Vatan Gazetesi'nin o haberi yalan çıktı
Abone olOrman Bakanlığı, dün Vatan Gazetesi'nde 'Milli Parklar imara açılıyor' başlığı ile yayınlanan haberi yalanlayıp gazeteye tekzip yolladı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Vatan
Gazetesi'nde yer alan yalan habere yönelik yayınlanan tekzip yazısı
şu şekilde:
''Gazetenizin bugünkü nüshasında yayınlanan "Milli Parklar imara açılıyor" başlıklı haberinizle alakalı olarak aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.
Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı hazırlık çalışmaları 2003 tarihinde GEF-II Projesi Yasal Çerçeve Değerlendirme Komitesi çalışmaları ile başlamış ve bu süreçte ilgili bakanlık kurum, kuruluş, STK ve üniversiteler çalışmalara katılım sağlanarak ilk taslak Kanun hazırlanmıştır.
21 Aralık 2009 tarihinde Avrupa Birliği (AB) Çevre Faslının açılması ile birlikte, Türkiye'nin Birliğe üye olarak katılabilmesi için öncelikle tabiatın ve biyolojik çeşitliliğin korunması, Kuş ve Habitat Direktiflerine uyum gibi yerine getirmesi gereken bazı taahhütleri bulunmaktadır. AB Çevre Faslı Kapanış kriterlerinden birini tabiat koruma başlığı oluşturmakta olup; ülkemiz Ulusal Programda, Strateji ve Müzakere Pozisyon Belgelerinde bu kanunu çıkarma taahhüdünde bulunmuştur.
Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı'nın
Milli Parkları imara açtığı iddiaları kesinlikle gerçek
dışıdır.
2873 sayılı Milli Parklar Kanununda yer alan hususlar, bu Kanun kapsamında da düzenlenmiş olup Milli Parklar Yönetmeliği bu Kanuna dayalı olarak düzenlenecektir. 2873 sayılı Milli Parklar Kanununda tanımlanan statüler bu kanun kapsamında yer aldığından mükerrerlik olmaması bakımından Milli Parklar Kanunu yürürlükten kaldırılmaktadır.
Taslak Kanun ile; korunan alanlarda yaşanan olumsuz gelişmelerin önüne geçilmesi ve alanların gerçek sahipleri konumundaki yöre halkının kültürel öncelikleri de dikkate alınarak korunan alanların planlanması ve yönetilmesi çalışmalarına ilgili bütün tarafların katılımını sağlayacak düzenleme yapılmıştır.
Taslak Kanun, Milli Park Kanunu'nu yürürlükten kaldırarak Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Kapsamına almaktadır. Zira benzer hizmetleri düzenleyen kanunların tek bir kanun içinde yer alması uygulama açısından kolaylık sağlayacaktır. Milli Parklar Kanunu kapsamında yer alan bütün koruma statüleri aynen taslak kanun'a derc edilmiş olup herhangi bir boşluğa sebebiyet vermeyecektir.
Haberde konu edilen Üstün Kamu Yararı tabiat korumanın en önemli araçlarından birisidir, ülkemizde de halen uygulanan kamu yararı kavramı yerine üstün kamu yararı kavramı tercih edilmiştir. Üstün Kamu Yararı Kavramı korumayı güçlendirmek maksadıyla 92/43/EEC Habitat Direktifinin 6.4 maddesinin uyumlaştırılması maksadına yönelik düzenlenmiş olup Direktifin yaklaşımı aynen yansıtılmıştır.
Direktifte üstün kamu yararının istisnası sadece "çevreye yarar, halk sağlığı ve kamu güvenliği" olarak belirtilmiştir. Ayrıca bu madde AB Komisyonunun titizlikle takip ettiği ve tam uyumu görmek istediği bir düzenlemedir.
Tabiatın ve biyoçeşitliliğin korunması maksadına yönelik
işbirliği yapılabileceğine ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
Korumanın en önemli araçlarından biri olan sivil toplum
kuruluşlarının etkinliklerinin ve işbirliğinin geliştirilmesine
cevaz verecek bir düzenlemedir.
Tabiatın ve biyolojik çeşitlilik kaynakların korunması ve bilimsel
esaslara göre yönetiminin sağlanması, biyolojik çeşitlilik
kaynaklarının kullanımındaki düzensizliklerin belli bir disiplin
altına alınması, tek elden yönetiminin sağlanması, biyolojik
kaynakların kullanılması ile ilgili her türlü iş ve işlemlerde
kurumlar arası genel koordinasyonun sağlanması konusundaki
ihtiyacın karşılanmasına yönelik böyle bir Komisyon teşkil
edilecektir. Komisyonun görev, çalışma usul ve esaslarına yönelik
alt düzenleme yapılacaktır.
Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu tasarısı ile ilgili olarak ;
• Tasarı doğa korumada uluslararası standartlara göre
hazırlanmıştır.
• Bu çerçevede, aktif katılım ve şeffaflıktan teşvik ve
yaptırımlara kadar pek çok yeniliği getirmektedir.
• Uluslararası doğa koruma sistematiği ile dil birliği
sağlanmaktadır.
• Başta AB olmak üzere önemle üzerine durulan "elverişli koruma
statüsü" ilk kez mevzuatımıza girmektedir.
• Daha önce muğlak olan kamu yararı kavramı, üstün kamu yararı
kavramı ile kamu güvenliği, halk sağlığı ve çevreye yararla
sınırlandırılmaktadır.
• Sivil Toplum Kuruluşlarının da yer alacağı Ulusal Biyolojik
Çeşitlilik Danışma Kurulu'nun oluşturulması hükme bağlanmıştır.
• İlk hazırlanan taslak, yönetmelik detayında olduğu için teknik
çalışmalarla kanun düzeyine getirilmiştir. Tasarı kabul edildikten
sonra alt düzenlemelerle uygulamalar belirlenecektir.
Tasarı metninde habere konu olan iddiaları doğrulayacak hüküm
bulunmamaktadır.
• Haberde yer alan hususların tasarı metni ile alakası yoktur.
• Turizm gelişme bölgelerinin bakanlığın uygun görüşüne bağlanması
koruma açısından önemli bir tedbirdir.
• Ekolojik etki değerlendirmesi ile proje ve yatırımların doğaya
etkisi ölçülerek karar verilecektir.
• Yetki devri etkin koruma için dünyanın tercih ettiği bir
yöntemdir.
• Ekosisteme veya doğaya verilen zarardan sonra eski hale
getirmenin imkansızlığı dikkate alınarak, en yakın duruma getirme
şartı konmuştur.
• Tasarı insan tabiat ilişkisi tabiatın korunması üzerine
kurgulanmıştır. Bu maksatla ilk kez telafi edici tedbir ve telafi
edici tazminatı hükme bağlanmıştır.
• Aynı maksatlı iki kanunun mevcudiyeti uygulamada sıkıntı
yaratacağından ve tasarı milli parklar kanunu hükümlerini de ihtiva
ettiğinden milli park kanunu yürürlükten kaldırılması
öngörülmektedir. Tasarı AB müktesebatının gereğidir. Gerekli
bilgilendirme yapılmış, dilbirliği sağlanmıştır.
• Elverişli koruma statüsü, tür ve habitatların korunması,
özellikli korunan alan, biyolojik çeşitliliği koruma ağı, ekolojik
koridor,üstün kamu yararı, şeffaflık, katılımcılık, teşvikler,
telafi edici tedbirler gibi pek çok husus AB müktesebatının da
gereğidir.
Diğer taraftan ülkemizde tabiat korumanın 10 yıllık karnesine
baktığımızda ;
2002 yılında;
? 952 olan korunan alan sayısı bugün 1533'e,
? 3,4 milyon hektar olan korunan alan miktarı, 5,6 milyon
hektara
? 33 olan milli park sayısı 40'a,
? 17 olan tabiat parkı sayısı 186'ye,
? 102 olan tabiat anıtı sayısı 108'ye
? 9 olan Ramsar Alanı 14'e ulaşmıştır.
? Yaban hayatı geliştirme sahası hiç yokken 43'e yine sulak alan
koruma bölgesi hiç yokken bugün 41'e ulaşmıştır.
Netice olarak Bakanlığımız tabiatı koruma konusunda geçmiş dönemlere nazaran çok büyük hassasiyet göstermektedir. Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu ile bilimsel esaslara dayanan ve korunan alanlarda yaşayan vatandaşların da sürece dahil edildiği çok daha etkin bir koruma sağlanacaktır.''
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği
İSTANBUL