Şu referandum propaganda çalışmalarına bakıyorum, bu 18 maddenin
açıklamasını en açık ve en sade yapan özellikle Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sonra Başbakan da bazı tereddütlü
maddeleri açıklamaya çalışıyor ama muhalefet, maddelerden bağımsız
soyut subjektif ve yuvarlak ifadelerle yanlış bir algı oluşturma
dışında bir şey yaptığı yok maalesef.
Özellikle suistimal ettiği maddeler de şunlardır.
*Meclis feshediliyor. Yeminde söylüyorum
yalandır. Fesih demek yukarıda dokunulmaz bir güç olacak onun
konumu yerinde kalacak ama başka bir oluşumu dağıtacak halk diliyle
izah etmek gerekirse fesih budur. Mesela Mustafa Kemal birinci
meclisi fesih ederken kendisinin cumhurbaşkanlık makamı yerinde
durdu değil mi?
Peki burada böyle mi hayır böyle değil. Çünkü cumhurbaşkanı
seçimleri yenileme karını veriyor ve hem kendisi hem de meclis
birlikte seçime gidiyor. Bu karar çok risklidir Cumhurbaşkanı
tarafından, çünkü eğer elinde güçlü bir gerekçe yoksa bu kararı
halka anlatamaz. Ayrıca bunu da bir defa yapabilir eğer ikinci defa
yaparsa kendisi bu da aday olamaz. Gel gör ki mecliste seçimleri
yenileme kararını verebilir. Artık karar sizin.
*Yargıyı kendisi seçiyor. Bu da kaba bir
yalan. Bil defa anayasa mahkemesinin üye sayısı 17 olup bunlardan 7
tanesini seçme hakkı ondadır. Peki bu 7 tanesini nasıl seçiyor? Bir
ne ona bakalım. Diyelim ki Yargıtay’a ait bir üyelik boşaldı, görev
süresinin dolması veya başka meşru bir nedenle, Yargıtay üye
şartlarına haiz üç üye Cumhurbaşkalığına sunar o da bu üç üyeden
birini seçer mesele bu. Üstelik bir kimse iki dönem başkanlık yapsa
3-5’i ya atar ayada atayamaz. Çünkü AYM üyelerinin görev süreleri
12 yıldır. Artık karar sizin.
*Diktatörlük geliyor. Ne kadar ayıp %51
ile seçilen bir kimseye diktatör demek hangi kitaba sığar? Bu halka
saygısızlıktır, vatandaşa güvenmemedir, bu milletin aklıyla alay
etmektir, en önemlisi de muhalefetin yetersizliğinin bir
işaretidir.
Bir defa Diktatör öyle beş yılda bir seçilmez, sen diktatörü
eleştiremez, ona hakaret edemezsin. Yakın tarihin diktatörlerinden
bir Saddam Hüseyin diğeri ise Beşar Esed’di benim şahit olduğum
vatandaşları Türkiye’ye geldiğinde dahi muhalif bir mevzuu diline
almaktan çekiniyorlardı. Hayata emek vermiş Recep Tayyip Erdoğan
gibi onurlu bir kimseye insan diktatör der mi? Artık tercih
sizin.
Merhamet merhamet hadi insanları aldattınız böyle yalan yanlış
ifadelerle bu halkın kafasını karıştırıyorsunuz Allah’tan da
utanmıyor musunuz? Muhalefet böyle mi yapılır?
Bu yeni sistemle koalisyonların dönemi kapanıyor, Hükümet de
Meclis de daha rahat çalışma imkanı buluyor. Tıpkı bir arı
kovanında olduğu gibi nasıl ki kovanda bulunan on binlerce arı
kafile kafile ayrı ayrı işler yapar ancak kovanın yönetimi kraliçe
arının elindedir, aynen bizim ülkemizde de herkes içini yapacak
fakat gerekli birimleriyle bir şahsi manevi niteliğinde olan
külliyenin istişaresiyle ile kararlar alınacak, işler yürüyecek.
Denetim mekanizması ise Meclisin elindedir. Onun için ben
bilerek candan EVET diyorum, artık tercih sizin.
Mesele budur dostlar inanıp inanmamak size kalmış. Ben bu
hakikati bilen bir vatandaş olarak şu ucuz muhalefet yapan
zevata“yalanlarınız batsın” demekten kendimi
alıkoyamıyorum.
Peygamberimiz aleyhissalatu vesselamın dediği gibi
“kurtuluş doğruluktadır” dolayısıyla yalanın yarı
yolda kalacağı ortadadır. Benim kanaatim budur.