Ürünü satan fısıltı gazeteleridir
Abone olDünyanın ünlü tüketici davranışı uzmanlarından Solomon, ürünü satanın fısıltı gazeteleri olduğunu söyledi.
Yürekli Eğitim ve Danışmanlık tarafından ''Gerçek Başarılar
Tesadüflere Dayanmaz'' noktasından hareketle bu yıl dördüncüsü
düzenlenen ve 2 gün sürecek olan ''Marka 2003 Konferansı''nın
açılışında konuşan Solomon, markaların öneminin artmaya devam
edeceğini söyledi.
Uzun vadede markaların ayakta kaldıklarını ve başarılı olduklarını
belirten Solomon, ''Markalar riski ortadan kaldırıyor. Bize bir
taahhütte bulunuyor, tüketici ile imalatçı arasındaki ilişkiyi
risksiz hale getiriyor'' dedi.
Sovyetler dağılmadan önce markadan çok hoşlanıldığını belirten
Solomon, yine de insanların marka olmamasına rağmen ürünü alırken
hangi fabrikadan çıktığını öğrenmek için seri numarasına baktığını
vurguladı.
ABD'de, bir markanın Fransız olduğunun rahatlıkla anlaşıldığını
belirten Solomon, markalar sayesinde daha kolay seçim
yapılabildiğini, Türkiye'deki firmaların da yapması gerekenin imaj
uyandırmak olduğunu kaydetti.
Michael R. Solomon, ''Mavi Jean bunu güzel başarıyor. Yavaş yavaş
ABD'de çok popüler olmakta ama kimse Türk olduğunu bilmiyor'' diye
konuştu.
Markanın bir sembol olduğunu, marka ile birlikte insanların hikaye,
öykü, mana da satın aldıklarını ve katma değer elde ettiklerini
ifade eden Solomon, günümüzde markaların manasını tüketicilerin de
belirler hale geldiğini anlattı.
Solomon, ''Tercih ettiğimiz markayı kimliğimizle özdeşleştiriyoruz.
Niye insanlar Levi's jean giyiyor, şirketin arşivlerini inceledim.
Ürüne o kadar bağlılar ki 40-50 yıl atamıyorlar. Torunlarına miras
bırakıyorlar. Hatta poşete koyup Levi's'e geri gönderiyorlar''
dedi.
ARTIK TÜKETİCİLER HAKİM
Michael R. Solomon gerçekten çok sıradan ürünlerin bile insan
hayatının bir parçası olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''Artık varoluşumuz markalara bağlı. Neysek onu satın alıyoruz. Ne
satın alıyorsak o oluyoruz. Bu bir geçiş sürecini gösteriyor.
Eskiden şirketler herşeyi elinde bulunduruyordu. Artık şirketler
hakim değil. Eskiden diktatör gibi herşeyi dayatabiliyordu, artık
tüketiciler hakim.''
Tüketicilerin birbiriyle iletişim halinde olduklarını ve artık
markaları konuşur, çekiştirir hale geldiğini bunun da şirket
işleyiş sürecini değiştirdiğini belirten Solomon, şunları
kaydetti:
''Reklam tek başına ürünü satmaz, ürünü satan fısıltı
gazeteleridir. Günümüzde ürünler fısıltı gazeteleri ile satılıyor.
Birçok insan arkadaşından duyduğu için o ürünü alıyor.
Reklam, pazarlama mesajıdır ama ürün, fısıltı gazetesinde anlam
buluyor. Reklam kurumsaldır, fısıltı gazeteleri daha toplumsal,
daha halka ait. Şirket reklamları sahte olabiliyor, fısıltı ise
daha samimi oluyor.
Tüketici reklamlara şüpheyle yaklaşıyor. Genç nesil fısıltı
gazetesine bakıyor. Reklamlar artık iletişim kanallarına tek başına
hakim değil.''
Tüketicinin artık çok stresli hayat geçirdiğini, hiçkimsenin
reklamları izlemeye vakti olmadığını belirten Solomon, insanların
gündelik hayatta bilgi edinmek istediklerini söyledi.