ÜLKE TERÖR VARKEN BÖLÜNMEDİ DE...
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Bu millet bu ülke terör zamanında bölünmemiş de çözüm zamanında, barış zamanında mı bölün...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Bu millet bu
ülke terör zamanında bölünmemiş de çözüm zamanında, barış zamanında
mı bölünecek?" dedi.
AK Parti Adana İl Başkanlığı tarafından Seyhan Kültür Merkezi’nde
düzenlenen Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Kurtulmuş, burada
gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, teröre, uluslararası
desteklerin olduğu kadar, başka olguların da destek verdiğini
belirterek, “O yıllarda, bölge halkına yapılan zulümler, baskılar
var. Hiçbir şey olmazsa Diyarbakır Cezaevi’nde 12 Eylül’den sonra
yapılanlar, PKK’nın ana rahmi vazifesi gördü ve terör örgütünü
kitlesel hale getirdi” dedi. Bugüne kadar 27 bin PKK’lının
öldürüldüğünü kaydeden Kurtulmuş, ancak bu insanların yerine
yenilerinin çıktığını belirtti. Dağa çıkmış bir insanı indirmenin
zor olduğunu ancak şehirdeki adamı dağa çıkarmamanın daha kolay
olduğunu işaret eden Kurtulmuş, “Maalesef devleti yöneten o eski
Türkiye’nin alışkanlıkları, dağa daha çok adam çıkarmaya çalışmış.
Türkiye’de 30 küsur senedir ilk defa 3 irade yan yana geliyor, onun
için çözüm süreci şimdi başlamıştır. Bunlardan biri siyasi
iradedir. Ama sadece siyasi kararlılık yetmez, yine 30 senedir ilk
defa terör örgütü ‘bende şartlar ve faktörler nedeni ile silah
bırakma iradesine sahibim’ diyor. 2 irade yan yana geldi ama yine
aşamazsınız. Milletle birlikte de 3. irade yan yana geldi. Millet,
‘artık yeter, bu sorunu çözelim diyor’” diye konuştu.
“HER KALKAN UÇAKLA SAĞLIK OCAĞI YAPILIRDI”
Terörün Türkiye’ye maliyetinin en mütevazi hesaplamayla ‘350 milyar
Dolar’ı bulduğunu savunan Kurtulmuş, maddi kaybın yanı sıra tüm
süreç boyunca 35 bin kişinin öldüğüne dikkat çekti. Kurtulmuş,
savaş uçaklarının bir yeri bombalayıp, geri dönmesiyle harcanan
para ile küçük bir sağlık ocağının kaba inşaatının yapılabileceğini
vurguladı.
“CHP BÖYLE GİDERSE TEK BAŞINA SEÇİME GİRSE BİLE YÜZDE 30 OYU
GEÇEMEZ”
Kurtulmuş, çözüm süreci üzerinden CHP’ye yüklenerek, “Keşke CHP de
bu süreçte, örneğin milletin büyük çoğunluğunun olduğu için çözüm
sürecine katkı sunsa. Ama millet ne tarafa gidiyorsa, bu elitler
ters istikamete gidiyor. Onun için 66 yıllık çok partili siyasi
hayatımız millet hiçbir zaman kendi oylarıyla bu zihniyeti iktidara
getirmedi. 2 sefer kısa bir dönem getirdi o da rahmetli Ecevit’in
iktidarıydı çünkü halka yakın davranmıştı, halkçıydı. Aynı Ecevit,
inançlara saygı deyince millet onu 1. parti yapmış, ama 2 sene
sonra ‘Merve Hanımı parlamentodan dışarı atın’ deyince de millet
onun oylarını indirmiştir. CHP böyle giderse, geleneksel çizgisini,
tepeden inmeci çizgisini sürdürürse, bütün partileri bir tarafa
bırakın tek başına seçilme sokun bu millet CHP’ye yüzde 30’dan
fazla oy vermez” şeklinde konuştu.
“ÜLKE TERÖR VARKEN BÖLÜNMEDİ DE BARIŞTA MI BÖLÜNECEK?”
‘Çözüm süreciyle ülke bölünecek’ söylemlerine de değinen Kurtulmuş,
“Bu millet bu ülke terör zamanında bölünmemiş de çözüm zamanında,
barış zamanında mı bölünecek? Ben üslup olarak kavga ve polemikten
haz eden biri değilim. CHP’li ve MHP’li arkadaşlara bir vatandaş
olarak şunu söylemek bir vazifemdir. Hükümet yanlış yapıyor
diyelim, tartışmaya hazırız da kardeşim Türkiye sadece hükümetin
Türkiye’si mi? AK Parti’nin Türkiye’si mi? İktidar Partisi’nin
çalışmasını beğenmiyorsanız sizin çözüm sürecine ilişkin bir
teklifiniz var mı?”
Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tabii ki Türkiye’nin ortak resmi dili Türkçedir. Bundan kimsenin
şüphesi olmasın. Ama bırakın Herkes kendi dilini konuşsun, herkes
kendi kültürünü korusun, öğrensin, öğretsin, geliştirsin.
Türkiye’nin bundan sonraki istikameti yeni Türkiye istikametidir.
Yani, bir daha bu kirli pasaklı işlere Türkiye geri dönmeyecektir.
Bunun için Türkiye’nin gerçekten yeni Anayasa’sı ile ileri
demokrasi reformlarıyla, ekonomide sağlamış olduğu makro dengeleri
mikro başarılara çevirerek önümüzdeki 12 yılda 2023 hedeflerine
inşallah tutturacağız. Ekonomik olarak güçlü olan bir Türkiye’nin
gelişebilmesi için 2. bir tabelaya daha ihtiyacımız var o da güçlü
Türkiye’dir. Zayıf bir Türkiye’nin bölgesindeki iddialarını
sürdürmesi mümkün değildir. Türkiye’nin güçlü olması lazım.
Türkiye’nin güçlü olması için de aynen bir insanın 2 ayağının yere
sağlam bastığı gibi 2 temel şarta ihtiyaç vardır. Bunlardan biridir
ekonomik olarak güçlü olmaktır, 2. ayağı da sosyal olarak güçlü bir
Türkiye içinde bütünleşmeyi sağlamış, içinde birlik ve beraberliği
sağlamış, kardeşliği sağlamış bir Türkiye. Tünelin ucundan geçtik
3. tabela ise Türkiye’nin 3. tabelamızda da öncü Türkiye
yazıyor.”
(İHA)