Ufukta seçim mi var?

Ufukta seçim mi var?

Eğitim sisteminde kapsamlı bir reform…

İktidar partisi üç dörtlük yeni sistemi tanımlarken “devrim” yerine bu cümleyi kullanmayı tercih ediyor. Zaten detaylara bakınca devrim de, reform da kelime olarak tam anlatmıyor çıkarılan yasayı.  Biraz sonuçlarını irdeleyerek ne demek istediğimi izah edeyim.

Bu yasa ile ilgili çok şey konuşuluyor ama düzenlemenin üç temel sonucu var.

1. İmam hatip okullarının orta kısımlarının açılacak olması
2. Kuranı Kerim ve Hz. Peygamberin hayatının seçmeli ders olarak müfredata girmesi
3. Okula başlama yaşının; ki henüz ne kadar olacağı belli değil; geriye çekilmesi.

Mecliste havada uçuşan yumruklar da, milletvekillerinin birbirlerine savurdukları küfürler de bu üç değişiklik içindi. Yani eğitim sistemine bilimsel değil siyasi yaklaşımın getirdiği gerginliği yaşadı Türkiye. Burada bir iddiayı da ortaya koymam gerekiyor. O da gerginliğin tıpkı geçmişte olduğu gibi iki siyasi partiye yaradığı. Bu partiler tahmin edebileceğiniz gibi Ak Parti ve CHP…

Ak Parti ile başlayalım.

Ak Parti çıkan yasa ile tabanına güçlü bir mesaj verdi. Mecliste ölümüne muhalefete rağmen İmam hatip okullarının orta kısımlarını açtı, MHP’nin de desteği ile Kuranı Kerim ve Hz. Peygamber’in hayatı gibi dini içerikli iki dersi yasa ile müfredata soktu.  

Peki bunları neden bugün yaptı.

Ankara’dan gelen bilgiler Ak Parti’nin son yaptırdığı anketlerde, oy oranında bir gevşeme tespit ettiği ve kesintili eğitime neşter atarak bu gevşemeyi engellemeyi planladığı biçiminde. Yasa çıktıktan sonra yapılmış bir ankete ilişkinse henüz elde bilgi yok.

Cumhuriyet Halk Partisi

Son dönemde kurultaylarla ve parti içi muhalefetle meşgul olan CHP bu yasa ve yasaya muhalefet biçimi ile hayata döndü. Sokağa çıktı. Parti tabanını, özellikle katı laik kesimi hedef aldı. Onlara mesaj gönderebilmek için son dönemde yer alamamaktan şikayet ettiği medyanın yasaya ilgisinden yararlandı.  Aslında meclisteki performansı ile sonuca da ulaştı. Bir de yazın yapılacak kurultayda parti yönetimine girmeyi planlayan isimlerin öne çıkma gayretleri, yasa çıkarken meclis kulislerinin en çok konuşulan konuları arasındaydı.

Bütün bu hareket ufukta muhtemel bir seçimi getiriyor akla. Yerel yönetimler ya da genel seçim için daha süre çok ama Cumhurbaşkanlığı ile ilgili yasanın Anayasa mahkemesinin önünde olduğunu hatırlatmakta fayda var. Kim bilir mahkemeden gelecek sürpriz bir karara hazırlıksız yakalanmama gayreti de vardır, yükselen bu tansiyon, aniden ortaya çıkan bu gerginliğin arkasında.

Yoksa yeni yasa sekiz yıl kesintisiz eğitimde uygulanan müfredata çok bir şey katmıyor, ciddi değişiklikler getirmiyor. Milli eğitim bakanlığının reform niteliğinde değişiklik planları var ama onların da bu yasa ile ilgisi yok.

Anlayacağınız Ankara’da yine filler tepişti.  Çimenler ezildi.

Kameralar önünde başka bir kavga vardı, kapalı kapılar ardındaysa başka…