Vatandaşa emlak vergisi şoku!
Abone olEmlak vergisi ilk taksit ödemesinde de son gün olan 31 Mayıs tarihi yaklaştı ve evi olanlar vergi dairelerine gidince de büyük bir şokla karşılaştı.
TÜRK insanı işini son güne bırakmayı sever. Emlak
vergisi ilk taksit ödemesinde de son gün olan 31 Mayıs tarihi
yaklaştı ve evi olanlar vergi dairelerine gidince de büyük bir
şokla karşılaştı. Ödeyecekleri emlak vergisinin 2009 yılında
ödedikleri vergiye kıyasla 2-3 kat hatta bazı yerlerde 10 kat
arttığını gören vatandaşlar isyan etti.
Emlak vergilerine aşırı zam geleceğinin ilk sinyali bina inşaat
metrekare maliyet bedellerinin artırılması ile verilmişti. 2008
yılında başlayan ekonomik kriz en çok inşaat sektörünü vurmasına,
gerek sıfır gerekse ikinci el konut fiyatları düşmesine rağmen
emlak vergisine baz teşkil eden unsurlardan biri olan konutların
bina inşaat metrekare maliyet bedelleri 2010 için yüzde 25 oranında
artırılmıştı. Üstelik bu artış TÜİK’in inşaat metrekare maliyet
bedellerinin yüzde 10 düştüğünü ilan etmesine rağmen
yapılmıştı.
İkinci sinyal ise belediyelerin metrekare birim fiyatlarını 3’e 4’e
katlayan artışlar yapması ile geldi. Bu artışlar pek çok yerde 10
hatta 15 katı dahi buldu. İşte bu iki unsur vatandaşların
ödeyecekleri verginin temelini oluşturduğu
için, bir kaç gündür vergi dairelerine emlak vergisi ödemek için
giden vatandaşlar şok bir sürpriz ile karşılaşarak isyan etme
noktasına geldi.
Bu artış neden oldu?
Emlak vergisi ilk taksit ödemesinde 31 Mayıs olan son güne
yaklaşıldıkça vergi ödemesi yapanların sayısı arttı ve homurtular
da yükselmeye başladı. Zira vatandaşlar, yapılan yeni hesaplama ile
ödeyecekleri vergi tutarının bir önceki yıl ödedikleri verginin
ortalama yüzde 100, pek çok yerde ise yüzde 300 hatta yüzde 1000
üzerine çıktığını öfkelenerek öğrendiler.
Geçen yıl emlak vergilerine esas teşkil eden bina metrekare
bedellerine ’enflasyon düzeltmesi’ kapsamında yüzde 12-25 oranında
zam gelmesinden sonra, emlak vergilerinin 4 yılın ardından yeniden
belirlenmesiyle gelen zamlar çok tartışma yaratmıştı.
28 Aralık’ta açıklanan yeni metrekare rayiç bedelleri ise
kamuoyunda, yarattığı eşitsizliklerle çok tartışılmıştı. Örneğin
Elazığ’ın Keban ilçesinde Baraj Mahallesi’nde metrekare fiyatı 10
bin TL olarak belirlenmişti. Keban Mahallesi’nde metrekare fiyatı
böyle iken, İstanbul’un en lüks semtlerinden biri olan Yeniköy Yalı
Sokak’ta ise metrekare birim değeri bin 600 TL olarak
belirlendi.
Bu eşitsizlik örneklerini çoğaltmak mümkün. Örneğin Zekeriyaköy’de
metrekare
birim fiyatı 430 TL olarak belirlenirken, yine aynı değerde lüks
villlaların satıldığı Beykoz Acarkent’te metrekare birim fiyatı 180
TL’de kaldı.
Benzer eşitsizlik örnekleri sadece İstanbul’da değil Türkiye’nin
pek çok yerinde yaşandı.
Anadolu daha insaflı
Ancak rayiç artışlarının İstanbul’daki belediyelere oranla
Anadolu’da daha insaflı yapıldığı da dikkati çekti.
Örneğin Ankara’nın Kızılay ve diğer merkezi yerlerindeki değer
artışı yüzde 20’de tutuldu. Değer tespitleri sonucunda metrekare
birim değeri 5 bin liradan 6 bin liraya yükselen Zafer Meydanı,
başkentin en pahalı yeri özelliğini korudu. Zafer Meydanını, birim
değerleri 4 bin liradan 4 bin 800 liraya yükselen Atatürk Bulvarı
ile Ziya Gökalp Caddesi izledi.
Tespitler sonrasında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in oturduğu
Güniz Sokak’ın değeri 480 lira, eski başbakanlardan Bülent
Ecevit’in sokağının değeri de 360 lira oldu.
İzmir’de de Bornova Fatih Caddesi’nin metrekaresi son tespitlerde
600 liraya, Konak’ta Atatürk Caddesi ile Mustafa Kemal Sahil
Bulvarı’nın da 4 bin 76 liraya çıktı.
Bursa’da da yeni tespitlerin ardından Kapalıçarşı’da metrekare
birim değeri 8 bin liradan 10 bin liraya, Atatürk Caddesinde de 6
bin liradan 7 bin 531 liraya yükseldi.
Bu arada değeri düşürülenler de oldu. Hakkari’nin Cumhuriyet
Caddesi 2006’da ilan edilen 1.200 liralık metrekare maliyeti ile
çok konuşulmuştu. Bu kez son tespitte değeri 830 TL’ye çekildi