Ulaştırma Bakanlığı'ndan Kemal Kılıçdaroğlu'na 7 yalan 7 gerçek cevabı Erdoğan neyi imzaladı?
Abone olKemal Kılıçdaroğlu'nun usulsüz ihale diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imza attığını iddia ettiği kağıtlar için Ulaştırma Bakanlığı'ndan açıklama geldi. Bakanlık ihale süreciyle ilgisi olmayan kağıdın Kılıçdaroğlu tarafından belge diye gösterildiğinin altını çizdi.
ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve partisinin 2 milletvekilinin
'Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı' ve
'Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı'
ihalelerine ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığı, konunun
yargıya taşındığı belirtildi. Açıklamada, '7 yalan, 7 gerçek'
başlığı ile iddialara cevap verildi.
Bakanlık, CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve partisinin iki milletvekili tarafından, 3 Nisan 2018 tarihli 'Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı' ve 20 Ağustos 2020 tarihli 'Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı' ihalelerine ilişkin iddiaları üzerine yazılı açıklama yaptı.
7 yalan 7 gerçek
'7 yalan, 7 gerçek' başlığı ile yapılan açıklamada, 'Aynı iş, 6
milyar TL fazla bedelle başka bir firmaya verildi' iddiasına
ilişkin, iki ihalenin kapsam, maliyet ve güzergah bakımından
birbirinden farklı olduğu, ilk ihalenin üzerinden 29 ay sonra
ikinci ihaleye çıkıldığı belirtildi. 2018'deki projenin uzunluğunun
106, 2020'deki projenin uzunluğunun ise Bandırma-Bursa arasının alt
yapı ve üst yapı işleri eklenerek 201 kilometre olduğu
kaydedilerek, "Öte yandan, 7 Yüksek Hızlı Tren garı/istasyonu
yapımı da proje ve ihale kapsamına alınmıştır. Projedeki bu
değişikliklerin yanı sıra 2018 yılı ile 2020 yılı arasındaki fiyat
artış katsayısı 1,85'tir. Diğer bir ifadeyle, 2018 yılındaki 3,198
milyar TL, 2020 yılında 5,904 milyar TL olmaktadır" denildi.
Suçlamalar kötü niyet taşır
'Hazine'nin 2020 yılındaki ihalenin 'kefili' olduğu' iddiası ile
ilgili olarak, 2018'de ihale edilen projenin kamu öz kaynaklarından
(Hazine) karşılanacağı, 2020 yılındaki ihalenin ise 'Hazine Dış
Borçlanması' ile finanse edilerek, Bakanlığın Altyapı Yatırımları
Genel Müdürlüğü'nce yapıldığı kaydedildi. Kredi koşulları ve
müzakerelerinin Hazine ve Maliye Bakanlığı'nca yürütüldüğü, uygun
şartlarda, uzun vadeli ve düşük faizli proje kredisi temin edildiği
belirtilerek, "Kamu yatırımlarının dış kredi ile hayata
geçirilmesindeki kredi sürecini müteahhit firmalar değil, Hazine
yürütür ve uygun bulduğu krediyi kendisi kullanır. Bu, devlet
işleyişine dair temel bir bilgidir. Bu bilgiye haiz olmadan yapılan
suçlamalar da tespit değil, kötü niyet taşır" ifadelerine yer
verildi.
'Sadece bu projeye münhasır; yüklenici firmanın değil,
Hazine'nin dövizle borçlandı' iddiasının da gerçek dışı olduğu
belirtilerek, projelerdeki sözleşmelerin Türk Lirası bedelle
düzenlendiği, ödemelerin yüklenicilere TL olarak yapıldığı
kaydedildi.
'Yüklenici yüzde 10 avans aldı ve 'hakedişte' usulsüz fiyat farkı ödendi' ifadesinin de doğru olmadığı ifade edilerek, "İddia konusu Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli YHT Hattı işi kapsamında yükleniciye herhangi bir avans ödemesi yapılmamıştır" denildi.
İptal kararı hukuka uygun
Açıklamada, '2018 yılındaki ihalenin haksız yere iptal edildiği'
iddiasının da gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, şunlar
kaydedildi:
"TCDD tarafından 03 Nisan 2018 tarihinde yapılan ihale; itirazlar ve değerlendirme süreçleri nedeniyle yaklaşık 18 ay geçmesine rağmen sonuçlandırılamamıştır. Neticede bahsi geçen ihale, 18 Ocak 2019 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Tasfiye Kararnamesi'nin, sözleşmelerin tasfiye ve devrine ilişkin Geçici 4. Madde'sindeki 'İmalat girdilerindeki beklenmeyen artışlar nedeniyle' ifadesi uyarınca, 'İşin sürdürülebilirliğinin zora girdiği' kanaatiyle 16 Eylül 2019 tarihinde iptal edilmiştir. İlgili firma Kamu İhale Kurumu'na ve ardından mahkemelere ihale iptaliyle ilgili itiraz ederek şikayet başvurusunda bulunmuştur; ancak bu başvurular reddedilmiştir. Yani iptal kararı hukuka uygun olarak tekâmül etmiştir."
Araç ve donanımlar için herhangi bir ödeme
yapılmamaktadır
'İhale, 4734 sayılı Kanun'un 21/b maddesi şartları oluşmadığı
halde, pazarlık usulü ile ihale yapılarak sadece bir istekliye
doğrudan verildi' iddiasının da gerçeği yansıtmadığı, 'pazarlık
usulü ihale' gereği alınan ikinci tekliflerde, en düşük teklifi
sunan istekli ile sözleşme imzalanmak suretiyle ihale
sonuçlandırıldığı kaydedildi.
Yine 'Sayıştay Raporu'nda belirtilen hususlar çarpıtılarak ihale kapsamında lüks araç, PC vs.'nin keyfi amaçla Ankara'da kullanıldığı' iddiasına ilişkin ise, "Tesis bünyesinde gerekli olan bilişim araçları ile kontrollük ve yapım ekiplerinin şantiye teftişlerini gerçekleştirmesi için gerekli motorlu taşıtlar hazır bulundurulmalıdır. Bu araç ve donanımlar için herhangi bir ödeme yapılmamaktadır. Yüklenici, Yapım İşleri Genel Şartnamesi uyarınca bunları bedelsiz teminle mükelleftir. Bu madde kapsamındaki ekipman, iş süresince kullanılmaktadır ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi uyarınca işin kabulü aşamasında yükleniciye iade edilmektedir" cevabı verildi.
İhaleyle ilgisi olmayan kağıdı belge diye gösterdi
Açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanımızın devletin rutin işleyişi dâhilinde, yatırım programına attığı ve ihalenin süreciyle ilgisi olmayan imzalı kağıdı 'belge' diye göstermek, apaçık bir yalandır. Konu, yargıya taşınmış olup; ülkemizin hayrına her işe karşı duran yatırım düşmanı bu zihniyet, her zaman olduğu gibi milletimizin vicdanında ve adalet önünde hesap verecektir" ifadesine yer verildi.