Velilere minikler için önemli tavsiyeler!
Abone olÇukurova Üniversitesi (ÇÜ) Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu, yarın okul heyecanı başlayacak olan minikler için anne ve babalara önemli tavsiyelerde bulundu
Yrd. Doç. Dr. Kutlu, okul hayatına yeni başlayan
öğrencilerin okulla ilgili ilk izlenimlerinin öğrenmeye açık güçlü
belleklerinde asla silinmeyecek izler bıraktığını
belirtti.
Okulun ilk günlerinde çocuklarda özgüven sorunu yaşanabileceğini
ifade eden Kutlu, bilinçli bir anne ve babanın bu dönemde
izleyeceği yolun çok önemli olduğunu söyledi.
Hiçbir öğrencinin ilk günleri tek başına aşmasının mümkün
olmadığını kaydeden Kutlu, şöyle konuştu:
''Anne ve babalar çocuklarının ilk ve en önemli
öğretmenleri olduklarını unutmamalı. Ayrıca veliler sürekli okul
çalışanlarıyla iş birliği halinde olmalı. Bu aşamada hem anne ve
babaların hem de okul çalışanlarının bilinçli ve ortak hareket
etmesi, çocuğun özgüvenini artırmada ve onların gelecekteki hayat,
okul ve sınav başarılarında, kendilerinin ve dolayısıyla velilerin
mutlu olmasında ve hatta toplumun gelişmesinde etkili
olur.''
Yrd. Doç. Dr. Kutlu, okula ilk kez adım atacak çocukların bunun
stresini birkaç gün önceden yaşayabildiğini belirterek, bu stresi
azaltmak ve iyi bir öğrencilik dönemi için velilere çeşitli
tavsiyelerde bulundu.
Kutlu, velilere önerilerini şöyle sıraladı:
* ''Anne ve babalar ilk günlerde çocuklarına kırtasiye
malzemeleri ve okul kıyafetleri alırken oldukça mutlu
görünmelidirler. Hatta okula başlamadan bir gün önce evde küçük bir
kutlama da yapılabilirse öğrenciye okula gitmenin güzel bir durum
olduğunun mesajı verilmiş olur.
* Veliler ilk günden başlamak üzere şampiyonların kahvaltı
yaptığını çocuğa söyleyerek kahvaltılarını hazırlamalıdırlar.
Araştırmalar, kahvaltı yapan çocukların okul ve sınavlarda daha
yüksek başarılar elde ettiğini, bu başarılarının devamlılık
gösterdiğini ve kahvaltı yapmanın depresyon, stres veya
hiperaktivite riskini azalttığını göstermektedir. Her anne ve baba,
şampiyonlarının her sabah kahvaltı yapmasını sağlamalı ama bunun
için de kendileri iyi birer model olmalı, yani kahvaltı beraberce
yapılmalıdır.
* Anne ve babalar çocuklarının okula başlayacağı ilk
günlerde sevinçli, rahat ve sakin olmalı, asla ağlamamalı, çocuğun
istediğini giymesine ve yanına bir oyuncağını almasına izin
vermelidir. Veliler çocuklarının kendilerinden ayrılma kaygısını
azaltmak için varsa kendi kaygılarını saklamalıdır. Çünkü kaygının
tıpkı bulaşıcı bir hastalık gibi bulaşma özelliği vardır. Özellikle
vedalaşma hüzünlü hale getirilmemeli, veliler neşeli bir şekilde
çocuklarına sarılıp gülümseyerek servis, okul veya sınıf kapısından
ayrılmalıdır.
* İlk günden başlayarak anne ve babaların iyimser olmaları
gereklidir. Çocuklara da iyimser olmaları okulda öğretilmez, bunu
öğretmek velilerin görevidir.
* Okul servislerinde yetişkin bir rehber bulunmasına dikkat
edilmelidir. Çünkü okulda geçen güzel bir gün, güvenilir bir
servisle başlar ve biter.
* Okulun ilk birkaç haftası her zaman için streslidir. Bu
dönemlerde anne ve babalar çocuklarına daha anlayışlı ve sabırlı
davranmalı, çocuğun okula gitmek istemediği günlerde bunun temel
nedenini araştırmalıdır. Fakat bu arada gereksiz yakınmalar da
kabul edilmemeli ve onlara tıpkı nasıl yetişkinlerin her sabah işe
gittikleri gibi öğrencilerin de okula gitmelerinin onların işi
olduğu uygun cümleler ve ses tonuyla anlatılmalıdır.
* Çocukların okula gittiği ilk günden itibaren eve
geldiklerinde ellerini yıkamaları gerektiği öğretilmelidir. Bu
çocukları belki daha zeki yapmaz ancak hastalıklardan korur.
Sağlıklı olmak ile başarı arasında yakın bir ilişki olduğu
unutulmamalıdır.
* Anne ve babalar çocuklarıyla her gün eve geldiklerinde
okulda neler yaptıklarını konuşmalı, bu konuda tatmin edici
cevaplar almaya çalışmalı, 'evet', 'hayır' veya 'hiçbir şey' gibi
cevapları kabul etmemelidir.''