Velasl u velfesıl

Bir kimsenin, bir aşiretin, bir milletin geçmişi geleceği üzerinde etkilidir.

Eyüphan Kaya eyuphank@internethaber.com

Bir kimsenin, bir aşiretin, bir milletin geçmişi geleceği üzerinde etkilidir.
Eskiden uyarırlardı,
*Sen babandan utanmıyor musun?
*Bak şu düzensiz adama, bir de şu aşiretten olduğunu söylüyor,
*Yazık ki ne yazık bir de Diyarbekir’li olacaksın vb.
Yani insanların bir geçmişi, bir aidiyeti olurdu ve olmalı da…
Bu misalleri neden veriyorum derseniz; çünkü, evveliyatını, ecdadını tanımayan bir kimse olsa olsa soytari olur.

Soytari, lugat itibariyle Osmanlıcadan kalma Türkçe Kürtçe karışını bir terimdir. Tari, Kürtçe karanlık demektir dolayısıyla soytari, soyu belli olmayan ne olduğu belirsiz kimse anlamına gelir.

Eğer biz tarihi şahsiyetlerimizi tanımazsak, önemsemezsek, onların öğretilerini elimizin tersiyle itersek o zaman soytari konumuna düşeriz.
Kürtlerin yakın tarihten birkaç önemli şahsiyetlerini analım.


Ebu Müslümi Xorosani, Selahaddini Eyyubi, Melayi Ciziri, Ahmedi Xani, Feqiyi Teyran, Mevlana Xalıt, Xalıt Begı Cıbıran, Saidi Nursi(Bediüzzaman), Şeyx Said, Molla Mustafayı Berzani gibi birkaç bilinen şahsiyeti ele alalım her birinde ayrı bir meziyet var. Al bu sayıyı onla çarp bir o kadar da ekle tarihimiz saygın insanlarla doludur.


Ebu Müslımı Xorasani, Emeviler zamanında ihtilal yapmış ama iktidar koltuğunu sivillere bırakmış(asalete bak).


Selahaddini Eyyubi, Xaçlıları yenerek Qudsu şerifi özgürlüğüne kavuşturmuş ama ırkçılık kokan hiçbir tavır ve hareketi olmamıştır.


Melayı Ciziri, Mevlana Celaleddin kapasitesinde bir ilahi aşkla yana bir ilim ve mana adamı.

Ahmedı Xani, Fuzulu kadar derin bir edip, bir şair bir eleştirmen,

Feqiyi Teyran, bir gönül adamı Azrail’e “dur!” diyecek kadar büyük bir insan nasıl mı? Bilen biliyor bu mübarek, merdivenden düşerek ölmüş, bir de bakmışlar ki yanı başında bir kağıt, kağıtta şöyle bir yazı var, “öldüm sonra düştüm” dolayısıyla her bir ölümü bir nedene bağlamış kimselere bir uyarı “Bu canı veren de alan da Allah’tı” dercesine,

*Daha birkaç ay önce Halis Duran adında bir öğretmen arkadaşım vefat etti, ölüm arifesinde bir taraf dönüp şöyle diyor “müsaade et abdestimi alıp iki rekat namazımı kılayım olur mu?” Bir yakını diyor ki, kiminle konuşuyorsun? O da diyor ki, “söylersem korkarsınız”, abdestini alıp iki rekat namazını kıyılıyor ve secdedeyken vefat ediyor. İşte neyiz ne değiliz böyle bir anda belli olur, işimiz yok bu dünyada birimiz diğerine üstünlük sağlayalım, eğer Allah rızasını hedef edinen bir ihlasınız yoksa amellerinin tıpkı yutan elemen olan sıfır gibi bir sayıyla çarpılıp öte dünyaya boş elle gidiyorsunuz. Allah muhafaza!

Mevlana Xalıt, bir ilim tasavvuf ehli İslam dünyası onu hayırla yad ediyor.(Bir yazını ona ayıracağım inşallah)

Xalıt Begı Cıbıran, Kurtuluş savaşında Rus cephesini sevk ve idare eden bir Kürt generali, Kazım Karabekir’in sağ kolu, yaralanınca, “beni ata ters bindirin. Ben sırtımı düşmana vermem, düşman kurşunu alırsam arkamdan almak istemem” diyen adam.

Sadi Nursi(Bediuzzman),İslam toplumuyla paylaştığı ilim, Risaleyi Nur Külliyatı ile imani meselelere emsalsiz bir izahat getirmiş, ehli imana bir teselli kaynağı mahiyetinde katkı vermiş. Ayrıca Türkçe yazmasında da bir çok hikmet olduğu kanaatindeyim. Rus cephesinde talebeleriyle verdiği silahlı mücadeleyi yakın tarih niye yazmıyor? Çünkü birilerine göre iki nahoş vasfı var; hem Kürt hem Müslüman, vay gidi vay!

Şeyh Sait, kurtuluş savaşında rol alan müstesna dini liderlerden biridir.1921 anayasasıyla barışık olduğu halde, 1924 anayasası Kürt haklarını ve Müslümanların hakkını görmezlikten gelince tepki göstermek durumunda kaldı, ilginçtir kim ne amaçla 1924 anayasasına ayar verdi diye düşünenler az, fakat Seyh Sait Efendiye yüklenen yüklenene… halbu ki Şeyh Said’in düşüncesinde silahlı kalkışma yoktu, Anadolu’nun dört bir yanından müteşekkil bir heyetle Ankara’ya çıkarma yapacaklardı.

Molla Mustafayı Berzani, Irak Kürtlerinin siyasi lideri olan Berzani onursal bir mücadele verdi, onun yolunu takip eden çocukları önderliğinde Irak Kürdistan ı özgürlüğüne kavuştu/kavuşacak. Bu gelişmeye karşı olanların niyetleri iyi değildir, dikkatli olmak lazım.


Sevgili dostlar bizim aslımız faslımız bu, yolumuz ilahi kılavuzla aydınlatılmış.
Bu yolda;
Selam ve Dua var,
Helalleşmek var,
Hak hukuk var,

İman, edep ve marifet var,
Yaratana kulluk var,
Her ne kadar bir süreliğine bir kısım insanımız tarihiyle, kültürüyle, halkının inancıyla ters düştü iseler de, eninde sonunda aslına döneceklerine inanıyorum.

Sene 1993, ben Ordu Aybastı İmam Hatip lisesinde Yedek Subay Öğretmendim, tezkere günü öğretmen arkadaşlara kısa bir veda konuşması yaptım. Dedim ki, “Değerli arkadaşlar beşeri sistemlerle idare edilen toplumlarda insanlar huzurlu olmadıkları için daima bir arayış içine girerler.12 Eylül öncesi insanlarımız Sovyet Rusya’ya bir hayranlık duyuyorlardı, neyse ki Rusya dağıldı ve komünizmin Rus halkına ne tür sıkıntı verdiği ortaya çıktı. Dolayısıyla gelin bu gençlerimize İslam’ı anlatalım artık başka bir yol, yöntem aramasınlar. İslam’ı bilmiyorsak bile öğrenelim anlatalım, ta ki insanımız özüne dönsün.”
Kürtlerin arasında meşhurdur bir insanı değerlendirirken “velasl u velfesıl” yani her kes aslına döner.


İnşallah Anadolu insanı da aslına döner. Bu ülke hepimize yeter. Yeter ki yersiz korku, kaygı ve endişelerden kurtulalım.


Cümlenize selam ve dua ile Kandiliniz mübarek olsun