Uluç, daha fazla dayanamadı
Abone olHıncal Uluç, "Seks 3 dakika sürer" sözü nedeniyle bazı yazarlarla karşı karşıya gelmişti. Uluç, bugünkü yazısında kendisini eleştirenleri kompleksli buldu.
"Seks 3 dakika sürer" sözleri yüzünden medyanın özellikle Fatih
Altaylı ve Engin Ardıç'ın hedef tahtasına çevirdiği Hıncal Uluç,
başlıklı yazısıyla gereken tüm cevapları verdi.
"Sen ne kadar anlatırsan anlat, anlattıkların, onların anladıkları
kadardır" demiş, feylesof.. Ben bi ekleme yapmıştım.. "Ya da
anlamak istedikleri gibidir.."
Ya anlamıyorlar.. Ya da domuz gibi anlıyorlar da tersinden anlamak
işlerine geliyor..
Medyamız aynen böyle.. Onları tanıyor, biliyor, aldırmıyorum.. Ama
adları ruh doktoru, adları uzman olan kişiler yanlış anlamıyor
mu?..
Şimdi git de bunlara kendini teslim et.. Seni yanlış anlayan adam,
nasıl tedavi eder ki?..
Efendim ben "Seks 3 (Yazıyla, üç) dakika sürer" demişim.. Kıyamet
koptu, medyada gündem oluştu. Bana saldırma kompleksi içinde
bulunanlara fırsat doğdu..
Oysa ben, tamamı tamamına tersine söyledim..
"Tak fişi bitir işi" anahtar cümlesi ile.. "Tak fişi bitir işi seks
olur mu?.. Böyle seks üç dakikadır.."
Üç dakika bir simge.. 30 saniye de olur, 5 dakika da.. Ama eğer
özel yetenekli, özel eğitimli porno yıldızı değilseniz, öyle
filmlerde görüp sizi aşağılık kompleksine sokan, 15 dakikalık
seanslar falan yoktur.. Ki bilirim, o seanslar da çoğu zaman, iki
üç seansta çekilir. Montajla devammış gibi gösterilir..
Şimdi seks bu mudur?.. Seks sadece birleşme anı mıdır?.. Yani 30
saniye, 15 dakika, ne olursa olsun neticede kısa bir zaman birimi
ile sınırlı olabilir mi?..
Ben tam bunu söyledim işte..
Anlamadılar.. İşlerine anlamamak geldi. O zaman anlatalım..
Türk popunun en güzel, en unutulmaz iki şarkısından birinde, Semiha
Yankı Seninle Bir Dakika'da süreyi "Sevişmek bir dakika" diye
anlatır.. Ötekinde Timur Selçuk, Ayrılanlar İçinde "O günlerce,
gecelerce sevişmelerimiz" diye sınırsızlığın altını çizer..
İroniye bakın.. Aslında seksi uzun yaşayan cins kadınlardır.. "Bir
dakika"ya endeksli olanlar ise erkekler..
..Ve sevişmesi bir dakika olan sevmeler, ömür boyu sürüyor da
şarkılarda, günlerce gecelerce sevişenler, ayrılıyorlar..
Şimdi bu iki ölmez şarkıda, iki çelişkili cümlenin sebebi ne?..
Seks organı bacaklarının arasında olanlar için, seks bir dakika, üç
dakika, hadi kızmayın 15 dakikadır. Seks fişin takılması ile
başlar.. Kontak patlaması ile de sona erer.. Fiş çekilir. Tamam
usta!..
Amma velakin günümüzde bilen bilir ki, Doğu'nun en ünlü
düşünürlerinden, Batı'nın en uzman seks bilimcilerine kadar işin
özünü bilenler ayni ortak düşüncedir..
İnsanın en önemli seks organı beynidir. Bacakların arasında değil,
kafanın içinde..
Çünkü seksi belirleyen tüm duyuların toplandığı ve seks duyusunun,
seks hazzının oluştuğu yer beyindir..
"Tak fişi bitir işici" günün gençlerini, seksin birleşme anı değil,
en başından, sonuna dek geçen süreç olduğunu anlatmaya
çalıştım..
Hayattan daha fazla zevk almalarını sağlamak için. Hedefe
kilitlenmek yüzünden yolun tadını çıkaramayışlarına kızarak..
Seks ayrı ayrı beş duyudur. Seks bu duyuların demetidir.
Tanışma.. Buluşma.. Gezme.. Dolaşma.. Yemeğe çıkma.. Dansa gitme..
Bunların hepsini "Yatağa götüren yol" olarak düşündünüz mü, seks 3
dakika sürer işte.. Kafanız bu hedefe şartlanınca, ötekilerin
tadına varamaz, asıl seksin onlar olduğunu anlamazsınız bile..
Oysa seks, tanıştığınız anda, gözlerle başlar.. İki çift göz
birbirinin içine bakar.. Hoşlanırlar gördüklerinden..
Hoşlanıldığını öbür göz de görür, hisseder. Gözleri kaçırmalar,
sonra yeniden bakışmalar hızlanır.. Görmek sevişmektir işte..
Sonra dokunulur.. Kola, omuza, saça.. Nihayet el ele tutuşulur..
Tenlerin teması, parmakların birbirinin arasına girmesi, ötekinin
parmağını okşaması, dokunmak sevişmektir, hem de nasıl..
Sarılma, başını saçlarının arasına gömme, sevişmedir.. Orda onu
koklarsınız.. Hayır, Gucci, Dior, Chanel, Yves St. Laurent değil,
onun teniyle birleşmiş, sadece onda bu aromayı yapan kokudur o..
Onu içine çekmek, koklamak, sevişmektir.
Başını saçlarına gömdüğünde, kulağına "Ne hasta beklerdi sabahı/ Ve
ne genç ölüyü mezar/ Ne de Şeytan bir günahı/ Seni beklediğim
kadar" diye fısıldamak, bu fısıltıları duymak sekstir..
..Ve en güzeli.. Tatmak sekstir..
Yanağı tadarsınız ilk.. Sonra kulak kenarını, göz ucunu, nihayet
dudakları.. Dili tadarsınız.. Sevişmektir.. Müthiş
sevişmektir..
Dans etmek, sevişmenin konçertosudur.. Bu duyguların hepsini verir
size dans.. Ama benim bildiğim dans.. George Bernard Shaw'nun
"Neden ayakta" dediği dans, bir erotizm, bir sevişme baş
yapıtıdır..
Bugün 135 desibel müzik ve arka arkaya atılmış şatlarla bulunmuş
kafayla ayağa fırlayıp, kendi kendine orgazmik titreşmeler içine
girmek de sekstir belki, gençlere sorarsanız.. Bence değil.. Ben
dans deyince, iki insanın birbirine beş duyunun beşi ile
sarılmasını anlarım..
Şişede lal, gökte ay hilal bir deniz kenarı sevişmektir.. Yağmurun
altında, hafif hafif ıslanarak, hafif hafif üşüyerek birbirine daha
çok sokulup yürümek sekstir.
Birlikte duyulan, paylaşılan, yaşanan her şey sekstir.
Sinemada hatırladığım üç muhteşem seks sahnesi var..
Birisi, İnsanlar Yaşadıkça'da, Burt Lancester'in plajda Deborah
Kerr'i denizden çıktıklarında kumlara yatırıp ıslak ıslak
öpmesi..
İkincisi.. İkinci sırada değil.. Yazı sırası.. Bu üçü ayni sırada
çünkü..
Yaşlı, topal, suratındaki koca bıçak yarası ile çirkin Kont dö
Peyrak'ın çıtır Anjelik'i çıldırttığı sevişme sahnesi.. İlk defa
karşılaşıyorlar.. Üstelik aralarında 20 metre var, bu sahnede..
İkisi de hem de Ortaçağ Fransası'nın kırk kat giysileri
içinde..
Robert Hussein bahçededir. Michel Mercier verandada..
Peyrak, bir çıplak kadın heykelinin yanında durmaktadır. Parmakları
heykelin üzerinde dolaşmağa başlar.. Memelerini ok- şar, şiirsel
dokunuşlarla mermerin.. Gözleri, tam Anjelik'in gözlerinin
içindedir bu sırada, kırpılmaksızın.. Nasıl aşkla, nasıl arzuyla
bakar.. Anjelik'in nefesi sıklaşmaya başlar, inilder nerdeyse..
Üçüncüsü Tom Jones filminin yemek sahnesi.. Çok zengin ve kalabalık
bir sofrada, Albert Finney, masanın üzerinde bulunan her şeyi,
Susannah York'un gözlerinin içine bakarak öylesine yer ki,
anlatılmaz, görmek gerek.. Üzümü ağzına atarken, hem de nasıl
sevişir kadınla.. Sadece ben değil, tüm sinema eleştirmenleri de bu
sahnenin beyaz perdenin en erotik sevişmesi oldu- ğunda
birleşmişlerdi, o zaman..
Haa.. İlle de yatağa getirip, sadece oraya seks, sevişme demekte
ısrarlı iseniz, gene de seks, tak fişi bitir işi üç dakikası
değildir..
Masters ve Johnsonn adlı iki dev uzman, 60'lı yıllarda seksi büyük
ölçüde çözen muhteşem bir araştırma yapmışlardı..
Grafikle anlatmışlardı ki, erkeğin yükselmesi, doruğa ulaşması ve
normale dönmesi, arası çok dar bir ters U harfidir nerdeyse.. Hızla
çıkar. Pat.. Ayni hızla iner.. Kadında ise çok farklıdır, bu
çizgi.. Ters bir V harfidir, ama harfin iki ucunun arası, nerdeyse
düz çizgiye yakın olacak kadar açık.. Çok daha uzun sürer kadının
yükselmesi, ve boşalma ile bitmez.. Normale dönüşü daha da zaman
alır..
Ön sevişme, ard sevişme denen şeyi en iyi anlatan ve seks
literatürüne sokan uzmanlardı Masters ile Johnson adlı karı
kocalar.
Bugün ön sevişmeyi, kadını hazırlayacak kadar yapan kaç erkek var?.
Seksin bir duyular bütünü olduğunu bilen.. Yatağa girince, kadını
saç tellerinden, ayak parmaklarının ucuna kadar vücudunun tüm
yüzeyi ile okşayan öpen.. Kulağına aşk, seks, sözcükleri
fısıldayan.. Koklayan, tadan..
Ve de bittiği anda, yataktan kalkmayan, kalkıp gitmeyen, kadını
göndermeyen, hemen sigaraya davranmayan, duşa koşmayan, kadının
daha bitmediğinin farkına varıp, onu ard okşamalarla, asıl o zaman
seven.. Asıl o zaman sevişen..
Günlerce, gecelerce ne sevişmelerim oldu.. Hatrımda kalan onun
sırtını kaşımamdır.. Okşar gibi, parmaklarımın ucu, lobuyla..
Hatrımda kalan onun sırtımı kaşımasıdır.. Tırnaklarını geçirerek,
hafiften acıtarak..
Öncesinde değil.. Sonrasında.. Sonrası asıldır, önemlidir
çünkü..
Öncesinde, erotizm vardır. Erotizm en egemen duygudur. Hepsini
bastırır, aşkı bile.. Onu arzuladınız mı başka şeyi gözünüz
görmez..
Gerçek duyunun ortaya çıkması için, arzuların doyuma ulaşması
gerekir..
Arzular doyunca, hâlâ sarılmak, hâlâ sevişmek istiyorsanız, bunun
adı Aşk'tır işte!..
Tak fişi, bitir işi değil.. Asıl sevişme, fiş çekildikten sonra..
Onun için, günlerce, gecelerce, yetmez, yaşadığın sürece devam
eder, sevişmeler.. Seks..
Sevgili Fatih "Hıncal Uluç seks üç dakikadır" dedi, tuzağına düşüp
yorum yaparken "Hıncal ağbi hâlâ seks yapıyorsa.." kendisine hiç
yakışmayan bir ucuzlukla başlamış söze..
Hıncal'ın seks organı beynidir Sevgili Fatih.. Yani Hıncal Ağbin
yaşadığı sürece sevi- şir.. Hiç merak etme.. Şimdi, viagralar, le
vitralar, Cialislerle hayli uzayan, seksenlere, hatta doksanlara
varan sınırlı seks hayatı ise, cinsel organını kafasında değil,
bacaklarının arasında taşıyanlar içindir..
Günlerdir beni eleştirenlere..
George Bernard Shaw demiş gene.. "Yapan yapar.. Yapamayanlar
eleştirmen olurlar.." Teşekkürler George!..
YAZI:Hıncal ULUÇ