Ünlü mimardan gökdelen” eleştirisi
Abone olYüksek Mimar Cengiz Bektaş, “Gökdelenlerde konut önermek hatadır. İnsanı topraktan ne kadar koparıp gökyüzüne yükseltirseniz, insanı o kadar...
Yüksek Mimar Cengiz Bektaş, “Gökdelenlerde konut önermek
hatadır. İnsanı topraktan ne kadar koparıp gökyüzüne
yükseltirseniz, insanı o kadar doğadan ve insanca yaşamdan
uzaklaştırırsınız” dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mimarlık Fakültesi’nin konuğu
olarak Samsun’a gelen Yüksek Mimar Cengiz Bektaş, OMÜ Mimarlık
Fakültesi Konferans Salonu’nda, “Geleneğe Eklenmek” başlıklı bir
konferans verdi. 2014 Uluslararası Mimar Sinan Ödülü sahibi ve
kültür-gelenek ve mimarlık ilişkisinin akla gelen ilk isimlerinden
biri olan Y. Müh.-Mimar, Ozan-Yazar Cengiz Bektaş, OMÜ Mimarlık
Bölümü öğrencileriyle bir atölye çalışması yaptı ve ardından da
konferans verdi. Bektaş, “Kültür Oylumlarımız (Mekanlarımız)”
temalı atölye çalışmasında, kültüre, yaşama ve yaşayanın fiziksel
gereksinmelerine göre tasarlamanın önemini ve nasıl
yapılabileceğini örneklerle açıkladı. Bektaş atölye çalışmasında,
öğrencilerin yakın çevrelerini daha iyi algılayıp
değerlendirmelerini kolaylaştıran bir etkinlik gerçekleştirdi.
Konferansa OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, Mimarlar
Odası Samsun Şubesi Başkanı İshak Memişoğlu ve eski başkanı Selami
Özçelik, sivil toplum örgütü başkanları, Samsun’lu mimarlar, OMÜ
öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Derya Oktay,
mimarlık öğrencileriyle gün boyu atölye çalışmasında bulunan ve
konferansın etkinliğini daha da güçlendiren Cengiz Bektaş’a
teşekkür etti. Oktay, yeni eğitime başlamış bir fakülte olarak
konusunda yetkin, önemli ödüller almış bir mimarı ağırlamaktan
duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
“GEÇMİŞİ ANLAMALI, GELECEĞE İNANMALI VE ÇAĞDAŞ OLMALIYIZ”
OMÜ Mimarlık Fakültesi 2014 Mimar Sinan Ödülü Sahibi Mimar Bektaş,
insanoğlunun oluşturduğu en eski yerleşimlerden başlayarak, kendi
tasarladığı çok sayıda yapı örneği aracılığıyla, çevreye ve kültüre
saygılı ve duyarlı mimarinin ne olduğunu anlattı. “Geçmişi
yadsıyamayız; geçmişten ders almalıyız. Ancak kopya edilerek
üretilen yapıların gerçekliği yoktur; böyle yapılar hiçbir kültüre
ait değildir” mesajını veren Bektaş, Türkiye’nin sahip olduğu
zengin kültürü sürdürmek ve kültüre/geleneğe eklemek zorunda
olduğuna dikkat çekerek, “Kültürü sürdürmek için, ne gerisinde
kalmalıyız ne de zamanı atlamalıyız; geçmişi anlamalı, geleceğe
inanmalı ve çağdaş olmalıyız” ifadesini kullandı.
“GÖKDELENLERDE YAŞAMAK İNSANIN DOĞASINA AYKIRIDIR”
Cengiz Bektaş yeni inşa edilen gökdelenlerin günümüz insanı için
adeta bir hapishane olduğunu hatırlatarak, “Gökdelenlerde konut
önermek hatadır. İnsanı topraktan ne kadar koparıp gökyüzüne
yükseltirseniz, insanı o kadar doğadan ve insanca yaşamdan
uzaklaştırırsınız” şeklinde serzenişte bulundu. Doğaya uyumlu
mimarlığın önemini vurgulayan Bektaş, “Ben hayatımda binaları inşa
ederken tek bir ağaca dokunmadım. Binaya uygun yeşillikler değil,
yeşilliklere uygun binalar yaptım” şeklinde konuştu.
Mimaride insanı ve insanın temel ihtiyaçlarını temel almak
gerektiğini hatırlatan Bektaş, “Geleneksel mimarimizden örnek
verecek olursak, İstanbul’da çok sayıda eski sarnıçlı bina vardır
ve bu sarnıçlarda su biriktirilir. Gelecekte yaşanabilecek susuzluk
problemine karşı, yine bu tarz ihtiyaçlara hizmet eden yapılar inşa
etmeliyiz” diye konuştu.
Konferansın sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, Cengiz
Bektaş’a katkılarından dolayı plaket, Dekan Prof. Dr. Derya Oktay
da teşekkür belgesi takdim etti. Konferans, dinleyicilerin Cengiz
Bektaş’a yönelttiği soruların cevaplanması ile sona erdi.
(İHA)