Uğur Dündara Namaz tepkisi
Abone olCuma namazına giden öğrencileri suç işlemişcesine ana habere taşıyan Uğur Dündar'a bir tepki de din görevlilerinden geldi
Namaz kılan öğrencileri suç işlemişlercesine ana habere taşıyan
Star TV ana haber sunucusu Uğur Dündar'a Türkiye Diyanet ve Vakıf
Çalışanları Sendikası, Din-Bir-Sen'den sert tepki geldi.
Her insanın istediği dini seçmesi ve dini ibadetlerini yerine
getirmesi anayasal bir hak olarak güvence altına alındığını
belirten Başkanı Lütfi Şenocak, namaz kılan çocuklara suçlu
muamelesi yapan Uğur Dündar'ı din görevlileri olarak kınadıklarını
açıkladı.
Dündar'ın namaz fişlemesi yaptığı gün İstanbul'daki bir lisede,
öğrencilerin öğretmenin de sınıfta olduğu sırada, bira içip kadeh
tokuşturduğu görüntüleri yayınlamamasını çifte standart olarak
değerlendiren Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, medyada dini
yükümlülüklerini yerine getiren insanların suç işliyormuş gibi
gösterilmesini eleştirdi.
BASIN AHLAKIYLA BAĞDAŞMIYOR
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi
Şenocak, yaptığı değerlendirmede dini özgürlüklerin anayasal
güvence altında olduğuna işaret ederek, ders saati dışında dini
yükümlülüklerini yerine getiren vatandaşların terör eylemi yapmış
gibi dakikalarca haberlerde gösterilmesine tepki gösterdi.
Dini yükümlülüklerine yerine getiren insanların medya tarafından
suç işliyormuş gibi gösterilmesinin insanlar tarafından namaz
kılmanın bir suçmuş gibi algılanmasına yol açtığını söyleyen
Şenocak, "Her insanın istediği dini seçmesi ve dini
ibadetlerini yerine getirmesi anayasal bir hak olarak güvence
altına alınmışken, ders saati dışında namaz kılmanın bir suçmuş
gibi ana haber bülteninde bu şekilde çarpıtılarak verilmesi, basın
yayın ilke ve ahlakıyla bağdaşmamaktadır. Halkın gözünde dini
ibadetleri suçmuş gibi çarpıtarak veren Star TV'yi ve Ana Haber
Bülteni sunucusu Sayın Uğur Dündar'ı din görevlileri olarak
kınıyoruz" diye konuştu.
NAMAZ KILAN ÇOCUKLARA TERÖRİST MUAMELESİ
Namaz kılan öğrencileri suç işlemişlercesine ana habere taşıyan
Star TV ana haber sunucusu Uğur Dündar'ın aynı gün İstanbul'daki
bir lisede, öğrencilerin öğretmenin de sınıfta olduğu sırada, bira
içip kadeh tokuşturduğu görüntüleri yayınlamamasını ise basın
etiğine aykırı bir davranış olarak niteleyen Şenocak,
"Doğru, tarafsız ve ilkeli habercilik anlayışıyla
bağdaştıramadığımız bu çifte standart kabul edilebilir bir davranış
değildir. Ders dışında cuma namazı kılan öğrencilerin bu
eylemlerini bir terör suçu işlemiş gibi haber bülteninde
dakikalarca gösteren Sayın Dündar, ders saati içinde sınıfta bira
içen öğrencileri niçin haber konusu yapmamıştır? Ders saati içinde
sınıfta bira içmenin haber değeri Sayın Dündar'a göre yok mudur?
Sayın Dündar’ı ilkeli ve dürüst gazetecilik yapmaya davet
ediyoruz" şeklinde konuştu.
UĞUR DÜNDAR'IN NAMAZ KILAN ÖĞRENCİLERİ ÖRGÜT MENSUBUYMUŞ
GİBİ EKRANA GETİRDİĞİ GÖRÜNTÜLER İLE, EKRANA GETİRMEYE CESARET
EDEMEDİĞİ OKULDAKİ İÇKİ ALEMİ'NİN VİDEOSU BİR SONRAKİ
SAYFADA
"YETERLİ DİN EĞİTİMİ SUÇ ORANINI DÜŞRÜRÜR"
Bir öğrencinin ders saati dışında namaz kılmasının değil, sınıfta
öğretmenin gözü önünde içki içmesinin bir suç ve toplumsal bir
sorun olduğuna işaret eden Şenocak, dini eğitimin önemine dikkat
çekti. Şenocak sözlerine şöyle devam etti:
"Dini görevlerini yerine getirmeye çalışan bir öğrenci, iyi bir kul
olmayı başardığı gibi toplum için de iyi bir birey olacaktır.
Adalet, söze sadakat, çevre bilinci, yardımseverlik gibi insani
mefhumlar ancak ahlakı en güzel bir şekilde vazeden dinin
öğretilmesiyle kavranılabilir. Nitekim dini eğitimin yeterli
derecede verilmesine paralel olarak toplumlarda insani mefhumların
kabulünde yükselme, suç işleme oranlarına ise azalma olmuştur.
Yeni kuşakların yeterli derecede din eğitimi almamaları toplumda ki
suç işleme oranlarının artmasında etkili olmuştur. Öyle ki
günümüzde işlenen adi vakaların temelinde yetersiz din eğitimi
yatmaktadır. Manzara toplumsal dokuyu ve ahlaki yapıyı tehdit eder
bir boyuta ulaşmıştır. Bu durumun giderilebilmesi için tarihi
birikimimizden de yararlanarak daha düzenli, bilimsel, demokratik
ve laik esaslara bağlı, pedagojik gerçekleri dikkate alan bir
eğitim anlayışının geliştirilmesi kaçınılmazdır. Aksi bir yaklaşım
toplumu içinden çıkılmaz buhranlara sürükleyecektir."