Ufukta referandum göründü
Abone olAncak kulislere yansıyan bilgiler, paketi Sezer'in veto edeceğini gösteriyor. Gerekçe ise şu:
'nin haberine göre, Sezer'in milyonlarca seçmeni sandık başına
taşıyacak bir referandumun sorumluluğunu hükümetin de taşıması
gerektiği görüşünde olduğu kaydediliyor.
Köşk'e yakın kaynaklar, Sezer'in bir maddesi ayıklanarak ikinci kez
vetoya olanaklı hale getirilen düzenlemede "ısrar edilmesi" halinde
ikinci adımı referandumla atmaya kararlı olduğunu belirtiyorlar.
Özetle rüzgâr, Çankaya'dan, "önce veto, hükümet direnirse
kesinlikle referandum" olarak esiyor. Sezer'in olası veto
gerekçelerinin yine dikkate alınmaması halinde Türkiye'nin bir
referandum yaşaması kaçınılmaz görünüyor.
Sezer'in mesajı, Başbakan Erdoğan'a "Karar referanduma dönüşmeden
gerekli düzeltmeyi yapın" yönünde. Sezer'e göre, "ormanların
işletilmesini düzenleyen maddenin" metinden çıkarılması, veto
gerekçelerini ortadan kaldırmadı. Sezer'in milletvekili yaşını 25'e
indiren değişikliğe ise "ayrı madde" olarak onaylayabileceği
kaydediliyor. AKP'nin "paketin tümünün referanduma götürülmesi
şart" yaklaşımına karşın Çankaya Köşkü'nün maddeleri ayrı ayrı
değerlendirebileceği belirtiliyor.
Turizm kanununa onay
Bu arada Sezer, tarihi ve kültürel değerlerin yoğun olduğu yerler
veya turizm potansiyeli yüksek yerlerin, Bakanlar Kurulu kararıyla
"Kültür ve turizm gelişim bölgesi" ilan edilebilmesini öngören 4957
sayılı "Turizmi Teşvik Kanunu'nda Değişik-lik Yapılması Hakkında
Kanun"u onayladı.
Köşk'ün gerekçeleri
Sezer'in veto gerekçeleri özetle şöyle sıralanıyor:
Ormanlar, işgalcilerle gelişigüzel kullanılan alanlar olarak ortaya
çıkmıştır. Son değişiklik ile gelir sağlanması amacıyla, eylemli
duruma anayasal düzeyde yasallık kazandırılmak istenilmektedir.
1974 - 83 döneminde 1.2 milyon dönüm alan, 1984 - 85 yıllarında 224
bin, 1986 - 2000 döneminde 2.5 milyon dönüm alan aynı gerekçeyle
orman alanı dışına çıkartılmıştır.
1990'lı yıllarda yapılan "orman sınırları dışına çıkarılmış
yerlerin hak sahibi orman köylülerine satılması" uygulamalarının
çıkar gruplarının yasa dışı kazanç sağlama yolu durumuna geldiği
bilinmektedir.
Ülkemizde, bir yerin orman niteliğini yitirmesi, insan eliyle
ormanların kasten tahrip edilmesi ve bu alanların bu kişilerce
işgali biçiminde gerçekleşmektedir. Orman Yasası'na göre suç olan
bu eylemlere neden olan kişilere bu alanların satılması,
işgalcilerin bu yerlerin yasal sahipleri olmalarına olanak
tanınması, hukuk devleti ve adalet ilkesiyle bağdaşmaz.
Suç işleyen kişilerin bu yolla ödüllendirilmesi ormana zarar
vermeyen yasalara ve anayasaya saygılı yurttaşların devlete, hukuka
ve yasalara güvenini sarsacaktır.
Orman alanlarının tahribine, orman varlığının sona erdirilmesine
yönelik eylemlere anayasal dayanak kazandırılması, işgale ve
ormanların yağmasına süreklilik kazandıracaktır.