Ünlüler biyodizeli sevdi
Abone olEski futbolcu Tanju Çolak da hızla gelişmekte olan biyodizel sektörüne girdi.
Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği (ALBİYOBİR),
biyodizel sektöründeki düzenlemelerden kaynaklanan sorunları
görüşmek üzere, üretici firmalarla birlikte Ankara'da İçkale
Oteli'nde bir toplantı düzenledi.
Toplantıya, aralarında eski futbolcu Tanju Çolak, eski bakan Ekrem
Pakdemirli'nin de bulunduğu, derneğe üye 144 biyodizel üreticisi
firmanın temsilcileri katıldı.
Tanju Çolak, basın mensuplarının biyodizelle ilgili soruları
üzerine, biyodizel üretimi işine 4 ay önce girdiğini, biyodizel
limited şirketi kurarak Bursa'da 300 bin dolar yatırımla günlük 50
ton kapasiteli bir fabrika yaptırdığını, işleme lisansı almak için
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'na (EPDK) başvurduğunu
söyledi.
Türkiye için çok önemli bir sektör olan biyodizel üretiminin
önündeki en önemli sorunun ÖTV ve standart olduğunu anlatan Çolak,
''biyodizele ÖTV getirilmesinin vatan hainliği'' olacağını öne
sürdü.
Biyodizel işine, ''geleceği olan bir sektör olması ve yüzde 20-22
kar haddi bulunması'' nedeniyle girdiğini ifade eden Çolak,
Türkiye'nin ham petrol ve bitkisel yağ konusunda dışa bağımlı
olduğunu, yağ ithalatı için yılda 1 milyar dolar ödendiğini
hatırlatarak, şöyle devam etti:
''Doğalgaz da da dışa bağımlıyız. Doğalgaz kesildi, bir hafta okullar tatil edildi. Dünyada alternatif yakıt arayışı sürerken, Türkiye'de biyodizel, ÖTV ile engelleniyor. Daha önce bu sektörde yapılan merdivenaltı üretim nedeniyle, ürüne yönelik bir güven kaybı oluşmuş. Ancak şimdi sektörde çok ciddi yatırımlar yapıldı. Türkiye ham petrol ve yağda dışa bağımlı. Oysa milyonlarca dönüm arazi boş duruyor. Çiftçiler kahvede pişpirik oynuyor. Avrupada ise kanola üretimi için teşvik veriliyor. Bizde imkan varken neden kanola üretmeyelim?
Türkiye'de şu anda kanola üretimi yetersiz. Mecburen ithal ürün
kullanıyoruz. Benim firmam Cargill'den alıyor. Şimdi 1.3 YTL'ye mal
ettiğimiz ürünü 1.5 milyon YTL'ye satıyoruz. Normal dizelin litre
fiyatı 2.1 YTL. Eğer biyodizele ÖTV gelirse, benim rekabet etmem
mümkün değil. Güven sorunu nedeniyle kimse biyodizel almaz. O zaman
hem kanola üreticisi hem biz iflas ederiz. Sektör ölür, dağıtım
şirketleri kazanır.''
Geçen yıl akaryakıt ürünlerine yapılan yüzde 38 zam nedeniyle,
taşımacılık sektörünün ayakta kalabilmek için, artık 10 numara yağ
bile kullanmaya başladığını öne süren Tanju Çolak, petrol firmaları
ile otomotiv sektörü arasındaki bağlantı nedeniyle Türkiye'de
biyodizelin engellendiğini savundu.
Kendi fabrikasında üretilen biyodizeli kendi aracında yüzde 50
oranında kullandığını ve çok memnun olduğunu anlatan Tanju Çolak,
''Avrupa'da 10 yıldır kullanılıyor ve araçlara bir şey olmuyor.
Türkiye'de kullanılınca mı bir şey olacak'' dedi.
AB biyodizel standardının Türkiye'de uygulanması konusunda da
kanola üretiminin artırılması için gereken süre dikkate alınarak,
geçiş süresi verilmesini isteyen Çolak, biyodizel sektörünün
ihtiyaç duyduğu kanolanın üretiminin artarılması için özel sektörün
yoğun çaba gösterdiğini, birçok firmanın sözleşmeli ekim
yaptırdığını, kendisinin de arazi kiralayıp kanola üretmeyi
düşündüğünü böyledi.
Çolak, 5 yıl içinde yeterli kanola üretiminin mümkün
olabileceğini, bu süre içinde ÖTV istisnasında yerli ithal ürün
ayrımı yapılmaması gerektiğini söyledi.
-EKREM PAKDEMİRLİ DE BİYODİZEL İŞİNDE
Eski Maliye ve devlet bakanlarından Ekrem Pakdemirli de,
Bandırma'da, Türkiye'nin en büyük kapasiteli biyodizel
fabrikalarından birini kurmuştu.
A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, Bandırma'da inşaatı devam
eden yıllık 75 bin ton kapasiteli biyodizel fabrikasının bu yıl
Mayıs ayında faaliyete geçmesi öngörülüyor. Özellikle Avrupa'ya
ihracata dönük üretimi planlanan fabrikaya hammadde sağlamak için
de Pakdemirli, sözleşmeli çiftçilerle kanola üretimini 500 bin
dekara çıkarmayı hedefliyor. Pakdemirli şirkette yönetim kurulu
başkanlığı yapıyor.
-GAZİANTEP MİLLETVEKİLİ SARI
Toplantıya katılan AK Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Sarı da
A.A muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşlerinin biyodizel üretimi
amacıyla fabrika kurduğunu, kendisinin de bu işle ilgilendiğini,
işleme lisansı almak için EPDK'ya başvurduklarını söyledi.
Biyodizel üretiminin, Türkiye'nin petrolde dışa bağımlılığının
azaltılması açısından önemli olduğunu vurgulayan Sarı, şöyle devam
etti:
''Biyodizelde tek taraflı düzenleme yapılması yanlış. Konunun
bürokrasi, siyasetçi ve kamuoyuna iyi anlatılması lazım. Bu amaçla,
ben, sektörün TBMM'deki parti grup başkan vekilleri, ilgili
komisyon başkanları ile görüşmesi konusunda aracılık yapacağım.
Sayın Başbakan'ın da bu konuda doğrudan bilgilendirilmesi
gerekiyor. Bunu sağlamaya çalışacağım. Konunun ülke yararına
olduğnu herkes görüyor. Avrupa'da yıllardır kullanılıyor. Otomotiv
fabrikaları neden sadece biyodizel fabrikaları ile uğraşıyor?
Otomotiv fabrikalarını ilgilendirmiyor, petrol şirketleri ile
ilgili bir konu.''
-ALBİYOBİR GENEL SEKRETERİ AFACAN
Toplantının basına açık bölümünde konuşan ALBİYOBİR Genel Sekreteri
Tamer Afacan ise sektörde 144 ciddi yatırımcı olmasına karşın,
sektörün görüşü alınmadan ve sektöre rağmen yasal düzenlemeler
yapıldığını söymedi.
Biyodizelin petrol olmadığını, yenilenebilir enerji kaynağı
olması nedeniyle ayrı enerji verimliliği ile ilgili kanun tasarısa
içinde yer alması gerektiğini anlatan Afacan, ''biyodizelin önünün
kesilmesi konusunda ciddi kamusal kaprisler var. Konu
yeterince bilinmiyor ve taraflar dinlenmiyor. Kamu sektörü ve
düzenleme yapanlar ile kolluk kuvveti ile kurulan iletişim dışında
iletişim kuramıyoruz'' dedi.
Ne kadar engelleme ve geciktirme yapılırsa yapılsın, biyodizelin
önünün kesilemeyeceğini savunun Afacan, sektörün kayıt dışı üretim
yaptığı, vergi kaybına neden olduğu iddialarınındoğru olmadığını
ifade etti.
Afacan, ''biyodizelin önü açılırsa, 5 yılda Türkiye yağ açığını kapatır ve biyodizel ihracatçısı bir ülke haline gelir'' dedi.