Vatan'ın Sabah'a güttüğü düşmanlık
Abone olVatan Gazetesi, kendisine en büyük rakip olarak gördüğü Sabah'ın en ufak hatalarını bile birinci sayfa haberi olarak veriyor.
Yavuz Semerci, yazısında Vatan Gazetesi'nin Sabah'a olan
tutumunu yazdı.
Ekonomi servisi olarak bir haberdeki özensizliğimiz ne büyük olay
oldu. Vatan Gazetesi fırsatı kaçırmadı. Birinci sayfasına "Sabah
Ekonomi kuruş hesabını yanlış yaptı" diye haber koydu.
Yazılı kural değil ama biz gazeteciler, her zaman olabilecek yanlış
ve hatalar için rakiplerimizi böyle teşhir etmeyiz. Biliriz ki,
vahim hatalar, gazete tarafından ertesi gün düzeltilir.
Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olunca iş değişiyor. Çok
iyi biliyorum ki, küçük düşürmeyi amaçlayan yazıyı Vatan'da çalışan
gazeteci arkadaşlarım kaleme almadı. Talimat "büyük ağabey" den
geldi. Neden? Çünkü Sabah Ekonomi olarak Vatan'ın Zekeriya
Temizel'i linç etme yaklaşımlarına katılmadık. Üstelik bu köşeden
onları eleştirdim. Belli ki "Büyük ağabey" kızmış. Yani oluyor
böyle şeyler... Beni asıl üzen, kendi gazetemizde, kamu denetçisi
(ombudsman) sıfatını taşıyan kişinin dün köşesinde
yazdıklarıydı.
Araştırmıyor, soruşturmuyor.
Vatan gibi o da kuruş hesabımızı diline dolamış. Ayrıca
yayınladığımız bir grafikte puntolar çok küçükmüş. Hani bize gelip
sorsa, hiç değilse hata olarak gördüğü şeyin hangi süreçten
geçerken oluştuğunu okuyucuya anlatacak. Öyle yapmayınca, ekonomi
servisini acımasızca eleştirme niyetine, okuyucuyu da ortak ediyor.
Bir kere bahsettiği grafikte kullanılan rakamların iriliği
(puntosu) küçük değil, olması gerektiği gibiydi. Ancak gazetenin
şehir baskısına, mutlaka girmemiz gereken bir başka haber
olduğundan (yer açmak için) tablo küçültüldü. Yani
(ombudsmanın çalışma saatleri dışında kalan) geceyarısında biz bir
tercih yapıyorduk.
Sabah Ekonomi'yi diğer gazetelerden ayıran, haberleri grafik
desteğiyle sunmaktır. Dinç Bilgin'in başlattığı gelenek sürüyor.
Son bir yılda binin üzerinde grafik kullandık. Belki bir veya ikisi
zorunlu haller nedeniyle küçük puntolu yayınlanmıştır.
Gördüğüm kadarıyla "Yanlışı yakaladım, haftalık köşemi doldurdum,
görevimi yaptım" diye sevinmek ombudsmana yakışmış!
Benzer yanlışlar Vatan, Hürriyet gibi gazetelerde de oluyor. Dün
Hürriyet Okuyucu Köşesi'nde çıktı. Milli Piyango'nun YTL'li listesi
yanlış dizilince okuyucu biletine 600 bin YTL (600 milyar TL)
çıktığını sanmış. O gece yemiş içmiş ama ertesi gün kazandığı
ikramiyenin 600 YTL (600 milyon TL) olduğunu anlamış. Vatan ise iki
gün önce ekonomi sayfasında yurtdışında satılan YTL cinsi
tahvillerin 745 milyar YTL (745 katrilyon TL veya 578 milyar
dolar!) olduğunu ileri sürdü. Doğrusu 745 milyon YTL olacaktı.
Tabii Vatan'ın, hatasını düzeltme zahmetine bile girmediğini
hatırlatmalıyım.
Dün, Hürriyet'in okur temsilcisi okurdan gelen mektubu yayınlıyor
ve okura "Çok haklısınız. Hatanın henüz alışamadığımız TL-YTL
dönüşümünden kaynaklandığı anlaşıldı" diyerek sayfa sorumlusunun
özürünü koyuyor. O kadar. Bizim ombudsman ne yapıyor? Sayfasına
manşet yapıyor ve hatanın sahiplerinin (yani benim ve
arkadaşlarımın) cezalandırılacağını okuyucuya müjdeliyor ve "Merak
etmeyin, gereken yapılacak" diye de ekliyor. Meraklı okuyucuya
saygı duyarım ama merakın sahibi ombudsman ise durum değişiyor.
YAZI:Yavuz SEMERCİ/SABAH