Uluslararası medya endişeli

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni TCK ile bazı gazeteciler hakkında sürdürülen soruşturmalardan kaygı duyduğunu açıkladı. Endişelerini, IPI Başkanı Johann P. Fritz'in imzasını taşıyan ve Başbakan Erdoğan'a gönderilen mektupta dile getiren IPI, yeni TCK'nin "işlerini yapan gazetecilere hapis cezası öngördüğü"nü, muğlak ifadeler taşıyan bazı maddelerin, yetkililerin medyayı baskı altına almasını kolaylaştıracak nitelikte olduğunu bildirdi. 23 maddenin basın özgürlüğünü tehdit ettiğinin altını çizen IPI, Türk meslektaşlarının da yeni düzenlemeye büyük tepki gösterdiğini hatırlattı. Mevcut Basın Kanunu ile yeni TCK arasında çelişkiler olduğuna dikkat çeken IPI, Basın Kanunu'nun 19. maddesinde soruşturması devam eden davalar hakkında haber yapan gazetecilere para cezası öngörülürken, yeni TCK'de bu suç için hapis cezası getirildiğini bildirdi. Milliyet örneği Bu bağlamda Milliyet'ten Tolga Şardan ve Gökçer Tahincioğlu hakkında açılan davaları örnek gösteren IPI, iki gazetecinin, Alaattin Çakıcı-MİT-Yargıtay ilişkisini ima eden yazıları ve taraflar arasındaki telefon konuşmalarını yayımlamaları dolayısıyla cezai takibata uğradığını anlattı. IPI, gazetecilerin yaptıkları çalışmayla organize suça karşı verilen mücadeleye katkıda bulunmalarına karşın, devam eden bir dava hakkında yayın yapmakla suçlandıklarını belirtti. Yeni TCK'deki 305, 318 gibi maddelerin sakıncalarına da değinen IPI, Erdoğan'ı Türk gazetecilerin şikâyetlerini göz önüne alarak TCK'yi iftira suçuyla ilgili olarak yeniden düzenlemeye davet etti. IPI, "İftira ve hakaret gibi suçlar, AB yolundaki bir ülkede hiç olmamalı, gazeteci görüşlerini açıkladığı için damgalanmamalı" ifadesini kullandı. IPI, Erdoğan'a gönderdiği metinde, yeni TCK'deki medyayı baskı altına alan maddelerin otosansür yaratacağını ve bunun da tüm ülkenin zararına olacağını vurguladı.