başarısının bedelini ailesine ve kendisine yönelik
tehditlerle, her an öldürülme olasılığı ile ödüyor.
******
******
******
Ve
buna rağmen bırakın bir milim
kıpırdamayı öyle
bir meydan okuyor ki hadsizlere;
“Gelin”diyor. “Benim kızımı ve oğlumu öldürseniz bile
ben sizinle olan mücadeleme devam edeceğim. Beni yıldıramazsınız.
Çoluğumu çocuğumu alabilirsiniz ama vatanımı asla”diyor.
Tıp kı evladını toprağa veren gözü yaşlı anaların,
balaların söylediği gibi:
“Vatanım için feda olsun”
Sayın Soylu sakın yılma. Cumhurbaşkanımız Erdoğan
başta olmak üzere senin gibi yürekli devlet adamlarının arkasında
bir büyük millet var.
Yalnız değilsiniz…