Unutulan zafer:Kut-ul amare
Abone olTürk ordusunun Çanakkaleden sonra kazandığı en büyük başarı olan Kut-ül amare zaferi anıldı
Harp Tarihi Araştırma Grubu tarafından düzenlenen toplantıda,
1916’da Irak cephesindeki Kut-ül Amare Zaferi ile ilgili çok sayıda
belge, fotoğraf ve harita katılımcılara tanıtıldı. Savaşla ilgili 4
ayrı sunumda ‘Unutulan Zafer Kut’ konusunda bilgi verildi.
Kurucu üyeliğini Necmettin Özçelik’in yaptığı Harp Tarihi Araştırma
Grubu, Kut-ül Amare zaferinin 90. yılında bir anma toplantısı
düzenledi.
Toplantıda, Türk ordusunun Çanakkale’den sonra 1. Dünya Harbindeki
en büyük başarısı olan Kut ül Amare Zaferi, Harp Tarihi Araştırma
Grubu üyeleri tarafından tarihçesi ve belgeleriyle katılımcılara
sunuldu.
29 Nisan 2006 Cumartesi günü saat 14.30’da Rahmi M. Koç Müzesi
Konferans Salonu’nda yapılan toplantıda Araştırmacı Mehmet Reşit
Erol Irak cephesinde bando ve marşlar konulu sunumunu, Araştırmacı
Bali Yazıcı Kut muharebelerinin tarihi sunumunu yaptı.
Araştırmacı Necmettin Özçelik iki süvari generalinin hatırasından
yola çıkarak Kut muharebeleriyle ilgili bilgi verdi. Son olarak
Araştırmacı Tunca Örses de Kut muharebelerinin hatıratı üzerine
konuştu.
KUT-ÜL AMARE ZAFERİ
1914 sonlarında Irak’a asker çıkaran İngiliz ve Hint askerleri,
General John Nixon ve General Charles Townshend komutasında 1915
sonbaharında Bağdat’a doğru yürüyüşe geçti. Albay Nureddin Bey (
Nureddin Paşa) 27 Eylül 1915’te İngilizleri Kut önünde karşıladı.
İlk önce Bağdat’ın 30 km güneyine kadar çekilen Türk ordusu,
İngilizleri püskürttü ve General Townshend etrafı Dicle nehri ile
çevrili Kut yarımadasında kuşatıldı. Nureddin Bey’in yerine Irak
komutanlığına getirilen 52. Tümen Komutanı Halil Paşa
kumandasındaki kuşatmayı yarmak için Basra’daki İngiliz genel
karargahının yaptığı üç taarruz da büyük kayıplar ve fiyaskoyla
sonuçlandı.
Kut-ül Amare'de İngiliz birliklerinin komutanı General Townshend de
esir alınmıştı.
İngiltere, General Aylmer komutasındaki birliklerin başarısız olan
birinci taarruzun ardından Irak cephe komutanı J. Nixon’ı azledip
Percival Lake’i bu göreve getirdi; ancak yeni komutan da
kuşatmadaki birliklerini kurtaramadı. Çaresiz kalan İngilizler,
savaşa birlikte girdikleri Rusya’dan yardım istedi. O dönemde
İran’ın Kirmenşah bölgesini işgal etmiş olan Rus kuvvetlerinin
komutanı Baratov’un Kut üzerine yaptığı saldırı da sonuçsuz
kaldı.
Kurtuluş ümidi kalmayan, erzak ve cephane sıkıntısı çeken General
Townshend, Halil Paşa’ya 26 Nisan’da mektup yazarak Kut’u teslim
etmeye hazır olduklarını bildirdi. Halil Paşa ise birlik, silah ve
cephaneleri teslim etmesi şartıyla istediği yere gidebileceği
cevabını verdi. Townshend ise tüm silah ve cephanesini yok
ettirerek 29 Nisan 1916’da teslim oldu.
40 BİN KAYIP VERDİLER
Yaklaşık 5 ay süren kuşatmanın ardından, 13 general, 481 subay ve 7
bini Hintli 13 bin 300 İngiliz askeri Türk birliklerine teslim
oldu. Tarihe Kut ül Amare zaferi olarak geçen savaşlar sırasında
İngilizler 40 bin kayıp ve esir verirken Türk birlikleri ise 25 bin
askerini kaybetti.
Kut ül Amare savaşı sırasında Türk birlikleri sınırlı sayıda uçakla
önemli görevler yaptı. Keşif görevleri yapan Türk uçakları bir
taraftan da düşman hedeflerini bombardıman etti. 26 Nisan 1916’da
Kut ül Amare’deki İngiliz kuvvetlerine erzak yardımına çalışan bir
İngiliz uçağı da Türk avcı uçağı tarafından düşürüldü.
Ancak kazanılan bu tarihi zafere rağmen savaşın genelinde mağlup
olan Türk ordusu, takviye edilen İngilizlerin bölgeyi Şubat 1917’de
işgal etmesine engel olamadı. Irak’ın güneyine 1914 sonlarında
çıkarma yapan İngilizler, ancak Mart 1917’de Bağdat’a ulaşarak
kenti işgal etti.
ntv