Yalçın Akdoğan bombaladı! Onlarınki hastalıklı bir yapı!
Abone olBaşbakan Yardımcısı Akdoğan, savcı Kiraz'ın rehin alınmasıyla ilgili haberlere ilişkin çarpıcı naçıklamalarda bulundu.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, savcı Kiraz'ın rehin alınmasıyla
ilgili haberlere ilişkin, "İşi magazinleştirmek, operasyonu
sekteye uğratacak yayın yapmak sorumsuzluktur. O gün biz mecburen
yayın yasağı getirdik" dedi
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, TV Net'te yayımlanan "İkiz
Aynası" programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Akdoğan,
Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit dildiği eylem süresince bazı
basın kurumlarının takındığı tavrı eleştirdi. Akdoğan'ın
sözlerinden satırbaşları şöyle:
BASIN İKİ KANATLI KUŞ GİBİ
Basın iki kanatlı bir kuştur. Bir kanadı basın özgürlüğü bir
kanadı basın ahlakıdır. Biri olmazsa o kuş uçamaz. Basın ahlakını,
basının kendisinin üretmesi lazım. İşi magazinleştirmek veya
operasyon vesaire görüntüleriyle işin gidişatını sekteye uğratacak
bir yayın yapmak, sorumsuzluktur. Kendi babası olsa, kardeşi olsa o
görüntüleri yayımlarlar mıydı? Bu insanı küçültücü, onurunu
zedeleyici bir şey. Son derece tüketici, umursamayan, ahlakı ve
vicdani kanaatleri bir tarafa bırakan davranış.
YAYIN YASAĞI MECBURİ
Dünya basınında cenazeler nasıl yayımlanacak, olay nasıl
verilecek, bu konuda belli duyarlılıklar vardır. O ahlaki çerçeveyi
kendisi oluşturmuştur. Türkiye'de kendisi oluşturmayıp da siz bir
şey yaptırmaya çalıştığınızda bu bir müdahale gibi algılanabiliyor.
Savcımız rehin alınmış, hayatı söz konusu. Operasyon görüntüsünün,
habercilik açısından ne anlamı var? O gün biz mecburen yayın yasağı
getirdik. O saate kadar zaten olayı duyurdu.
MİLETİN EVLATLARI
Bu tür örgütler kendi ideolojilerinde - ben onların hastalıklı
bir yapı olduğunu düşünüyorum- gidiyor birilerini öldürüyor,
kendilerini ölüme atıyorlar ve bunu meşrulaştırmak için birtakım
söylemler geliştiriyor. Bu terör hadisesini lanetleyemeyenler,
mazur göstermeye çalışanlar da bunun kısmen destekçisi.
"Biz, devlete savaş açtık, devletle mücadele
içerisindeyiz" şeyi tam bir palavradır. Burada devlet
memuru olarak görmek yerine bu insanları milletin evladı olarak
görmek lazım. Ölen savcımız veya geçen gün emniyet müdürlüğünde
yaralanan polis kardeşimiz. Hakim, asker, savcı, polis bunlar
milletin evlatlarıdır. Siz devlete değil millete savaş açmış
oluyorsunuz.